Fotoğraf: Mehmet Temel
İklim Adaleti Koalisyonu, ‘Yurttaş Ekokırım Yasasını Yapıyor’ Kampanyası kapsamında dün (28 Kasım) yaptığı açıklamada, “Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar” maddesinin başlığını “Soykırım, İnsanlığa ve Gezegene Karşı Suçlar” olarak değiştirilmesini öneren ve ekokırımın ceza hukukunda suç olarak tanınmasını sağlayacak yasa teklifini meclise sundu. Aktivistler ekokırımın suç olarak tanınmasının mecliste yasalaştırılması için tüm siyasi partileri gecikmeksizin ortaklaşmaya davet ediyor.
Açıklamada bu kampanya ile Türkiye’de yurttaşın ilk kez meclise açıkça yasa teklifi getirdiği belirtilerek bu girişimin “sesini duymadığımız ama her gün ölen ağaçların, balıkların, simsiyah akan nehirlerin, çocuklarımızın geleceğinin hakkını savunmak” için olduğu belirtiliyor.
Kampanya ekibinin yaptığı açıklamada yasaların doğayı korumada yetersiz kaldığının ve etkili bir koruma sağlayamadığının altını çiziliyor:
“Yaşadığımız coğrafyada Marmara Denizi, Akbelen Ormanı, Cudi Dağı, İkizdere, Erzincan-İliç, Van Gölü, 6 Şubat depreminin etkilediği iller ve benzeri pek çok yerde gördüğümüz üzere doğayı ‘insanın çevresi’ olarak tanımlayan hukuk sistemi ve ‘kirleten öder’ ilkesi, ekolojik tahribatları önlemekte yetersiz kalıyor.”
Aktivistler doğayı koruyan yeni bir yasaya ihtiyaç olduğunu belirtiyor:
“Doğal ve kültürel varlıkların telafisi mümkün olmayacak şekilde tahrip edilmesine sınır koyan; hukuki boşluklara düşmeden, doğanın kendi başına var olma hakkının olduğunu bildiren ve buna dayanarak gelecek kuşaklara olduğu gibi aktarılmasını güvenceye alan yeni bir cezai yükümlülüğün düzenlenmesine acilen ihtiyaç var.”
Yapılan açıklamada ayrıca dünyada çeşitli ülkelerden yasal düzenlemelere de yer verildi:
“Dünyada pek çok ülke anayasal-yasal düzenlemeler ve çeşitli mahkeme kararlarıyla doğanın haklarını tanımaya, bu hakları yasal koruma altına almaya başlamış durumda. Avrupa Birliği, çevreye karşı işlenen en ağır suçları cezalandırmayı amaçlar nitelikte yeni bir suç tanımı oluşturmayı kabul etti. Roma Statüsü tarafından belirlenen ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetki alanına giren dört temel suça, beşinci olarak ‘ekokırımın’ eklenmesiyle ilgili çalışmalar sürüyor.”
Vatandaşların bir suç olarak tanımlanmasını istediği ekokırım kelimesinin başında yer alan “eko”, Yunancadaki “okos” yani, ev anlamının, Türkçedeki anlam karşılığı olan, yerleşilen yer ve yaşam alanı anlamlarına geliyor. Kelimenin sonunda yer alan “kırım” ise yok etmek, öldürmek, varlığını sistematik bir biçimde ortadan kaldırmak anlamlarını taşıyor.
Vatandaşın yıllar süren doğa mücadelesi sonucunda ortaya koyduğu yasa teklifi içerisinde şu maddelere yer veriliyor:
-Ekokırım Suçu
MADDE 77/A
(1) Doğal veya kültürel çevrede insan veya diğer canlıların hayatını tehlikeye atmak, doğal veya kültürel varlıklar üzerinde ağır tahribata yol açabilecek davranışlarda bulunmak yahut hukuka aykırı diğer bir fiili işlemek suretiyle bütün bir ekosistemde kısa vadede telafisi mümkün olmayacak zarara yol açma tehlikesi doğuran kişiye müebbet hapis cezası verilir, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın on katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(2) Birinci fıkradaki suçun taksirle işlenmesi halinde ise on beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın beş katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(3) Ekokırım suçunun işlenmesi sonucu bütün bir ekosistemde kısa vadede telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelmişse, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; suçun taksirle işlenmesi halinde yirmi yıl hapis cezasına hükmolunur, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın yirmi katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(5) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…