Kategoriler: Spor

Adana Demirspor Günlüğü 1 – Levent Kurnaz

Adana Demirspor, PTT 1. Ligin ilk devredeki son maçında kendi sahasında Samsunspor ile golsüz berabere kaldı

Seneler önce Amerika’da bir gün bizim futbol oynadığımız sahanın yanındaki sahada 7-8 yaş grubunun da maçı vardı. Arada kendi maçımızı bırakıp miniklerin azimle oynamaya çalıştıkları futbolu seyrediyorduk. Azimle dememin sebebi, ortalamada her vurdukları top ancak 2-3 metre gittiği için iki kaleci hariç 20 oyuncu top nerede ise oraya koşuşturup kalabalık oluşturuyorlardı. Durum böyle olunca da 20 kişilik yığın yavaşça önce bir kaleye sonra diğer kaleye doğru gidiyordu. Kazara biri de 2-3 metreden daha uzağa vurmayı başarırsa gol oluyordu.

Adana Demirspor – Samsunspor maçında da aynı hisse kapıldım. Yağan yağmurdan dolayı ağırlaşan zeminde futbol oynamak çok zordu, topu uzun süre taşımak ise neredeyse imkansız hale gelmişti. Dolayısıyla golsüz berabere biten bu karşılaşma için futbol yorumu yapmaya gerek olduğunu sanmıyorum, yapılsa yapılsa çamur güreşi yorumu yapılabilir ancak. Tüm maç boyunca sadece üç gol pozisyonu oldu, bunlardan ilkinde 5. dakikada Samsunsporluların vuruşunda köşeye giden topu Şener kornere çeldi. 66. dakikada gene bir Samsunspor atağında Musa Sinan’ın ortasını Ahmet Arı kafayla üstten dışarı attı. Hemen iki dakika sonra Juninho bir uzun topta kaleci Soner ile karşı karşıya kaldı ama topu kalecinin kucağına nişanladı.

Böylesi ağır bir zeminde oynanan oyunda doğal olarak oyuncu kalitesi ve teknik beceridense güç ve enerji daha öne çıkıyor. Hafta içerisinde beş oyuncusu ile yollarını ayırmış olan Samsunspor sahaya gençlerle desteklenmiş bir takımla çıkmıştı. Bizim ilk onbirimizin yaş ortalaması 28, Samsunspor’un ise 24 olduğunda direnme gücü Samsunspor’dan yanaydı tüm maç boyunca. Maçın sonuna doğru özellikle Erman ve Erçağ fazlasıyla yoruldular. Gökhan’ın da gününde olmaması buna eklendiğinde Juninho ileride neredeyse tek başına kaldı.

19 yaşındaki Samsunsporlu gençlere karşı başarıyla oynayan 23 yaş ortalamalı Berat-Kerem Can-Burak defans hattımız da takımda gençlere daha fazla şans tanınması yönünde önemli bir gösterge olmalı. Özellikle ben Hüseyin’in maç boyunca nerede ve nasıl oynadığını algılamakta zorlandım.

Bu tür hava ve saha şartlarında özellikle ceza sahası içerisindeki elle oynamalarda kasıt aranmamasını doğal görüyorum. Ama hakem Koray Gençerler bu maçın görüntülerine baktığı zaman ceza sahası içindeki üç pozisyonda da topun ele gittiğine kendisini ikna edebilir diye umuyorum. Bence en azından Erçağ’ın en sondaki pozisyonunda penaltı tartışılmazdı.

Ancak bu maç boyunca bir an bile ara vermeden takıma desteğini sürdüren seyircimiz için ayrı bir parantez açmalıyız. Yaz, kış, yağmur, sel demeden 90 dakika desteğini sürdüren bu seyirci kesinlikle Süper Lig’e yakışıyor. Geçen sene oynadığımız Türkiye Kupası maçından sonra Galatasaray seyircisi bile hayran kalmıştı skor ne olursa olsun desteğini kesmeyen seyircimize.

İlk yarının bu son maçında da bir puan alarak yarıyı 27 puanla altıncı sırada tamamladık. Kızıyor olabilirsiniz ama bu benim beklentilerimin epeyce üzerinde bir başarı. Özellikle ilk beş haftanın sonunda “umarım düşmeyiz” beklentisi içinde olduğum için şu andaki sıramız bana gerçekten büyük bir başarı olarak görünüyor. Sezon başında ilk yarı sonunda Süper Lig’le aramızda sadece 3 puan olacağını söyleseler inanmazdım demeyeyim, ama benim için sürpriz olurdu.  Umarım benzer bir başarıyı ikinci yarıda da gösteririz.

Levent Kurnaz

 

 

 

Levent Kurnaz

 

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar