Ekokırım Yasası Yurttaş İnisiyatifi, yurttaşlar tarafından yazılan çevre haklarına odaklanan ve doğanın hakkını savunan Ekokırım Yasası‘nın Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde (TBMM) görüşülmesini istiyor. İnisiyatif, Ekokırım Yasası’nın TBMM’de görüşülmesi için idari dava açıldığını duyurdu.
İnisiyatif tarafından konuya ilişkin yapılan ve “Derinleşen ekolojik krizin sorumlusu şirketlerin ve devletlerin tüm yaşam alanlarına yönelik tahribatları devam ederken gezegene yönelik bu suçların engellenmesi çabasına Türkiye’den de destek veriyoruz” ifadelerinin kullanıldığı basın açıklamasının devamında ekokırım suçuna ilişkin kampanyadan şöyle bahsedildi:
“İç hukukumuzda gezegene karşı işlenen suçların tanınmasına yönelik bir dizi faaliyet yürütmüş, “doğanın hakları var” diyerek ekokırım suçunun tanınması kampanyasına başlamıştık. Türk Ceza Kanununun ‘Soykırım ve insanlığa karşı suçlar’ başlığındaki maddesine ek yaparak ekokırım suçunun iç hukukumuzda tanınmasını içerecek bir düzenlemeye yönelik bir kanun teklifi hazırlamış ve tüm yurttaşların imzasına açmıştık.”
28 bin 820 ıslak imza toplanan dilekçe ise 28 Kasım’da TBMM Dilekçe Komisyonu’na teslim edildi.
TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığı’ndan iletilen karar yazısında ise şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa’nın 88.maddesine göre kanun teklif etmeye milletvekillerinin yetkili olduğundan, TBMM İçtüzüğünün 116/1. Maddesine göre yeni bir kanunu veya bir kanun değişikliğini gerektiren dilekçelerin görüşülemeyeceğine…”
TBMM İç Tüzüğünün “Dilekçelerin Başkanlık Divanınca İncelenmesi” başlıklı 116.maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Komisyon Başkanlık Divanı; görüşülemeyeceğini karara bağladığı dilekçelerden, kanun olarak düzenlenmelerinde toplumsal yarar gördüklerinin birer örneğini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına ve bilgi için Cumhurbaşkanlığına gönderir” ifadelere dikkat çeken inisiyatifin açıklamasında “Buradan anlaşıldığı üzere komisyon ilettiğimiz talepte toplumsal bir yarar görmediği için süreci sonlandırmış ve tarafımıza olumsuz geri dönüş yapmıştır” denildi.
İnisiyatif tarafından imza teslim sürecine ilişkin ise şu açıklama yapıldı:
Dilekçe komisyonunun TBMM İç Tüzüğü’nün 116/3 maddesine uygun olacak şekilde toplumsal yararı da açık olan bu teklifin meclis genel kurulunda görüşülmesi gerektiğini vurgulayan yurttaşlar, dava açtıklarını duyurdu.
Açıklamaya göre; ‘Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifinin TBMM Başkanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmemesi işleminin’ yürütmesinin durdurulması ve iptali için idari dava açıldı.
İmzacı tüm yurttaşların da davaya katılabilecekleri ayrıca bildirildi.
Vatandaşın yıllar süren doğa mücadelesi sonucunda ortaya koyduğu yasa teklifi içerisinde şu maddelere yer veriliyor:
-Ekokırım Suçu
MADDE 77/A
(1) Doğal veya kültürel çevrede insan veya diğer canlıların hayatını tehlikeye atmak, doğal veya kültürel varlıklar üzerinde ağır tahribata yol açabilecek davranışlarda bulunmak yahut hukuka aykırı diğer bir fiili işlemek suretiyle bütün bir ekosistemde kısa vadede telafisi mümkün olmayacak zarara yol açma tehlikesi doğuran kişiye müebbet hapis cezası verilir, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın on katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(2) Birinci fıkradaki suçun taksirle işlenmesi halinde ise on beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın beş katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(3) Ekokırım suçunun işlenmesi sonucu bütün bir ekosistemde kısa vadede telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelmişse, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; suçun taksirle işlenmesi halinde yirmi yıl hapis cezasına hükmolunur, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın yirmi katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(5) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
“Eko”, Yunancadaki “oikos” yani, ev anlamının Türkçedeki anlam karşılığı olan, yerleşilen yer ve yaşam alanı anlamları ile “kırım” yani, yok etmek, öldürmek, varlığını sistematik bir biçimde ortadan kaldırmak anlamlarının bir araya gelmesi ile oluşmuş, yeni bir adlandırma (neoloji) ile dilimize kazandırılmış bir sözcüktür.
70’li yıllardan itibaren hukukun konusu olan ekokırımın uluslararası hukukta ve ülkelerin iç hukuklarında tanınması için çalışmalar tüm dünya genelinde yürütülüyor. Bu çabalardan birisi de ekokırımın, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin baktığı dört temel suça (insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım, savaş ve saldırı suçları) eklenerek beşinci suç olarak kabul edilmesi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…