Kategoriler: Hafta SonuKitapManşet

Topuklusunu yak(a)mayıp kendi kül olan: Kül-Kadın

Yazar:
Manzum S.

Hareket Atölyesi Topluluğu’nun yeni projesi Kül-Kadın, 30 ila 75 yaşlarda, depresif ila (u)mutlu başlarda 9 kadının Külkedisi masalını hatırlama çabasıyla başlıyor. İşin içinden çıkamayınca kendi tabirlerince “İstanbul’un Külkedisi semtleri”ne uzatıyorlar mikrofonları… Balat’tan Başakşehir’e, Kocamustafapaşa’dan Kadıköy’e, Gazi Mahallesi’nden Heybeliada’ya gelen yanıtlar hem şaşırtıyor hem gülümsetiyor. Varmak istedikleri kafa karışıklıklarına bir tarif getirmek aslında… Ama ellerine geçen kadın etiyle hazırlanan birkaç yemek tarifi oluyor. Kırmızı mercimeğin kırışıklıklara iyi geldiğini görüyorlar. Laf oraya gelince güzelliklerini de sorguluyorlar elbette… Tuzluk testini geçemeyen trisepsler ve selülitler morallerini çok bozuyor. Anneciklerine sığınıyorlar. O zaman da “un” ufak olmuş genç kadınlar kalıyor geriye… Tarumar edilmiş özgüveniyle kendi ayaklarının üzerinde duramayan kentli kadın, şimdi de topuklularının üzerinden boy göstermeye çalışıyor. Bu sefer de ayakkabının tekini yakışıklı prense kaptırıyor. Yaşam yürüyüşü aksıyor. Külkedisi’ni artık unutmak, küllerinden yeniden doğmak istiyorlar. Çok mu geç?

Öykü, tasarım ve dramaturjisi, Hareket Atölyesi’nin ekip çalışmasıyla çıkan Kül-Kadın’ın sanat yönetimi Zeynep Günsür’e ait. Soyutlaşmış anlatımla apaçık bir ifade biçiminin el ele gezdiği masal-gerçek bir sunum dili var eserin. Hareket, ses ve müzik tasarımı Ece Ulutan’a ait olan çalışmada, yaratıcı bir iş çıkarılmış.

Yapımı Nnaco tarafından üstlenilen Kül-Kadın, benim çok ama çok beğendiğim çarpıcı bir son ile kapanıyor. Yalın ama etkili performanslarıyla alkışları hak eden, Hareket Atölyesi Topluluğu üyelerini bu aşamada sahne arkasına uğurluyoruz: Aslıhan Erguvan, Deniz Yamanus, Ece Ulutan, Gizem Soysaldı, Gülsu Okay, Leyla Okan, Nilgün Günsür, Sibel Günsür ve Zeynep Günsür.

Kül-Kadın bir kurgu mu? Bir otobiyografi mi? Kolektif bir yazgı mı? Karar izleyiciye kalıyor.

Sanat gündemini takip ederken yakaladığınız anda izlemenizi öneririm.

Sanat ve barışla kalın.

Fotoğraflar: Hüseyin Karabey

Paylaş
Yazar:
Manzum S.

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024