Yeni imar düzenlemesi ile birlikte İzmir’de birçok kaçak yapının yasallaşmasının ve kamu arazilerinin satışının önü açılıyor.
Metehan Ud’un Evrensel’de çıkan haberine göre, hükümetin seçim öncesi Meclis’ten geçirdiği torba kanunda İzmir’i de yakından ilgilendiren imar düzenlemesi bulunuyor.
‘İmar barışı’ olarak nitelendirilen yasayla birlikte bir süredir inşaat sermayesinin saldırısı altında olan İzmir’in kent merkezinde hukuksuzca yapılmış ve meslek odalarının itirazına konu olan bir çok yapı da ‘yasallaştırılmış’ olacak.
İzmir’in kalbi olan Alsancak’ta 3 kat imar koşullarına sahip olmasına rağmen 21 kat olarak kaçak şekilde inşa edilen Ege Palas Oteli, Bornova Karaçam’da “zeytinlik alana” inşa edilen 3 adet 5’er katlı blok, yine aynı şekilde Bornova Karaçam’da 1. derece doğal sit alanı kararı değiştirilip 3. derece sit alanına dönüştürülmesinin mahkemece iptal edilmesine rağmen hukuksuz ruhsat düzenlenerek 1. derece sit alanını tahrip eden kolej inşaatı yasallaşacak.
Ayrıca, Çeşme gibi rantın yüksek olduğu özellikle kıyı bölgelerinde yer alan onlarca kaçak otel, halkın plajlarını işgal eden oteller, doğal sit alanlarına yapılaşmış olan kaçak yapılar, Urla ilçesinde 1. derece sit alanına kaçak olarak inşa edilen ve basında Urla Villaları olarak tabir edilen kaçak villalar, kent içinde kamusal alanları işgal eden yapılar vb. olmak üzere birçok imara aykırı yapı korunmuş olacak. Odaların ve vatandaşların bu yapılara karşı açmış olduğu davalar da düşmüş olacak.
Yasanın 17. maddesinde, hazineye ait tarım arazilerinin kiralanmasının ötesinde, kira bedelini düzenli şekilde ödeyen kiracılara arazilerin doğrudan satılabileceği yer alıyor.
Bu sayede, devlet güvencesi altında olması gereken tarım, orman, kıyı, mera gibi doğal alanların özel mülkiyet kontrolüne bırakılmasının yolu açılıyor.
İzmir’de başta Çeşme ve Karaburun olmak üzere kırsaldaki çok sayıda tarım arazisi geçtiğimiz yıllarda kiralanmıştı.
İmar düzenlemesinin sonuçlarını gazetemize değerlendiren İzmir’e Sahip Çık Platformu Sözcüsü Melih Yalçın, “Bu düzenleme aynı zamanda peşkeş çekme ve yağmalama yasası aynı zamanda. kentleri ve yaşam alanlarını paraya çevirmeye çalışma politikalarının bir parçası. Tarım alanlarının, kıyıların, orman vasfını yitirmiş alanların el değiştirme ihtimali var. Bunların kararlarını hükümet yetkilileri verilecek. Satın alanlar istediği gibi yapılaşmaya açabilecek. Her türlü yoruma açık tehlikeli bir düzenleme. herkesin yaptığı yanına kâr kalacak. Parası olan siyaseten güçlü olan herkes kamu malını kendi mülküne geçirebilecek” dedi.
(Evrensel)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…