Ankara Anakent Belediyesi 2008 yılında yaşanan kuraklık sorununu, Devlet Su İşleri’nin planlama raporları aksini savunmasına karşın “Gerede’de su yok. Kızılırmak nehrinin suyu ise bundan çok fazla” gerekçesiyle Gerede yerine Kızılırmak’tan su getirerek çözme yoluna gitmişti. Şimdi DSİ, Bolu Gerede’den Ankara’ya içme suyu taşıyacak “Ankara İçmesuyu 2. Merhale Projesi Gerede Sistemi” için çalışmalara başladı. DSİ Genel Müdürü Akif Özkaldı, Gerede’deki Çamlıdere Barajı’nın yüzde 25’lik doluluk oranı ile bile Ankara’nın yıllık içme suyu ihtiyacını karşılayabileceğini belirtti.
ASKİ’nin açıklamasına göre Gökçek’in uygulamaya soktuğu ve kızıla yakın renkte akan su nedeniyle eleştiriye maruz kaldığı Kızılırmak İçmesuyu Projesi 2008 yılında 600 milyon lira maliyetle yapılmıştı. Yüksek maliyetinin yanı sıra sistem, ODTÜ Çevre Mühendisliği bölümünde hazırlanan “Ankara’nın İçme Suyu Kalitesi İzleme Çalışması”na göre, Ankaralıların 2008 yazında sınır değerlerin üzerinde sülfatlı ve bakterili su içmesine neden oldu.
DSİ çalışmalarında 2004 yılında maliyeti yaklaşık 380 milyon lira olarak hesaplanan Gerede Projesi zamanında hayata geçirilseydi, hem Ankaralı sağlıksız su içmek zorunda kalmayacaktı hem de 600 milyon lira boşa harcanmayacaktı.
DSİ’de yıllarca su uzmanlığını yapan Dursun Yıldız, Gerede ve Kızılırmak projelerinin maliyet karşılaştırmasının ortada olduğunu belirterek, “Belediyenin plansız yaklaşımı mahalli, idari ve maddi olarak olumsuz sonuçlar doğurmuştur” diye konuştu. İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan ise, “Kızılırmak süreci, Gerede projesi zamanında hayata geçirilmediği için, büyük bir ihmalin sonucu mecburi olarak yaşatılmıştır. Acil çözüm olarak belediyenin hatasını kapatmak için geliştirilen proje çeşitli sebeplerle şu anda atıl durumdadır” dedi.