LGBTİ+İstanbul SözleşmesiManşet

’17 Mayıs’ı varoluşumuzun hedef gösterilmeye devam ettiği bir atmosferde kutluyoruz’

0
Kaynak: 17 Mayıs Derneği

17 Mayıs Derneği’nin adını aldığı Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Günü’nde LGBTİ+ ve kadın örgütlerinden kutlama mesajları paylaşıldı.

17 Mayıs Derneği tarafından yapılan açıklamadaNefretin, fobinin ve ayrımcılığın olmadığı; barışın, eşitliğin ve özgürlüğün hakim olduğu bir dünyayı hepimiz için istiyoruz!” denildi.

Bundan tam 32 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü tarihsel bir hatadan dönerek eşcinselliği “hastalıklar listesi”nden çıkardı.

İlgili haber: Türkiye LGBTİ+ haklarında sondan ikinci oldu

‘LGBTİ+’lar patriyarkanın ayrımcı politikalarına karşı her alanda var olmakta ısrar ediyor’

LGBTİ+’ların varoluş mücadelesinde ısrarın simgesi olan 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Günü kapsamında dernek tarafından yapılan kutlama açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Varoluşumuza dönük nefretin ve ayrımcılığın gerekçesi haline getirilen ‘hastalık’ söyleminin terk edildiği 1990’dan bu güne LGBTİ+’lar dünyanın her yerinde varoluşlarını kutlamaya devam ediyor. LGBTİ+’lar patriyarkanın ayrımcı politikalarına karşı yaşamın her alanında var olmakta ısrar ediyor.”

’17 Mayıs’ı varoluşumuzun hedef gösterilmeye devam ettiği bir atmosferde kutluyoruz’

“Bu yıl 17 Mayıs’ı varoluşumuzun hedef gösterilmeye devam ettiği bir atmosferde kutluyoruz” denilen dernek açıklamasında “LGBTİ+’lara dönük tüm nefret kampanyalarına inat varoluşumuzda ısrar ediyor ve 17 Mayıs’ı kutluyoruz. LGBTİ+’lara dönük nefretin karşısında herkesi LGBTİ+’larla yan yana olmaya davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı ve şunlar aktarıldı:

“Nefretin, fobinin ve ayrımcılığın olmadığı; barışın, eşitliğin ve özgürlüğün hakim olduğu bir dünyayı hepimiz için istiyoruz. LGBTİ+’ların özgürlüğü LGBTİ+ olmayanları da özgürleştirecek, biliyoruz.”

LGBTİ+’ları hedef gösteren nefret söylemi broşürleri hakkında suç duyurusu

Daha geçen hafta Eskişehir’de LGBTİ+’ları hedef gösteren, nefret söyleminde bulunan ve şiddete çağrı niteliğinde broşürlerin dağıtıldığı gündeme gelmişti. İsimsiz broşürlerde eşcinsellerin öldürülmesi yönünde ifadelere yer verildiğini bildiren LGBTİ+ aktivistler ve hak savunucusu avukatlar bugün suç duyurusunda bulundu.

Eskişehir’de LGBTİ+’ların öldürülmesi çağrısının yer aldığı, imzasız, “Livata olayının haramlığının ayet ve hadislerle açıklaması” broşürü hakkında suç duyurusunda bulunmak için bir araya gelen hak savunucuları Eskişehir Adliyesi önünde açıklama da yaptı.

‘Bu bir nefret suçu ve bu güruh bugün sokaklarda nefret saçmaya devam ediyor’

Kaos GL’nin haberine göre; suç duyurusunda bulunan LGBTİ+ aktivistleri adına açıklamayı Mati Solak okudu. Solak, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, bifobi, transfobi ve interfobi karşıtı günü hatırlatarak başladığı açıklamada, “Bilindiği üzere bu şehirde LGBTİ+’ların yakılarak katlinin vacip olduğu belirtilen bir broşür dağıtıldı. Bu bir nefret suçudur. Herhangi bir imzanın olmadığı bu broşürlerin gerici, cihatçı çeteler tarafından dağıtıldığını biliyoruz. LGBTİ+’ların yaşam hakkına dahi göz diken güruh bugün sokaklarda nefret saçmaya devam ediyor” dedi.

‘AKP iktidarı, Gezi’den bu yana kendinden olmayanları ortadan kaldırmaya ant içmiş’

Solak, “Biz bu nefreti 1915’ten, 6-7 Eylül pogromundan, Maraş’tan, Madımak’tan, Ülker Sokak’tan, Eryaman’dan, Altındağ’dan tanıyoruz. Siyasal anlamda her sıkıştığında azınlık gruplara şiddet oklarını çeviren AKP iktidarı, Gezi’den bu yana kendinden olmayanları tabiri caize bir bir ortadan kaldırmaya ant içmiş durumda” diyerek iktidarın nefreti körükleyen açıklama, yasak, tutuklama ve baskı mekanizmalarına dikkat çekti ve şöyle devam etti:

‘Hiç birimiz güvende değiliz’

“Pandeminin başından bu yana Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bizleri hedef alan söylemleri bu topraklarda yüzyıllardır bir arada yaşayan toplulukları ayrıştırıyor. Her fırsatta kullanılan ‘LGBTİ üyeleri’ söylemiyle bizleri terörize ederek varoluşlarımızı kriminalize ediyor, buradan bir suç yaratmaya çalışıyor. Cihatçı çetelerle poz veren Vali Erol Ayyıldız’ın o çok övündüğü, Avrupa’nın en güvenli sekizinci şehri olarak seçilen Eskişehir’de hiç birimiz güvende değiliz.

‘LGBTİ+’ların başına gelen en ufak nefret saldırısının failleri ortada’

Bu şehrin sokaklarında yaşayan LGBTİ+’ların başına gelen en ufak nefret saldırısının failleri ortadadır. Bu saldırılara göz yuman devlettir. Katliam çağrılarıyla bir cinayet hazırlığında olanlar hakkında bugün suç duyurusunda bulunuyoruz. Faillerin ve onları koruyanların ceza alması elimizden geleni yapacağız.

İnsanlık tarihinin en başından beri buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Ne ilk ne de sonuz. LGBTİ+’lar olarak nefretsiz, şiddetsiz bir yaşamı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Gezi’yi savunuyoruz! Yaşamı savunuyoruz! Şiddetsizliği savunuyoruz! Bu davanın takipçisiyiz!”

Suç duyurusunda bulunan avukatlar adına Avukat Hasan Çayır konuştu. Çayır, “9 Mayıs Pazartesi günü Eskişehir’de Valilik tarafından 15 gün süreyle tüm açık hava etkinliklerinin yasaklanmasının ardından kentte egemen kılınmaya çalışılan baskı rejimi ve LGBTİ+’lara yönelik suçların soruşturmasında yürütülen cezasızlık politikalarının sonucu olarak geçtiğimiz günlerde üzerinde isim ve imza yer almayan, gerici ve nefret söylemleri içeren broşürler dağıtılmaya başlandı” dedi.

‘LGBTİ+’lar tacize, tecavüze maruz bırakılırken nefret söyleminde bulunan tarikatlara karşı önlem alınmıyor’

LGBTİ+’ların her gün yaşam alanlarında nefret söylemlerine, tacize, tecavüze maruz bırakılırken; yaşamlarını tehdit eden, yakmak ve öldürmek istediğini dile getiren tarikatlara karşı herhangi bir önlem alınmadığını hatırlatan Av. Çayır, “Söz konusu broşürler anayasanın eşitlik, ayrımcılık yasağı ve laiklik ilkelerine aykırı olmasının yanı sıra Türk Ceza Kanunu bakımından da ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu’ da oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘Gökkuşağı bayrağı taşıyanları kameralarla tespit eden kolluk, broşürlerin dağıtılmasına kayıtsız kalıyor’

Çayır, onur yürüyüşlerine polis saldırılarını da hatırlatarak şöyle devam etti:

“Onur yürüyüşüne katılanları, gökkuşağı bayrağı taşıyanları kameralarla tespit eden kolluk, şehrin birçok bölgesinde broşürlerin dağıtılmasına kayıtsız kalmaktadır. Üstelik onur yürüyüşüne katılmak, gökkuşağı bayrağı taşımak suç değilken nefret söylemleri ile LGBTİ+’ları hedef göstermek, katledilmeleri için çağrıda bulunmak suçtur.

Broşürlerdeki nefret söylemlerinin gerek ulusal, gerekse uluslararası mevzuata göre ifade özgürlüğü kapsamında olmadığı çok açıktır.

‘Bu eylemler, LGBTİ+ varoluşları kriminalize ediyor’

Bu suç duyurusu yaptığımız günün önemini de vurgulamak isteriz. Bugün, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün olarak tüm dünyada kutlanmaktadır. Ne yazık ki Dünya Sağlık Örgütü tarafından 17 Mayıs 1990’da eşcinselliğin hastalık kategorisinden çıkardığı gün üzerinden geçen 32 yıla rağmen, hala aynı kültürel, geleneksel ve dini değerler; LGBTİ+’lara uygulanan zulme, ayrımcılığa, zorbalığa ve kötü muameleye gerekçe gösterilmektedir. Bu tür eylemler, LGBTİ+ varoluşları nefret söylemleri ve hedef göstermelerle kriminalize etmekte ve varlıklarını ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme gerekçesi olarak devletin resmi kurumları tarafından LGBTİ+’ların varoluşları öne sürülmüş olup LGBTİ+’lara uygulanan sistematik saldırıların şiddetinin artarak devamına zemin hazırlanmıştır. Avukatlar olarak LGBTİ+lara yapılan saldırılara sessiz kalmayacağız ve her yerde ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!’ demeye devam edeceğiz.

Şiddet ve ölüm tehditleri içeren söz konusu broşürlerle ilgili Savcılık ivedi bir şekilde harekete geçmelidir. Yaptığımız suç duyurusu ile beraber bu hukuki sürecin bizzat takipçisi olacağız.”

Öte yandan LGBTİ+ ve kadın hakları örgütleri sosyal medya üzerinden LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerini kınayarak 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Günü’nü kutladılar:

 

More in LGBTİ+

You may also like

Comments

Comments are closed.