Türkiye‘nin önümüzdeki günlerde güçlü bir sıcak dalgasının etkisi altına gireceği uyarıları art arda geliyor. Meteorologlar, önümüzdeki perşembe ve cuma günlerinde bu yılın şimdiye kadarki en sıcak ve bunaltıcı havasını yaşayacağımızı söylüyor.
İspanya-Fransa ve yakın çevresi son bir buçuk aydır aydır kavurucu sıcakların pençesindeydi. Özellikle İspanya’nın iç ve güney kesimlerinde büyük bir tarım krizi yaşanmasına neden olan kuraklık neredeyse ülkenin yarısını sarmış durumda. Şimdi de benzer tablonun Yunanistan ve Türkiye için görülebileceği belirtiliyor.
Meteoroloji verilerine göre, Marmara, Ege ve Akdeniz‘de hava sıcaklıkları daha da artacak. Bu bölgelerde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 5-10 derece üzerine çıkması bekleniyor.
Önümüzdeki günlerde bazı illerde beklenen sıcaklıklar şöyle: Ankara 31-35, İstanbul 32-36, İzmir 36-40, Edirne 37-41, Çanakkale 36-39, Muğla 36-40, Adana 38-42, Antalya 37-43, Kayseri 30-32.
Her sabah insan bedenini susuz bırakan bu sıcaklıklar, insan ve hayvan sağlığı için de büyük tehlike oluşturuyor. Gece sıcaklıklarının da yüksek seyretmesi, riski daha da artırıyor.
İklim krizi tetikliyor
Dünyada ölçülen ortalama sıcaklıklar, sanayi öncesi döneme göre 1,2 santigrat derece artmış durumda. Uzmanlar bu artışın 1,5 derecede tutulmasının küresel ısınmanın etkilerini hafifleteceği görüşünde. Ancak mevcut eğilim, bu eşiğe öngörülenden daha hızlı ulaşılacağını gösteriyor.
Küresel ısınmanın 1,5°C yerine 2°C düzeyine yükselmesi, 420 milyon kişinin daha sıcak hava dalgalarının etkisinde kalması anlamına gelecek.
İklim değişikliğiyle bağlantılı riskler arasında, sağlık sorunları, yaşam alanlarının yok olması, gıda güvenliği sorunları, su kaynaklarının yitirilmesi, ekonomik ve sosyal sorunlar sayılıyor.
Yapılan araştırmalar, özellikle şehirlerin “ısı adası etkisi” nedeniyle sıcaklık artışına karşı kısmen daha savunmasız olduğunu gösteriyor. Binalar, yollar ve altyapılar güneş ısısını, ormanlar ve su kaynakları gibi doğal ortamlara kıyasla daha fazla emiyor ve bu nedenle de bazı durumlarda kırsal alanlara kıyasla kentlerdeki hava sıcaklığı 15 derece kadar daha yüksek olabiliyor.
Türkiye’yi de etkisi altına alan sıcak dalgasına karşı Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri şöyle:
Sıcak çarpması durumunda, beden aşırı sıcak nedeniyle normal ısı düzenlemesini kaybeder ve vücut ısısı 40 dereceyi aşar. 40 derecenin üzerindeki ateş ise organların hasar görmesine hatta ölüme neden olabilir.
Bir kişinin sıcak çarpması yaşadığını şu belirtilerden anlayabilirsiniz:
Sıcak çarpmasından şüphelendiğiniz durumda, ilk yapılması gereken şey hastanın vücut sıcaklığının düşürülmesi. Bunun için de en yakın sağlık kuruluşuna başvuruncaya kadar sıcak çarpması belirtileri gösteren kişiye ateş düşürücü ilaçlar verilmemesi, şu önlemlerin alınması gerekiyor:
Kentlerde yaşayan kedi ve köpekler başta olmak üzere evcil hayvanlar ve sokaklarda yaşayan hayvanlar da yüksek sıcaklıklarda ciddi yaşamsal tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Aşırı sıcaklarda ya da sıcak dalgalarında kentlerde yaşayan hayvanlar için neler yapabileceğinizi de aşağıdaki haberimizde bulabilirsiniz.
Ayrıca “kuru sıcak” olarak tabir edilen bu günlerde orman yangını riskinin de çok yükselmesi nedeniyle, zaten yasaklanan ormanlık alanlara girmemek, piknik yapmamak, ateş yakmamak, şişe, sigara gibi yangına neden olabilecek malzemeleri ormanlık alanlara atmamak gerekiyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…