2009 krizinden beri, aylardır Yunanistan konuşuluyor. Tüm gazetelerin dış haberlerinde en az bir defa bahsi geçiyor, hep Yunanistan’ın ekonomisinin ne kadar kötü olduğundan dem vuruyor. Ha battı, ha batacak… Ekonomik kriz yüzünden, yunan adaları satılığa çıkarıldı… IMF özelleştirmeyi kredi için şart koştu…
Yunanistan bir çok açıdan bize benziyor. Kültürü, yemekleri, yaşam biçimleri ve ne yazık ki yolsuzluğa bulaşmış olan ana akım politikacıları. Yunanistan sadece halkını değil Avrupa Birliği’ni de kandıran bir politik ahlaksızlıkla yüz yüze. (bunun en güzel örneği aslında 2001’de Euro’ya geçmek için, Maastricht kriterlerine uyum için, kendi rakamları ile oynayan bir hükümete sahipti)
Yunanistan’ın ekonomisi gündemimizde geri planda da olsa yer buluyorken, ülkede asıl yaşanan sosyal patlama kimsenin dikkatini çekmiyor. Aslında Yunanistan’da yaşanan; yolsuzluklardan, iki yüzlülüklerden bıkan, krizin sorumluluğunu halka yüklemeye çalışan hükümetlere karşı gençlerin başını çektiği bir isyan durumu.
Aylardır Atina’nın taksimi olan Sintagma meydanı protestocu gençler ile taşıp duruyor. Kalabalıklar meydanlarda toplanıyor ve kendi adlarına, onları dahil etmeden alınan kararlara karşı sivil itaatsizlik gösteriyorlar.
Sorunların gerçek demokrasi ile çözülebileceğini, gerçek demokrasinin ancak halkların katılımıyla gerçekleşebileceğini bilen gençler, her Atinalı’yı, işçiyi, işsizi Sintagma’ya davet ediyorlar.
Hep beraber karar alalım diyorlar; hep beraber geleceğimizi şekillendirelim, hayatlarımızı ellerimize alalım diyorlar.
Yolsuzluklar yüzünden düşülen borç batağını kabul etmiyorlar.
Bu borç bizim değil!
Gerçek demokrasi şimdi!
Eşitlik – Adalet – Onur
En başarısız mücadele verilmemiş bir mücadeledir.
Bir de internet sitesi kurmuşlar: http://www.real-democracy.gr/ siteyi bizler onlara destek olalım diye Türkçenin de dahil olduğu, bir çok dile çevirmeye çalışıyorlar.
Kim mi bu insanlar, kendi dillerinden dinleyelim:
Normal insanlarız. Sizin gibiyiz: her sabah üniversiteye, işe veya iş aramaya giden insanlarız. Ailemiz ve arkadaşlarımız da var. Her gün ömrümüz ve geleceğimiz için güçlülükle çalışan insanlarız.
Bazılarımız ilerici, bazılarımız da muhafazakardır. Bazılarımızın belirli bir ideolojisi var, bazılarımızın yok. Bazılarımız politik, bazılarımız apolitik. Fakat hepimiz çevremizdeki sosyal olaylardan dolayı kaygılı ve kızgınız. Siyasetçilerin, işadamların ve bankacıların çürümüşlüğünden ve normal insanların ise çaresizliğinden dolayı kaygılı ve kızgınız.
Bu hal her gün hepimizi üzmektedir. Eğer hep beraber birleşirsek bu durumu değiştirebiliriz. Daha iyi bir toplumu yaratmamızın zamanı geldi.
Biliyorum, gündemimiz seçim, seçim ile yatıp seçim ile kalkıyoruz, ancak Yunanistan halkının desteğimize ihtiyacı var. Yunanistan’da onurlu bir mücadele devam ediyor. 2001’de yolsuzluklar ile bankaların tuzağına düşen, sonra da IMF ve onun neoliberal politikalarının kucağına oturan bir ülke olarak, Yunanistan Halkını en iyi biz anlayabiliriz.
Ben ufak da olsa da yardım etmeye çalışıyorum, sitenin Türkçeye çevrilmesine destek olmaya çalışıyorum ancak yetmez, hemen hep beraber tartışmalı, Yunan halkına el uzatmak ve ülkedeki alevi söndürmek için neler yapabileceğimizi konuşmalıyız. Halkların dostluğu bunu gerektirir.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…