Yazının ilk bölümü için tıklayınız
Trainer’ın bir başka eleştirisi de daha dar anlamda yenilenebilir enerji odaklı teknolojik çözümlerle ilgili. Bu yazıda Trainer’ın son derece titiz ve verilerle dolu çalışmasını bütün olarak ele almak mümkün değil. Veriler ve kanıtlar için okuyucuyu Trainer’ın son makalesini okumaya davet ediyoruz. Yine de raporun kritik sonuçları burada kolaylıkla özetlenebilir. Güneş, rüzgâr, biokütle, hidrojen vb. enerjileri ve farklı enerji depolama sistemlerini inceledikten sonra Trainer açık bir sonuca varıyor; evdeki hesap çarşıya uymuyor: Genel kabul gören ‘yenilenebilir enerjinin tüketim toplumlarını besleyebileceği varsayımı’ matematiksel olarak ispatlanamıyor.
Bunun sebebi tüketim toplumlarının ihtiyaç duyduğu petrol ve elektriğin, var olan hiçbir yenilenebilir enerji kaynağı (ve bunların farklı kombinasyonları)ile karşılanamayacak kadar büyük olması. Yenilenebilir enerjilerin her biri kendine özgü sorunlardan muzdarip, örneğin üretimde kesintiler, depolama, kaynak (az bulunan metaller, gıda üretimi ve biyokütle üretimi için alan rekabeti vb.) ve randıman sorunları. Yine de son noktada önemli olan bu değişimin maliyeti. Trainer’ın sunduğu kanıtlar, yenilenebilir enerjiye geçiş maliyetinin tehlikeli biçimde hafife alındığını gösteriyor.
Bu zorlu sonuçlar önümüzdeki sorunun büyüklüğüne işaret ediyor. Eğer hedefimiz dokuz-on milyar insana, bugün Batı toplumlarının ihtiyaç duyduğu miktarda enerji sağlamak ise, o zaman maliyetler ve sorunlar büyüyor. Karşı karşıya olduğumuz zorluklar ‘geri tepkime etkisi’ (rebound effect) ile daha da çoğalıyor. Bu etki genellikle enerji verimliğindeki artışı takiben beklenen enerji kullanımındaki düşüşleri sıfırlıyor. Bazen daha verimli enerji sistemleri daha fazla enerji tüketimine sebep olabiliyor (buna Jevons paradoksu deniyor). Bu konularda genel kabul gören düşünce biçimlerini karşısına alıyor Trainer ve şu sonuca varıyor: Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğindeki artış, büyümeye dayalı tüketim toplumları için asla yeterli olmayacak, çünkü bunun maliyeti karşılayamayacağımız kadar büyük.
Şunu belirtmek son derece önemli: Bu çalışma yenilenebilir enerjilere karşıt bir söylem değil, daha genel anlamda enerji verimliliğinde artış sağlamak adına teknolojinin kullanılması ve geliştirilmesine de karşı çıkmıyor. Trainer’ın bu konudaki duruşu çok net: Yenilenebilir enerjiye bağımlı sistemler gecikmeden hayata geçirilmeli ve var olan her teknoloji sonuna kadar kullanılmalı. Bunu yapmamak gibi bir seçeneğimiz yok. Fakat yenilenebilir enerjinin sınırları ve maliyetleri düşünüldüğünde, adil ve sürdürülebilir bir dünyaya geçiş yapabilmek için bugün gelişmiş ülkelerde normal kabul edilen enerji tüketim seviyelerini büyük oranda azaltmak şart. Başka bir deyişle, büyüme odaklı tüketim toplumları ve enerji yoğun yaşam tarzlarından vazgeçmemiz gerekiyor.
Seçim bize ait. Seçen biz olduğumuz sürece.
-Yazı Dizisi Sonu-
Dr. Samuel Alexander Sade Yaşam Enstitüsü yönetici ortağı ve Melbourne Üniversitesi Çevre Programları bölümünde ‘Tüketim ve Sürdürülebilirlik’ konusunda dersler veriyor. Sade Yaşam Enstitüsü Ted Trainer’ın yenilenebilir enerji üzerine yazdığı raporu yayınladı. Rapora http://www.SimplicityInstitute.org/publications adresinden ücretsiz olarak ulaşmak mümkün. Basit yaşam’ın pratiğini ve politikasını öğrenmek için Simplicity Collective hareketine katılın.
22 Sayfalık rapor bu linkten indirilebilir.
Çeviren: Tuğçe Tuğran
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…