Her gün hiç fark etmeden çok yoğun tarım zehri, kimyasal gübre ve hibrit tohumlarla üretilen konvansiyonel tarım sistemi ürünleriyle düzenli olarak zehirleniyoruz. Yerel tohum ve doğal tarım sistemiyle üretilen ürünlerin satıldığı Üretici Pazarları bu anlamda çok önemli.
Çok uluslu dev tarım zehirleri şirketleri dünyanın her tarafında hegemonya kurmuş durumda. Ülkeler de bu şirketlerin memurluğunu yapıyor adeta. Bizim ülkemizde de her gün tarım zehri kalıntısı içeren ürünler tüketiliyor. Bu konuda ülkemizde araştırma yapan tek bilim insanı olan ve görevinden alınan Bülent Şık’ın araştırma sonuçlarına vs. Bianet ve Yeşil Gazete‘den ulaşabilirsiniz.
Bizler Ege Çevre ve Kültür Platformu bileşeni Yerel Tohum Derneği olarak Türkiye’nin bütün bölgelerinde “Yerel Tohum Hareketi” konusunda örgütlenmeye çalışıyoruz. En son Doğu Anadolu bölgesinde bir dizi çalışma yaptık. Çok uluslu şirketlere tüm bölgeler güç birliği yaparak dur diyebiliriz ancak. Gelecekte Afrika ülkeleri gibi tamamen şirketlerin hegemonyasına girmemiz kaçınılmazdır.
Ülkemizde çok az yerel tohum kaldı. Bunları yaygınlaştırıp koruyarak gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Tıpkı bin yıllardır olduğu gibi. Tohum yaşamdır. Gelecekte tohum ve su savaşları olacağı öngörüsü gerçekleşebilir .Bu insanlığı yok edebilir.
22 Ekim Pazar günü Marmaris’te “Marmaris Yerel Tohum ve Temiz Gıda Üretici Pazarı“ açıldı. Bu pazarları yaygınlaştırmaya çalışıyoruz Yerel Tohum Hareketi olarak. Konuyla ilgili Marmaris Köy Konseyi ve Yerel Tohum Derneği Marmaris temsilciliği üyesi Pınar Ünlü Albayrak’tan şu bilgileri aldık.
4 yıldır Yerel Tohum Hareketi içindelermiş. Marmaris’te 13 köy varmış. Genelde uzak köylerde azda olsa tohum bulabiliyorlarmış. Köylüleri yeni kurdukları “Yerel Tohum Temiz Gıda Üretici pazarı”na dahil etmişler. Şu anda 6 köylü yerel tohumlarla kimyasal gübre ve tarım zehri kullanmadan üretim yaparak her Pazar günü ürünlerini bu pazara getiriyorlarmış. İki de kentli üretici pazara ürün getiriyormuş.
Henüz Tohum Takas Şenliği yapmamışlar. Bu bahar yapacaklarmış. Pazarda solucan gübresi ve atalık buğdaydan üretilmiş ekmek ve çeşitli sebze ve meyvalar varmış. Süt ve süt ürünleri de kontrol edilmiyormuş ama güvene dayalı olarak ve gözlem yapılarak pazarda satılıyormuş. Sebze ve meyveler ise gözlem ve laboratuvar testleriyle denetleniyormuş.
Pazara halkın talebi yüksek olmuş. Ürünler birkaç saatte tükenmiş. Tarım zehri yerine acı biber ısırgan otu, sarımsak ve arap sabunu vs. dan yaptıkları evsel ilaçlar kullanıyorlarmış. Hayvan ve solucan gübresiyle toprağı zenginleştiriyorlarmış.
Pınar Ünlü hibrit tohumların tarım zehri ilaçlarına ve kimyasal gübreye ihtiyaç duyduğunu bu ürünleri tüketmek istemediklerini belirtti. Bu yüzden Marmaris halkının sağlıklı gıdaya ucuz olarak erişebilmesi için aracısız faaliyet gösteren bu pazarı kurmuşlar. Halkın bu konuda duyarlılığı çok artmış.
Bu Pazar, Marmaris kapalı pazar yerindeki köylü pazarının bir kısmında yer alıyormuş şimdilik. Büyüdükçe alanı genişleyecektir diyor Pınar Ünlü. Pazarcılar ve diğer ilgililer özel önlük giyiyorlarmış. Fiyatlar diğer köylülerin ürünlerinden biraz pahalıymış. Ama aşırı bir fiyat farkı yok, makul diyor Ünlü. Organik pazarlardaki gibi aşırı pahalı olmadığını ve üreticilerin çok bilinçli olduğunu da ekliyor.
Bu tür pazarların kurulmasında yerel yönetimler çok önemlidir. Bu zaten sosyal belediyeciliğin görevidir. Ama ne yazık ki bu her yerde mümkün olmuyor. Belediyeler bu konuda çok yetersizler. Bütün belediyeler halkın sağlığını korumakla da yükümlüdür. Dolayısıyla haftada bir gün de olsa bu pazarların kurulması için yer vermesi gerekir belediyelerin. Ve Yerel Tohum Hareketini halkın sağlığı açısından desteklemeliler.
Bu pazarlar üreticilerle tüketicilerin güç birliği yaptığı ve çok uluslu şirketlere dur dediği oluşumlardır. Günümüz koşullarında tek çözüm bu güç birliğinin yaygınlaşmasıdır.
Göknur Yazıcı
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…