Ama bu sürecin tamamen dışında kalmak da mümkün değil elbette. Anayasa yazımının uluslararası hukuk standartlarına uygun şekilde ilerlemesi için elimden geldiğince ve zaman buldukça bilgilendirme yapmaya çalışacağım.
Bu bilgilendirmelerden ilki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeni Anayasa’nın yazımı için bir yılın yeterli olacağına” dair söylemiyle ilgili olacak.
Yeni Anayasa yazım sürecinin bir yılda bitirilmesi Başbakan’ın temennisi olabilir. Ancak Venedik Komisyonu, “Macaristan’ın Yeni Anayasası’nın Yazılma Sürecinde Ortaya Çıkan Üç Hukuksal Sorunla İlgili Görüş” adlı görüşünün 16 ila 19. paragrafları arasında bakın yazım sürecinin şeffaflığı, kapsayıcılığı ve süresiyle ilgili neler* demiş:
16. Üstelik, sürecin şeffaf olmadığına ve bu kapsamda temel Anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak Macar toplumuna yeterli şekilde danışılmamış olmasına dair sivil toplumda çeşitli endişeler dile getirilmiştir. Taslağın Parlamento’ya ancak 14 Mart 2011’de iletilmiş olması nedeniyle, yeni Anayasa’yla birlikte ortaya çıkabilecek değişiklikler ve yeniliklerle ilgili sadece sınırlı bir kamusal tartışma yapılabilmiştir.
17. Anayasa’nın kabul edilmesi için kabul edilen sıkışık takvim de bir diğer endişe kaynağıdır ve Komisyon sözcüleri tarafından bu endişe bir çok kez dile getirilmiştir.
18. Komisyon, şeffaflık, açıklık ve kapsayıcılık, yeterli süre ve görüş çoğulculuğunu sağlayan şartlar ve tartışmalı konularda uygun müzakerenin demokratik Anayasa-yazımı sürecinin olmazsa olmaz koşulları olduğunu hatırlatır.
19. Komisyon’un görüşüne göre, değişik siyasal güçlerin, hükümet-dışı örgütlerin ve vatandaş derneklerinin, akademinin ve medyanın içinde olduğu geniş ve içeriğe dair bir tartışma, tüm toplumun kabul edeceği ve demokratik standartlara uygun daimî bir metnin kabul edilmesi için önemli bir ön şarttır. Çok katı zaman sınırlamalarından kaçınılmalı ve yeni Anayasa’nın kabul edilme takvimi, tartışmalarda elde edilen ilerlemeye göre belirlenmelidir.
(Serkan Köybaşı http://anayasagundemi.com)