AB’nin sürdürülebilirlik fonları en büyük kirleticilere gidiyor

Yazar:
Yeşil Gazete

Voxeurop ve medya partnerlerinin bir araştırması, Avrupa Birliği‘nin (AB) sürdürülebilir fonlarında hızlı moda markaları, fosil yakıt şirketleri ve SUV üreticilerine de yer ayırdığını ortaya çıkardı. 14 milyar Euro değerinde fon en büyük 200 kirletici şirkete aktarılıyor.

2023’ün son çeyreğine ait veriler, AB’nin sürdürülebilir finansmanından 68 milyar Euro’nun dünyanın en büyük emisyon üreticilerinin elinde olduğunu gösterdi.

Bu paranın beşte biri, kendini “çevre dostu” olarak tanıtan şirketlerde.

Görsel: Mark Airs

Yatırımcılar ve tüketiciler yanlış yönlendiriliyor

Voxeurop araştırması, karbon açısından en yoğun sekiz sektörün en büyük kirleticisini belirledi ve AB’nin sürdürülebilir finans direktifi kapsamında açıklanan fonlardan bu şirketlere aktarılan yatırımları takip etti.

En kirletici 200 şirkete yapılan yatırımların büyük bölümü direktifin çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyen 8. maddesi kapsamında sınıflandırılıyor. Kalan yaklaşık 1,8 milyar Euro ise sürdürülebilir yatırıma odaklanan 9. madde kapsamında yer alıyor.

İklim kampanyacıları mevcut etiket sistemlerinin yatırımcılar ve tüketiciler için kafa karışıklığına yol açtığını söylüyor ve daha katı etiketleme kuralları talep ediyor.

İklim finansmanı üzerine çalışan sivil toplum kuruluşu Reclaim Finance‘ın sürdürülebilir yatırım kampanyacısı Lara Cuvelier, konu sürdürülebilir finans olduğunda halkın genellikle yanlış yönlendirildiğini söylüyor.

Fotoğraf: Greenpeace

Mevcut etiketler yeşil aklamaya yol açıyor

Çevresel düzenlemelerin amacı pazarlama değil. Bu düzenlemeler finansal ürünlerin çevresel etkileri konusunda bilgilendirmek için kullanılıyor. Kampanyacılar, finans sektöründeki sürdürülebilirlik suistimallerini eleştiriyor.

Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA) ve Avrupalı bankacılık ve sigortacılık çalışanları yeşil aklama ile mücadele için kapsamlı reformlar yapılması gerektiğini vurgulayarak “Madde 8 veya 9 kapsamındaki ürünlerin statüsü, pazarlama materyallerinin ortaya çıkışından beri sürdürülebilirlik için kalite etiketleri olarak kullanılıyor. Bu da yeşil badana risklerini beraberinde getiriyor” diye uyardı.

Kısacası yatırımcıların aklını karıştırmayacak ve onları yanlış yönlendirmeyecek daha basit sürdürülebilirlik kategorilerine ihtiyaç duyuluyor.

Bildiğimiz kirleticiler kendilerini ‘yeşil’ olarak yeniden pazarlıyor

Analiz, yaklaşık 11 milyar Euro’nun “Çevresel, Sosyal ve Yönetişim” (ESG) başlıklı fonlardan geldiğini ve bunun 1 milyara yakınının isimlerinde “temiz”, “geçiş”, “net sıfır” ve “Paris” gibi kelimeleri kullanan şirketlere aktarıldığını gösteriyor.

Net sıfır ve Paris gibi kelimeler, 2015 yılında küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama hedefinin kararlaştırıldığı Paris Anlaşması‘na referans veriyor.

Ancak analize göre AB’nin yeşil fonlarının ilk 10 alıcısı, daha fazla petrol sondajı için çalışmalarına devam ediyor ve fosil yakıt kullanımını giderek arttırıyor.

Sürdürülebilir finans direktörü Xavier Sol, “Avrupa’nın en büyük yeşil portföyleri aslında kendilerini sürdürülebilir olarak yeniden pazarlayan bildiğimiz kirli şirketlerden oluşuyor” dedi.

Sol, yeşil geçişi mümkün kılmak için yalnızca gerçekten yeşil faaliyetlere ayrılan yatırımlara sürdürülebilirlik etiketi verilmesi gerektiğini söylüyor.

Yeşil badana ve ötesi
Yeşil aklamayla mücadelede şirketleri baskılayacak düzenlemeler yolda

Yeni standartlarla fonlar kısıtlanabilir

ESMA, geçen ay fosil yakıt yatırımlarının kendilerini yeşil olarak pazarlamalarını engelleyecek birtakım düzenlemeyi kabul etti. Ancak önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek olan kuralların yasal olarak bağlayılıcığı bulunmuyor.

Uzmanlar yeşil geçiş için büyük kirleticilerin yatırım fonlarının dışında tutmanın ne kadar faydalı olacağı konusunda fikir ayrılığı yaşıyor. Kampanyacılar fosil yakıt şirketlerine fon sağlamamanın bu şirketlerin hisse fiyatlarını düşüreceği ve yeni projeler için kredi imkanlarını zorlaştıracağını söylüyor. Bu da onları yeşile yönelmeye teşvik edecek.

Ancak bazıları bu finansal maliyetlerin özellikle de petrol ve gaz şirketleri için oldukça küçük olduğunu söylüyor. Zaten finansal operasyonları için yeni hisselere ihtiyacı olmayan bu şirketlere yatırım yapmamak, onlara ekonomik bir zarardan ziyade sosyal zararlar vermek için daha etkili olabilir.

Witten/Herdecke Üniversitesi‘nden sürdürülebilir finans araştırmacısı Jan Fichtner’e göre niş yeşil işlere ayrılan küçük yatırım fonlarının bile büyük bir etki yaratabileceğini vurgulayarak AB’nin sürdürülebilir ve geleneksel fonlar için güvenilir ve bağlayıcı standartlar belirlemesi gerektiğini söylüyor.

 

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024