Kayseri‘de bir çocuğun istismar edildiği iddiasıyla sokağa çıkan Kayserililer, Suriyelilere ait işyerlerine ve araçlara saldırdı. Melikgazi ilçesine bağlı Danışmentgazi mahallesinde Suriyeli bir erkeğin bir çocuğu istismara maruz bıraktığı iddiası üzerine toplanan kalabalık grup, Suriyelilere ait işyeri ve araçlara saldırdı, bazı işyerleri yakıldı. Olayların ardından Suriye’de Türkiye bayrağının Suriyeliler tarafından yakıldığını gösteren görüntüler sosyal medya üzerinden paylaşıma sokuldu. Görüntülerin akabinde birçok hesaptan Suriyelilere yönelik nefret söylemi paylaşıldı. Birçok kişi ise “Ülkemizde mülteci istemiyoruz” ve “Bu misafirlik uzun sürdü” şeklinde paylaşımlarda bulundu. Öte yandan birçok yurttaş da sorunun bireysel olarak Suriyeliler olmadığını, politikaların ve hükümetin attığı adımların bu denli çok mültecinin ülkede ucuz iş gücü gibi nedenlerle istihdam edildiği gerekçelerine dikkat çekti. Öte yandan iş yerlerin yakılması, birçok kişinin Sivas‘ta 31 yıl önce yaşanan ve yıl dönümü bugün olan Madımak Katliamı’na işaret etmesine neden oldu.
Kayseri’de yaşanan olayların ardından Kayseri Valiliği, istismar şüphelisi kişinin gözaltında olduğunu, çocuğun da koruma altına alındığını açıkladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da çocuk ve ailesinin korumaya alındığını, psikososyal destek sağlandığını bildirdi.
İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın ise şüpheli ile ailesinin sınırdışı edileceğini söyledi. Kayseri’deki olaylarda 10 polis yaralandı.
Antalya’nın Serik ilçesinde gece toplanan bir grup, Suriyelilere ait araçlara ve iş yerlerine zarar verdi. Kayseri’deki taciz olayının ardından sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yapan iki şüpheli, gözaltına alındı.
Grup, sloganlar atarak meydana geldi. Grup ilçenin çeşitli bölgelerinde oturan Suriyelilere ait araçlara taşlar atarak zarar verdi, ters çevirdi. Suriyelilere ait bir motosiklet cadde ortasında ateşe verilerek yakıldı.
Göstericiler motosiklete müdahale etmek için gelen itfaiye ve sağlık ekiplerine engel oldu. Gece ilerleyen saatlerde eylemciler, Suriyelilere ait iş yerlerine taşlarla saldırıp camlarını kırdı.
Antalya dışında da Hatay, Bursa, Kilis, Konya, Şanlıurfa, Adana, Gaziantep, İzmir, Antalya ve İstanbul’da göçmenlere ait işyerleri ve araçlar tahrip edildi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kayseri’de yaşanan olayla ilgili yaptığı açıklamada bulundu:
“Dün akşam saatlerinde Kayseri, Melikgazi Eskişehir Bağları bölgesinde Suriye uyruklu I.A adlı şahıs, akrabası olan Suriyeli bir kız çocuğunu taciz etmesi üzerine, çevredeki vatandaşlar tarafından yakalanarak güvenlik güçlerine teslim edilmiştir. Konuyla ilgili derhal soruşturma başlatılmıştır. Ancak daha sonra vatandaşlarımız bu bölgede toplanmış, insani değerlerimize yakışmayan bir tavırla yasa dışı hareket ederek Suriye uyruklu şahıslara ait ev, iş yeri ve araçlara zarar vermiştir.
Söz konusu eylemlere güvenlik güçlerimizin müdahalesi esnasında 67 şahıs gözaltına alınmıştır. Toplanan kalabalık saat 02.00’dan sonra dağılmıştır. Türkiye bir hukuk devletidir. Güvenlik güçlerimiz tüm suç ve suçlularla mücadelesini dün olduğu gibi bugün de sürdürmektedir. Yüce Türk Adaleti, suçlulara hak ettikleri cezaları vermektedir. Halkımızın kamu düzenini, güvenliğini ve insan haklarını gözetmeden çevreye zarar vermesi kabul edilemez. İnancımızda, medeniyet değerlerimizde, Aziz Milletimizin sicilinde olmayan yabancı düşmanlığına müsaade edemeyiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
İnsan Hakları Derneği, Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu tarafından da olayla ilgili açıklama yapılarak “Suriyelillere ırkçı saldırılara son” denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“30 Haziran 2024 Pazar gecesi Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde bir çocuğun Suriyeli bir erkek tarafından cinsel istismara uğradığı iddiasıyla başlayan olaylar sonucunda, birçok Suriyeliye ait araç ve işyeri nefret söylemleri ve küfürler eşliğinde yağmalanıp yakılmıştır.
Suriyelilere, Türk olmadıkları için ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sloganları atarak korku dolu anlar yaşatılmıştır. Olay yerine gelen Emniyet Müdürü, ırkçı kalabalığı, mağdur çocuğun Türk olmadığını belirterek durdurmaya çalışmıştır. Bu coğrafyada hukuki koruma altında yaşayan Suriyelilerin mal ve mülklerinin yakılması ve yağmalanması asla kabul edilemez; bunu ‘Türk üstünlükçü ırkçılık’ olarak değerlendiriyoruz.
Saldırıların ardından ne valilik, ne içişleri bakanlığı ne de emniyet müdürlüğü bu saldırıları kınamıştır. Ana muhalefet partisininin sığınmacıları hedef alan açıklamalarını da çok tehlikeli ve sorunlu buluyoruz. Arabaları ve işyerleri yakılan Suriyelilerin ekonomik zararları bir an önce tazmin edilmeli, saldırılara katılan failler ise derhal gözaltına alınarak hukuki süreç başlatılmalı ve yargılanmalıdır.”
CHP Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, Suriyelilere yönelik saldırıların ardından Türkiye’nin Suriye politikasına yönelik açıklama yaptı. Uzgel, Türkiye’nin sığınmacı ve Suriye politikasının çöktüğünü ifade etti.
Bu sorunun baş sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu vurgulayan Uzgel’in açıklamaları şöyle:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…