Kategoriler: EkolojiManşet

Van Gölü’ndeki kirlilik Meclis gündeminde

Yazar:
Haber Merkezi

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, Van Gölü havzasında artan kirliliğin tespit edilerek gerekli koruma tedbirlerinin belirlenmesi için Van Gölü’ndeki kirlilik hakkında Meclis araştırması talep etti.

Van Gölü’nün NASA tarafından düzenlenen fotoğraf yarışmasında birincilik ödülü aldığını hatırlatan Sarısaç, “Bu süreçte Van halkı başta olmak üzere toplumun her kesiminden Van Gölü’ne karşı ortak bir hassasiyet ortaya çıkmasına rağmen Van Gölü’nün korunmasına dair kanun teklifi komisyonlarda bekletilmektedir” tepkisini gösterdi.

Van Gölü’ndeki kirlilik “endişe verici boyutlara ulaştı” denilen açıklamada “Halkımızın ‘Van Denizi’ olarak adlandırdığı Van Gölü, çevresinde Van, Edremit, Erciş, Gevaş, Tatvan, Muradiye, Adilcevaz ve Ahlat gibi nüfusu yoğun yerleşim yerlerine ev sahipliği yapan bir yaşam alanıdır. Buna karşın araştırmalar, bu yaşam alanının günden güne yok olmaya doğru gittiğini göstermektedir” ifadeleri yer aldı.

Tesisler, kum ocakları, molozlar…

Açıklamada kirliliğe mevcut Kıyı Kanunu ve Çevre Kanunu hükümlerine rağmen göl havzasında bulunan kamu kurumlarına ait hizmet binaları ve sosyal tesislerinin yanı sıra Hafriyat Yönetmeliği’ni yok sayan belediyeler tarafından göle dökülen asfalt ve molozların neden olduğu belirtildi.

Ek olarak “Bunun yanında Van Gölü kıyısında bulunan çimento fabrikaları ve kum ocaklarının yasal mevzuatlara itibar etmemesi, kanalizasyon ve evsel atıkların doğrudan göle dökülmesi de gölün kirlenmesinde ciddi bir şekilde rol oynamaktadır” ifadeleri kullanıldı.

‘Telafisi imkansız hale gelecek’

Van Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan raporda da Van Gölü’nün büyük ölçüde insan kaynaklı nedenlerle kirlendiği tespiti yapıldığını anlatan Sarısaç, “Yaşam kalitesi de bundan olumsuz etkilendiği gibi bugün Van Gölü turkuaz mavisi olan doğal rengini kaybederek yer yer açık kahverengi olmak üzere adeta gri renge dönüşmüştür. Yapılan bilimsel çalışmalar da Van Gölü sularının sodalı ve tuzlu olması nedeniyle besin zincirini çok kısa tuttuğunu ve bunun, sucul ekosistemin hassasiyetini arttırdığını göstermektedir. Dolayısıyla artan kirlilik gölün besin zincirinin herhangi bir düzeyini olumsuz yönde etkilediğinde bu zincirin diğer halkaları bundan çok daha hızlı ve telafisi imkansız bir şekilde etkilenecektir. Bu nedenle Van Gölü’nün biyolojik yapısı tamamen bozulmadan gerekli tedbirlerin derhal alınması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Van Gölü’ndeki kirlilik

Kuraklığa doğru gidiyor

Van Gölünün; bioçeşitlilik, endemik türler ve insan yaşamı açısından vazgeçilmeyecek kadar değerli olduğuna vurgu yapan Sarısaç, şunları ifade etti:

Dolayısıyla göl havzasında insan, toprak ve su ilişkisinin bozulmasıyla ekolojik dengenin tahrip edilmesi beraberinde çok ciddi sorunları ortaya çıkaracağı apaçıktır. Bugün gerekli tedbirler alınmadığında ortaya çıkabilecek sonucu gösteren birçok örnek bulunmaktadır. Orta Asya’da bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral Gölü, yanlış politikalar ve kâr hırsı nedeniyle tamamen kuruyan göllerdendir. Bunun sonucunda Aral Gölü havzasında yeşil alanlar kurumuş, tarımsal faaliyetler bitmiş ve balıkçılık tamamen tükenerek milyonlarca insan işsiz kalmıştır. Ortadoğu’nun en büyük gölü olan İran’daki Urmiye Gölü de yapılan barajlar ve yanlış kullanım nedeniyle günden güne kururken ekolojik dengenin sağlanmaması durumunda milyonlarca insanın bundan etkileneceği bilimsel araştırmalarla ortaya konulmaktadır. Bu nedenle iklim değişikliği, su kaynakları üzerinde yarattığı etkiyle Türkiye’yi de olumsuz etkileyerek göl ve derelerde kuraklığa neden olacağı ifade edilmektedir.”

Van Gölü havzasındaki kirlenmenin önüne geçilmesi, gölün doğal dengesinin, kültürel değerlerinin korunması ve iklim değişikliğinin bölgeye etkisinin azaltılmasına yönelik gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğine dikkat çeken Sarısaç, “Bu nedenle Van Gölü havzasındaki kirliliğinin sebeplerinin tespit edilerek koruma tedbirlerinin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılması gerekmektedir” dedi.

 

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024