Müzakereler son saatlerine yaklaşırken Zero Carbon Analytics‘in son raporu, küresel olarak farklı bölgelerdeki yenilenebilir enerji kaynaklarındaki büyümeye ilişkin son analizlerinin bulgularını özetledi. Rapor, küresel yenilenebilir enerjinin son 10 yıldaki hızlı büyümesinin ve sektördeki önemli fırsatların altını çiziyor.
2030’a kadar elektriğin yüzde 40’ı yenilenebilir kaynaklardan
COP28’deki yeni anlaşma, ülkelerin 2030 yılına kadar elektriğin yüzde 40’ını yenilenebilir kaynaklardan üretmeyi kabul etmesi anlamına geliyor. Paris Anlaşması‘nın imzalandığı 2015 yılından bu yana sadece güneş enerjisinden elektrik üretimi yüzde 400’ün üzerinde arttı. Teknolojik gelişmeler ve maliyetlerdeki düşüşler, enerji üretimi ve depolamadaki bu büyümeye katkıda bulundu.
Raporun öne çıkan bulguları şöyle:
- Veriler, ülkelerin yarısından fazlasının son 10 yılda yenilenebilir kapasitelerini üç katına çıkardığını gösteriyor. Daha dikkat çekici olarak, küresel kapasite 2014 ile 2022 yılları arasında üç katına çıktı.
- 2023 yılında yeni eklenen yenilenebilir kapasitede bir sıçrama yaşanması ve 2022 yılına göre %50 artışla 500 GW’ın üzerine çıkması bekleniyor.
- 2020’den bu yana temiz enerjiye yapılan yatırım %40 oranında artarak fosil enerji yatırımlarını geride bıraktı.
- 2023’ün ilk yarısında yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan küresel yatırımlar 358 milyar dolara yükselerek altı aylık dönemler arasında en yüksek seviyeye ulaştı.
- Elektrikli otomobil satışları üç yıl içinde küresel olarak üç kattan fazla arttı.
‘İddialı bir Küresel Durum Değerlendirmesi yapılmalı’
Global Energy Monitor (GEM) Küresel Güneş Enerjisi İzleyicisi Proje Yöneticisi Kasandra O’Malia, bulgulara ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi üç katına çıkarmayı başarmak için her yıl 280 GW’lık şebeke ölçeğinde güneş enerjisi, küçük ölçekli güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi kurulmalıdır. Önümüzdeki altı yıl boyunca şebeke ölçeğindeki bileşeni gerçekleştirmek için küresel düzeyde yeterli sayıda proje düzeyinde plan bulunuyor. Hükümetler, bankalar, şirketler ve bireyler, bu projelerin zamanında tamamlanması ve atıl kalmaması için ellerinden geleni yapmakla sorumludur.”
UNFCCC Eski Başkanı ve Global Optimism Kurucu Ortağı Christiana Figueres de şöyle konuştu:
“Reel ekonomide, özellikle de yenilenebilir enerjilerde halihazırda tanık olduğumuz dönüşüm önemli, ancak yeterli değil. Finans tarafında somut değişimlerin yanı sıra gıda ve doğa ile ilgili girişimlerle desteklenmesi gerekiyor. Enerji sektörünün geliştiğini görmek gerçekten heyecan verici, ancak zihniyetimizin de gelişmesi gerekiyor. COP28’i iddialı bir Küresel Durum Değerlendirmesi yapmadan bırakmak bir seçenek değil, herkese ihtiyacımız var. Bu, tüm tarafların sürece dahil edildiği kolektif bir çalışma olmalıdır.”