Fosil yakıt kullanımına bağlı olarak artış gösteren atmosferdeki CO2 yoğunluğu yeni bir rekor kırarak psikolojik baraj olarak kabul edilen 400 ppm seviyesine dayandı.

Hawaii’de bulunan Mauna Loa gözlemevi 1958’den bu yana atmosferdeki CO2 seviyelerini ölçerek iklim değişikliğinin temel sebeplerinden olan sera gazlarının miktarı hakkında önemli bir veri kaynağı olma işlevini sürdürüyor. Gözlemevinden yapılan 25 Nisan tarihli son ölçüm CO2 yoğunluğunun 399.72 seviyesine geldiğini gösteriyor. Bu psikolojik sınır olan 400 barajının çok kısa bir süre sonra aşılacağı anlamına geliyor.

Kuzey Kutbuna yakın bir diğer gözlem evinde yapılan ölçümler 400 seviyesinin üzerine çıkıldığını gösterse de konu ile ilgili en güvenilir kaynak 50 seneden fazla süredir ölçüm yapan Mauna Loa gözlem evi.

Gözlemevindeki işleyişi yöneten Scripps Okyanus Bilimi Enstitüsü’nden Ralph Keeling “Doğru olmamasını dilerdim ama dünya 400 ppm barajını hiç tereddüte yer bırakmadan delip geçecek. Bu hızla devam edersek birkaç on yıl içerisinde 450 ppm’ye de ulaşacağız” şeklinde konuştu
Keeling, “Mauna Loa’daki seviyeler her sene bir testere biçimli grafik oluşturacak şekilde artış ve azalışlar gösterir, ancak her sene bir öncekinden yükseğe çıkar. Testerenin keskin ucu genelde Mayıs ayına denk gelir. Eğer CO2 seviyeleri 400 barajını bu Mayıs’ta aşmazsa bile, önümüzdeki sene kesinlikle aşacak.” diyerek durumun vehametinin de altını çizdi.
CO2 seviyeleri 200 seneden beri sürekli artış içerisinde. Endüstri devriminden önce 280 ppm olan yoğunluk Mauna Loa 1958’de gözlemlerine başladığında 316 ppm idi. Artışın en önemli sebebi ise artan fosil yakıt tüketimiyken 400 ppm seviyesinin hükûmetler için son bir uyarı olarak algılanması gerektiği iklim değişikliği araştırmacılarının ortak görüşü.
Haber: Bora Kabatepe
(Yeşil Gazete, Guardian)