Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) yeni raporunda, enerji güvenliğini baltalayan küresel sıcaklık artışını sınırlamak için temiz enerji kaynaklarından sağlanan elektriğin önümüzdeki sekiz yıl içinde ikiye katlanması gerektiğini ortaya koydu.
Küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 75’inden enerji sektörü sorumluyken, WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, 21. yüzyılda başarılı olmak için daha temiz enerji üretimine geçmenin ve enerji verimliliğini artırmanın hayati önem taşıdığını söylüyor:
“Net sıfır 2050 yılına kadarki hedef. Bunu ancak önümüzdeki sekiz yıl içinde düşük emisyonlu elektrik arzını ikiye katlarsak başarabiliriz”.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yeni raporuna göre, iklim değişikliği, aşırı hava koşulları ve su stresinin enerji güvenliğini baltalama ve hatta yenilenebilir enerji kaynaklarını tehlikeye atma riski bulunuyor.
26 farklı kuruluşun verilerini içeren 2022 İklim Hizmetleri Durumu: Enerji raporu, sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliği ve gezegen sağlığı ile ilgili uluslararası anlaşmaların gerçekleştirilmesi için kilit bir faktör olan enerjiye odaklanıyor.
Güvenilir hava, su ve iklim bilgilerine ve hizmetlerine erişim, enerji altyapısının dayanıklılığını güçlendirmek ve son on yılda yüzde 30 artan artan talebi karşılamak için giderek daha önemli hale gelecek.
WMO Genel Sekreteri Taalas, rapora ilişkin “küresel enerji sisteminin tamamen dönüştürülmesi” çağrısında bulunarak, “Zaman bizden yana değil ve iklimimiz gözlerimizin önünde değişiyor” ifadelerini kullanıyor.
İklim değişikliği, yakıt tedarikini, enerji üretimini, mevcut ve gelecekteki enerji altyapısının fiziksel dayanıklılığını doğrudan etkiliyor.
Isı dalgaları ve kuraklıklar mevcut durumda da enerji üretimini stres altına sokuyor, fosil yakıt emisyonlarını azaltmayı, daha sık ve yoğun aşırı hava, su ve iklim olaylarının etkisine ışık tutmayı daha da önemli hale getiriyor.
Ancak, bu risklere rağmen, hükümetler tarafından BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi‘ne (UNFCCC) sunulan iklim eylem planlarının sadece yüzde 40’ı enerji sektöründe adaptasyona öncelik veriyor ve yatırım buna bağlı olarak düşük.
Rapora göre; yenilenebilir enerjiye geçiş, su temini üzerindeki artan stresi hafifletmeye yardımcı olacak, çünkü güneş ve rüzgarla elektrik üretmek için kullanılan su miktarı, fosil yakıtlı veya nükleer tabanlı daha geleneksel enerji santrallerinden çok daha düşük.
Ancak WMO, ülkelerin mevcut yenilenebilir enerji taahhütlerinin, 2030 yılına kadar uygun fiyatlı, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye evrensel erişim hedefine ulaşmak için gerekenlerin çok gerisinde kaldığını söyledi.
WMO Genel Sekreteri Prof Petteri Taalas, “Enerji sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık dörtte üçünün kaynağı. Küresel enerji sisteminin tam bir dönüşümüne ihtiyacımız var” dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı Yetkili Müdürü Dr. Fatih Birol ise “Net-sıfıra geçişi hızlandırırken enerji güvenliğini korumak istiyorsak, iklim değişikliğinin enerji sistemleri üzerindeki artan etkisine acilen yanıt vermemiz gerekiyor. Bu, yatırımları teşvik etmek için uzun vadeli planlama ve cesur politika eylemleri gerekiyor ve bunun da kapsamlı ve güvenilir hava ve iklim verileriyle desteklenmesi gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
Rapora veri sağlayan kurumlardan Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Genel Direktörü Francesco La Camera ise şu ifadeleri kullandı:
“Şimdi yenilenebilir bir enerji geleceğine geçişi hızlandırma zamanı. Radikal ve acil eylem dışında herhangi bir şey, sonuçta 1,5°C’de kalma şansını ortadan kaldıracak. İç içe geçmiş enerji ve iklim krizleri, büyük ölçüde fosil yakıtlara dayanan bir ekonomik sistemin zayıflıklarını ve kırılganlıklarını çarpıcı biçimde ortaya çıkardı. Yenilenebilir kaynaklara geçişi hızlandırmak, yeryüzündeki insanlara ve topluluklara uygun fiyatlı enerji, istihdam, ekonomik büyüme ve esnek bir ortam sağlamak için stratejik bir seçimdir.”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e göre ise iddialı bir iklim eylemi 2030 yılına kadar 26 trilyon ABD doları tutarında ekonomik fayda sağlayabilir. Ancak yenilenebilir enerji yatırımları özellikle gelişmekte olan ülkelerde oldukça düşük.
11 Ekim’de duyurulan ve 13 Ekim’de İskoçya’da gerçekleştirilecek Dünya Enerji Konseyi zirvesinde sunulacak raporun ortaya koyduğu çıktılar şöyle:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…