Justin Vela imzalı makalede, Odatv davasında Şık’ın yaptığı savunmaya yer verilerek, “Şık’ın aleyhindeki iddialar, ilk günkü absürtlüklerini koruyor. Şık, profesyonel yaşamının önemli bir kısmını Ergenekon’un temsil ettiği yapıları ve bu yapıların yol açtığı insan hakkı ihlallerini araştırmaya vakfetmişt. Şık’ın üzerine giden silahlı kuvvetler değil, derin devletin başka bir ayağı. Şık’ın yazdığı ‘İmam’ın Ordusu’ kitabı, Fethullah Gülen’in yükselişini anlatıyordu. Cemaat mensuplarının Şık örneğinde de görüldüğü gibi yarattıkları etki Türkiye’yi özgürlüklüklerin kısıtlandığı bir noktaya doğru götürüyor.”
Toplu tutuklamaların, Türkiye’ye prestij kaybı yaşattığı vurgulayan Vela, “Özellikle Şık’ın da sanıkları arasında olduğu dava, çoğunlukla başarılarla anılabilecek on yılın üzerinde çirkin, kara bir leke olarak duruyor” diye yazdı.
(Cumhuriyet)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…