“İstilacı tür” ilan edilerek, doğadaki popülasyonlarının azaltılması kararlaştırılan yeşil papağanların yaşam hakları için Change.org Türkiye‘de başlatılan imza kampanyasına kısa sürede 20 binden fazla kişi destek verdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Türkiye’deki Karasal Ortamlarda ve İç Sularda İstilacı Yabancı Türlerin Tehditlerinin Değerlendirilmesi Projesi” (TERİAS) kapsamında “istilacı tür” kapsamına sokulan ve doğaya zarar verdikleri gerekçesiyle yok edileceği iddia edilen ve yeşil papağanların için kuş veterineri Burak Uçar’ın başlattığı kampanyada şu ana dek 20 binden fazla imza toplandı.
Yeşil papağanların yumurtalarına ve yaşam alanlarına müdahale edilmesi planlanan projenin bu yıl iptal olduğu öğrenildi ancak önümüzdeki yıl yeşil papağanların geleceğinin ne olacağı konusu belirsizliğini koruyor.
Kampanya, bilimsel hiçbir veri olmamasına rağmen yeşil papağanların doğaya zarar verdiğini söyleyerek yuvalarının bozulmasına ve doğadaki popülasyonunun azaltılmasına karşı çıkıyor.
Yeşil papağanların pet shop’lar ve hayvanat bahçeleri tarafından körüklenen hayvan ticaretiyle yıllar önce zorla Türkiye’ye getirildiğini ve günümüzde büyük şehirlerdeki parklarda, bahçelerde ya da tarihi binaların yüksek yerlerinde yaşamaya uyum sağladığını ifade eden Açar, şöyle diyor:
“İlk duyduğumda inanamadım. Veteriner hekimliğin sadece kuş ve özellikle papağanlar üzerine hizmet veren bir bireyi olarak, sebebini anlamsız ve gereksiz buldum. Bu alanda yapılmış ciddi bir bilimsel araştırma olmaması yapılacak olan eradikasyonun (ortadan kaldırmanın) sebebinin dayandığı bir nokta olmamasını gösterir. Sebepsiz yere canlılar öldürülecek. Hiçbir canlının yaşam hakkı elinden keyfi olarak alınmamalıdır. Doğa, bu canlılara aittir. Genç nesillere de onları yok etmeyi değil, onlarla yaşamayı öğretmeli ve örnek olmalıyız.”
Yeşil papağanlarla ilgili verilen bu karara karşı çıkan Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç da, “Papağanların veya yumurtalarının öldürülmesi hem yaşam hakkı adaleti hem de bilimsel açıdan doğru değil” diyor:
“Bu kuşların “istilacı” tür ilan edilmesi için uzun soluklu bir dizi bilimsel çalışma yapılması gerekir. Papağanlar nerede, hangi tür veya türlere, ne ölçüde zarar veriyor? Bunun bilimsel araştırmalarla ispat edilmesi gerekir. Kaldı ki Türkiye’de böyle bir çalışma yapılmadı. Ayrıca bu türlerin Avrupa Birliği’nin istilacı tür listesinde yer almadığını düşünürsek, elimizde hiçbir bilimsel veri olmadan bu türlerin yaşama hakkını elinden almayı düşünemeyiz. Türkiye’de pek çok kuş türünün sayısı azalıyor, yaşam alanları yok oluyor. Papağanlarla uğraşmak yerine Anadolu’nun dört bir yanını yok eden tehditler ortadan kaldırılmalı.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…