Eylül toparlandı gitti işte / Ekim falan da gider bu gidişle
Hızla yaklaşmakta olan kıştan önceki son sonbahar günleri için bir uyarı olarak mı okumalı şairin sözlerini? Önümüzde uzunca sayılabilecek bir tatil var madem, bu uyarıyı dikkate alarak mevsimin ruhuna uyan bir şeyler yapmalı.
Ağaçlar, evet en iyisi ağaçlara bakmak.
Renkleri hızla renk değiştirmekte olan ağaçların yapraklarına bakarak kışın yaklaştığını görürsünüz. Meraklı bir göz çok daha fazlasını da görür.
Günlerin kısalmasından da, havaların serinlemeye başlamasından da daha iyi anlatır yapraklardaki renk değişimi yazın bittiğini. Yeşilin ne çok renge birden dönüşebildiğini görür, sarının, kahverenginin, pembenin ve kızılın sayısız tonlarını adlandırmakta zorlanırsınız; bal sarısı, şarap kırmızısı, dut kurusu, şafak pembesi, akşam alacası ve tabii ki kehribar.
Teşrin yaprakları. Sonbahar ağaçlarına bakarken eski şairlerden dizeler uçuşur zihninizde; kimi şiirde güneşe, kimisinde ölüme benzetilen hazan yapraklarından, geçmiş zamanlardan, unutulmuş sevgililerden, hüzünden bahseden dizeler. Biraz Yahya Kemal, biraz Attila İlhan, belki Haşim ve tabii ki Bursa Hapishanesinden Piraye’ye ulaşmaya çalışan Nazım Hikmet.
Uzun yolculuklara çıkmaya gerek yok sonbahar yapraklarının renk dönüşümünü gözlemlemek için. Yaşadığınız şehrin parklarında, telaş içinde yürüyüp geçtiğiniz meydanlardan birinde ve belki de pencerenizin yakınında bir yerlerde yalnız bir ceviz, unutulmuş bir atkestanesi, solgun bir ıhlamur, mahzun bir salkım söğüt, mağrur bir çınar, titrek bir kavak yapraklarından soyunmadan önce renk değiştirerek dikkatinizi çekmeye çalışıyordur.
Madem uzunca bir tatilin içindeyiz, bugün daha sakince bakın etrafınızdaki ağaçlara. Evdeyseniz perdeleri açın ardına kadar, hatta bir an önce çıkın sokaklara. Fırsatınız varsa ve henüz plan yapmadınızsa renk dönüştüren ağaçları görebileceğiniz bir yere yolculuk etmeyi düşünün öncelikle. Tabiatın muazzam döngüsünü kim daha iyi anlatabilir ağaçlardaki renk dönüşümünden? Ne daha iyi gösterebilir yaprakların renklerindeki uyumdan tabiatın ihtişamını?
Daha zahmetsiz, daha ilham verici, daha sorgulatıcı, daha rahatlatan başka ne olabilir tatile çıkan birinin yapabileceği.
Bu tatil gününde bu yazıyı Nabi’nin şiiriyle bitirmeli:
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem baharın görmişüz
Biz neşâtın da gamın da rüzgârın görmişüz
Mahmut Boynudelik
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…