Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu, kentte “güvenlik” gerekçesiyle yıllardır süren ağaç kesimine karşı Kamu Denetçiliği Kurumu’na şikayet başvurusunda bulundu.
Çevre ve Kent Komisyonu Eşsözcüsü Avukat Fadıl Tay, büyük bir doğa katliamı yaşandığını belirterek, “Bütün kamuoyu bu durumu sahada incelemeli ve tahribatı bizzat görmeli” çağrısı yaptı.
Tay, Şırnak’taki korucuların iki yıla yakın bir süredir asker gözetiminde ağaç kestiğini, Keniyamîr, Birateto, Birapeşo, Deyndarok, Cinîwer, Belûzer, Rîsor, Serêrû, Tîkera, Qûrteka Pêşya, Girêdeyincê, Şerevan, Xirtkbestê ve Navyan bölgelerinde kesilen ağaçların, tırlarla farklı bölgelere taşındığını aktardı.
Konu, önceki haftalarda HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş tarafdından Meclis’e de taşınmış; Özgüneş, ağaç kıyımlarının ardından hangi faaliyetlerin gerçekleştirildiğinin ve bu yıkımlardan kimlerin sorumlu olduğunun aydınlatılması için TBMM’ye araştırma önergesi vermişti.
Ağaçların götürüldükleri yerlerde satıldığı belirtilirken, ağaç kıyımından kaynaklı kentteki ormanlık alanlar da her geçen gün azalıyor.
Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü‘nün verilerine göre sadece 7 ayda kentteki ormanlık alanların yüzde 7’si yok oldu.
Mezopotamya Ajansı‘ndan Ömer Akın‘a konuşan Tay, konuya dair Şırnak Valiliği ve Orman Müdürlüğü ile görüştüklerini, kendilerine kıyımın “güvenlik” gerekçesiyle yapıldığının söylendiğini paylaştı:
“Bu bölgelerdeki bütün ağaçları keserek buraları çöle çevirmek istiyorlar. Bu ağaç kesiminin aynı zamanda ticarete dönüştüğünü ve büyük bir rantın sağlandığını görüyoruz” dedi.
Tay, ağaç kıyımının yapıldığı bölgelere, “güvenlik alanı” olmaları sebebiyle giremediklerini aktararak şunları söyledi:
“Edindiğimiz bilgiye göre ağaç kesimi özel ihaleye çıkarılıyor. Bu ihale Şırnak Valiliği ve Şırnak İl Orman Müdürlüğü tarafından yapılıyor. İhale, sadece daha önce bu ağaç kesimiyle tanınan kişilere veriliyor. Ağaç kesimi her geçen gün artarak devam ediyor. Eskiden günde 10 ton kesiliyorsan şimdi 100 ton kesiliyor. Her gün ortalama 15 kamyon ağaç kesiliyor.”
Cudi Dağı’nın bitki örtüsünün zenginliğine değinen Tay, zeytin, palamut ve onlarca endemik ağacın burada yeşerdiğini, yine buranın ceylan, yaban keçileri ve daha birçok canlının yaşam alanı olduğuna işaret etti. Tay, asırlık ağaçlarının kesilmesinin ekolojik sistemi tahrip ettiğine dikkati çekti.
Bu yılın başında Komisyon, Şırnak Savcılığına suç duyurusu başvurusunun reddedilmesi üzerine Şırnak Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu fakat bu itiraz da reddedildi.
Bunun üzerine geniş bir rapor hazırlayıp kamuoyunu bilgilendirdiklerini söyleyen Tay, “Şimdi de yeni bir rapor hazırladık. Bu sefer Kamu Denetçiliği Kurumu’na şikayet başvurusunda bulunduk. Kurum, bağlayıcı bir kararı olmamakla birlikte tavsiye niteliğinde kararlar veriyor” dedi.
Yasal yollara başvurmayı sürdüreceklerini aktaran Tay, “Doğa bir kişiye ait değildir. Bütün halkındır. Gereken bütün adımları atacağız. Greenpeace gibi uluslararası kurumlara da başvuruda bulunduk. Onları, durum hakkında bilgilendirdik. Fakat o kurumlar da ‘güvenlik’ gerekçesi denildiği için şimdiye kadar olumlu bir dönüş olmadı. Yine de onları davet etmeye devam edeceğiz. Bütün kamuoyunun bu durumu gelip sahada incelemesi ve yaratılan tahribatı bizzat görmesi gerekiyor. Bölgede büyük bir katliam yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
Tay, bölge illerindeki ağaç kesimlerine karşı tepkisizliği şu sözlerle eleştirdi:
“Aynı zamanda büyük bir ikiyüzlülük var. Batı illerinde ufak bir ağaç kesimi gerçekleştiği zaman herkes ayağa kalkıyor. Doğa her yerde aynı doğadır. Nerede olursa olsun hepsine sahip çıkılması gerekiyor. Biz ayrım yapmıyoruz. Ama maalesef Cudi, Besta veya Siirt’te doğa talanı olduğu zaman Batı illerinden ses çıkmıyor. Görmedik, duymadık rolünü oynuyorlar. Bu da büyük bir haksızlıktır. Bir yerde ağaç kesimi olduğu zaman herkesin en üst perdeden ses çıkarması ve tepkisini ortaya koyması gerekiyor.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…