AB Adalet Divanı: Kamu kurumları dini sembolleri yasaklayabilir

Adalet Divanı, üye devletlerin çalışanlarının dini inançlarını gösteren işaretler taşımasının, 'bir kamu idaresinin tarafsız bir idari ortam yaratması gerektiği' gerekçesiyle yasaklayabileceğine dair bir karar verdi.

Avrupa Birliği‘nin en üst düzey mahkemesi olan Adalet Divanı, üye devletlerin çalışanlarının dini inançlarını gösteren işaretler taşımasının yasaklayabileceğine dair bir karar verdi.

Divan’ın gerekçesi, bir kamu idaresinin ‘tarafsız bir idari ortam’ yaratması gerektiği. Bu nadenle de personelin felsefi veya dini inançlarını ortaya koyan herhangi bir işareti görünür bir şekilde üzerinde bulundurmasının yasaklanabileceğine hükmedildi.

‘Ayrımcı bir karar değil’

Yapılan açıklamada,  “Böyle bir kural, söz konusu idarenin tüm personeline genel ve ayrım gözetmeyen bir şekilde uygulandığı ve kesinlikle gerekli olanla sınırlı olduğu takdirde ayrımcı değildir” denildi.

Söz konusu karar Belçika’da Ans Belediyesi’nin Müslüman bir çalışanına iş yerinde başörtüsü takamayacağının söylenmesinin ardından verildi.Çalışan, din özgürlüğünün ihlal edildiği ve ayrımcılık mağduru olduğu gerekçesiyle yerel mahkemeye başvurmuştu.

Adalet Divanı’nın kararının ardından belediye, tüm çalışanların ideolojik ya da dini aidiyetlerini açıkça gösteren işaretler takmasını yasaklayacak şekilde istihdam koşullarını değiştirdi.

Mahkeme, kuralın meşru bir amaç tarafından nesnel olarak haklı görülebileceğini söylerken, ancak dini sembolleri görünür şekilde üzerinde bulundurmaya izin veren aksi bir politikanın da haklı görülebileceğini ekledi:

“Her üye devlet ve yetkileri kendi bağlamında, işyerinde teşvik etmeyi amaçladığı kamu hizmetinin tarafsızlığını tasarlama konusunda bir takdir payına sahiptir. Ancak, bu hedef tutarlı ve sistematik bir şekilde takip edilmeli ve alınan tedbirler kesinlikle gerekli olanlarla sınırlı olmalıdır. Bu gerekliliklere uyulduğunu doğrulamak ulusal mahkemelerin görevidir.”

Geçen yıl ekim ayında AB mahkemesi, Müslüman bir kadın ile Belçikalı bir şirket arasında başörtüsü politikası nedeniyle çıkan bir anlaşmazlıkta, bir işverenin işyerinde tüm dini, felsefi veya ruhani işaretlerin görünür şekilde takılmasını yasaklayan iç yasalarının doğrudan ayrımcılık teşkil etmediğine karar vermişti.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR