Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) ortakları, Türkiye’de meydana gelen depremlerdeki yardım süreçlerinin önemli bir unsuru olarak özgür bir medya ortamına duyulan ihtiyaca işaret etti. MFRR, Türkiye yetkililerine, medyaya yönelik daha fazla kısıtlamadan kaçınmaları yönünde çağrıda bulundu.
MFRR ortakları, gazetecilerin ve medya çalışanlarının gözaltına alınması, toplumda kin ve nefreti kışkırtmaktan soruşturma açılması, etkilenen bölgelere erişimin kısıtlanması ve sosyal medya platformu Twitter’ın bant genişliğinin daraltılması da dahil olmak üzere basın ve medya özgürlüğü ihlallerine ilişkin çok sayıda ihbar aldığını bildirdi.
7 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, yurttaşları “manipülatif” haberler ve sosyal medya paylaşımları yapan hesapları ihbar etmeye teşvik eden “Dezenformasyon Bildirim Servisi“ni tanıttı.
Günün ilerleyen saatlerinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan depremden etkilenen on ili kapsayacak şekilde üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan etti.
Felaketle ilgili haberlere ilişkin bir açıklama yapan Erdoğan “Devlet ve millet el ele vermiş, bu tarihi felaketin üstesinden gelmeye çalışırken yalan haberler ve çarpıtmalarla insanımızı birbirine düşürmeye niyetlenenleri yakından takip ediyoruz. […] Günü geldiğinde şu anda tuttuğumuz defteri de açacağız. Savcılarımız bu tür insanlık dışı yöntemlerle sosyal kaos çıkarmaya tevessül edenleri belirleyip gereken işlemleri süratle yapıyor” dedi.
Erdoğan’ın bu açıklamasına atıfta bulunan MFRR ortakları, yaptıkları ortak açıklamada şunlara işaret etti:
MFRR tarafından yapılan açıklamada kısıtlanan Twitter’ın ne kadar hayati bir önem taşıdığı şu cümlelerle bir kez daha dile getirildi:
“Sosyal medya mecraları, kurtarma ve yardım ekiplerinin dijital afet haritası üzerinde çalışmalarını koordine etmek adına, mağdurların tam konumlarını paylaşmaları ve seslerini duyurmaları için kilit bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, Twitter’a erişimin sınırlandırılması gazetecilerin okurlarını bilgilendirmesini engellemekte, insanların bilgiye erişim hakkını sekteye uğratmakta ve acil durum destek ve yardımları için fazladan ve gereksiz büyük bir zorluk yaratmaktadır.”
Ayrıca yapılan açıklamada Türkiye’nin bu yıkıcı depremlerin etkilerini yaşadığı sırada, Mayıs 2023’te yapılacağı bildirilen milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ışığında da bağımsız ve çoğulcu bir medya ortamının öneminin altı çizildi.
Aralarında ARTICLE 19 Avrupa, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), OBC Transeuropa’nın (OBCT) bulunduğu MFRR ortakları, Türkiye makamlarını bilgiye erişim ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları derhal kaldırmaya ve gazetecilerin ve medya çalışanlarının haber yapmalarının engellenmemesini sağlamaya çağırdı.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…