Kaplan Yılı: Bazı türler dünyadan silinirken bazı kaplanların henüz vakti var

Dünya 2022'de Kaplan Yılı'nı kutlarken insanlar, kaplanları ve onların avlarını öldürerek, alarak ve satarak kaplanların doğal yaşam alanlarını işgal ediyor. Söz konusu faaliyetler kaplanların doğal neslinin sürekliliğini tehdit etmeye devam ediyor. Kaplanlar bu nedenle gezegenin soyu en tehlikede olan büyük kedisi.

Çin, Tayland, Laos ve Vietnam‘daki kafes tesislerinde her yıl binlerce kaplan üretiliyor. Kaçak drone kayıtları, Laos’ta bir suç şebekesi tarafından işletilen büyük bir kaplan çiftliğini ifşa etti. Soyu tehlike altında olan hayvanların ticaretini yasaklayan uluslararası anlaşmalar bozan bu tesis ve diğerleri, kafeste ürettiği kaplanların derisini, kemiklerini, pençelerini, dişlerini ve etini satarak kara borsayı besliyor.

Mongabay’dan  Sharon Guynup’un aktardığına göre;  bilinçle yürütülen yaban hayatı koruma uğraşları ve yaptırımları sayesinde kaplan nüfuslarının yer yer azalmasının yavaşladığı görülürken, yer yer de artmaya başladığı gözlemleniyor.

Kaplanların Küresel Durumu

2022’nin kaplanlar için çok önemli bir yıl olması bekleniyor. Bu yıl, uluslararası yaban hayatı koruma kuruluşu IUCN, Tehdit Altındaki Türler Kızıl Listesi‘ndeki kaplan nüfusunu güncelleyecek. Kasım’da ise, içinde Laos, Çin, Tayland ve Vietnam’ın da bulunduğu, 184 ulusun imzacısı olduğu küresel yaban hayatı ticareti kuruluşu CITES, Panama‘da toplanacak. Dünyanın ikinci Küresel Kaplan Zirvesi‘nin ve biyoçeşitlilik ve tehdit altındaki türlere dair birçok önemli uluslararası toplantının düzenleneceği bu sene, kaplanlar için çok önemli. Mevcut anlaşma, soyu tehlike altındaki kaplanların ticaretini yasaklasa da kaplan üretimi konusunda şeffaf değil.

2007 tarihli bir CITES kararına göre, kaplanların üretimine sadece yaban hayatını korumak amacıyla izin veriliyor. Deliller, bu kararın aralarında Çin, Laos, Vietnam ve Tayland’ın da olduğu birçok Asya ülkesi tarafından ihlal edildiğini gösteriyor. Ancak CITES, yaptırım uygulamakta yetersiz kalmasıyla eleştiriliyor.

Yabani kaplanların durumu alt türler ve konumlara göre çok değişken. Bali, Hazar ve Java kaplanlarının soyu tükendi ve geriye altı alt tür kaldı. New Yorklu yaban hayatı koruma kuruluşu Panthera’nın baş bilim insanı ve kaplan programı yöneticisi John Goodrich, bu türler arasında Güney Çin kaplanının (P.t. amoyensisp) soyu yabanda tükenmişken Bengal kaplanlarının [Hindistan, Bangladeş, Nepal ve Butan‘da yaşayan P. t. tigris] durumunun harika olduğu söylüyor. Goodrich ayrıca “Amur kaplanları [P. t. altaica, diğer ismiyle Sibirya kaplanı] fena durumda değil, diğer tüm alt türler ise kötü durumda” diyor.

Palm yağı ve yok olan yaşam alanları

Saldırganca avlanan ve tropik yaşam alanları palm yağı için yakılarak yok edilen Sumatra kaplanları (P. t. sumatrae) ise büyük zorluk içinde. Goodrich, ayrıca “Malezya kaplanları (P. t. jacksoni) ise uçurumun eşiğinde; ülkeleri önümüzdeki beş sene içinde onları ya kurtarmayı başaracak, ya da sonsuza dek kaybedecek” ifadelerini kullanıyor.

Bengal kaplanları için durum görece iyi

En iyi durumdakiler ise Hindistan‘ın Bengal kaplanları. 2018 sayımına göre 2967 nüfusu olan bu kaplanlar, yaban kaplanı nüfusunun yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor. Ancak ülkenin 53 kaplan rezervi ve diğer koruma altındaki alanları giderek büyüyen bir insan nüfusuyla çevrili. Başbakan Narendra Modi‘nin nezaretinde Hindistan‘ın önemli kaplan yaşam alanları yavaş yavaş yok olurken birçok doğa kuruluşu ve doğa uzmanı ya sindirildi, ya da karar yetkileri ellerinden alındı.

İklim değişikliği ve kaplanlar

Kaplanları nasıl etkileyeceği bilinmeyen bir diğer faktör ise iklim değişimi. Bangladeş‘teki dünyanın en önemli habitatlarından olan Subdarban Mangrov ormanındaki su seviyesi Dünya üzerindeki neredeyse her yerden daha hızlı yükseliyor; bilim insanları, bu deltanın büyük çoğunluğunun 15 ile 25 sene içinde tamamen su altında kalacağını öngörüyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR