Kategoriler: Yeşeriyorum

SDP ve TÖP üyelerinin tutuklanması ve adil yargılanma hakkı – Hüseyin Güngör

Yazar:
Konuk Yazar

21 Eylül 2010 gece yarısı evleri basılan Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Rıdvan Turan, Toplumsal Özgürlük Platformu sözcüleri Oğuzhan Kayserilioğlu, Tuncay Yılmaz ve birçok partili, dergi çalışanı, sendikacı Devrimci Karargâh örgütüyle bağlantıları oldukları gerekçesiyle gözaltına alındılar. Gözaltında, komedi filmlerine tas çıkartacak gülünç soru ve ithamlarla karşı karşıya kalan tutuklular, hukuk kurallarıyla bağdaşmayan temelsiz, muğlâk suçlamalara dayanılarak 25 Eylül’de savcılık tarafından tutuklandılar.

Tutukluluk suresi dört ayı aşmasına rağmen, KCK davasına benzer biçimde, henüz iddianame hazırlanmamış ve ne zaman hazırlanacağı hakkında da hiç bir bilgi verilmemektedir.

26 Ocak'ta Sıra Kimde İnisiyatifi SDP ve TÖB üyelerine yapılan hukuksuzluklara karşı bir basın açıklaması yaptı.

Oysaki kişi hak ve özgürlüklerinin korunması demokrasinin işleyebilmesinin ön koşuludur. İnsanlık tarihi boyunca verilmiş mücadeleler sonucu kazanılmış ve birinci kuşak haklar olarak tanımlanan medeni ve politik haklar, sosyal ve ekonomik haklardan daha öncelikli konumda demokratik ülkelerin anayasasında, yargı hukukunda bir biçimde güvenceye alınmışlardır.

Türkiye’nin imza koyduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesi Adil Yargılama Hakkı’na ilişkin düzenlemeleri içerir. Sözleşme de yer alan adil yargılanma hakkıyla ilgili bazı temel hükümler şöyledir:

  • Her kes gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, davasının makul bir sure içinde, hakkaniyete uygun ve acık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.
  • Bir suç ile itham edilen her kes, suçluluğu yasal olarak ispat edilinceye kadar suçsuzdur.
  • Her sanık kendisine yöneltilen suçlamaların niteliği ve nedenlerinden en kısa zamanda, ayrıntılı olarak haberdar edilmelidir.
  • Adaletin etkinliği ve inanırlığını zedeleyebilecek gecikmeler olmaksızın, makul süre zarfında duruşma garantisi verilmelidir.

Bu temel prensipler üzerinden bakıldığında, söz konusu tutuklama ve yargılamaların hukuken sorunlu olduğu açıkça görülmektedir. Son dönemlerde yaygınlaşan tutuklama biçimleri, iddianamelerin çok gecikilecek biçimde sonradan hazırlanması, tutuklulara yönelik bağdaştırma yoluyla suç isnat etme gayretkeşliği gibi olgular, hukukçular tarafından eleştiri konusu olmakta ve yargılamaların muhaliflere yönelik siyasi operasyon olduğu algısını doğurmaktadır. Birey-toplum-devlet bağlamında bu durum, asgari demokratik hukuk normlarıyla çelişmekte, kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasına aykırılık oluşturmaktadır.

Eski CMK’ ya göre savcı iddianameyi 6 ay içerisinde hazırlamak durumundaydı, şimdi ise bu nokta muğlak. Makul süre tanımı, yargının içinde olduğu siyasal koşullanmışlığa bağlı olarak, KCK davasında olduğu gibi, yıllarca sürebilir.

Bu nedenle ilk yapılması gereken davaya ilişkin iddianamenin bir an önce hazırlanmasıdır.

Demokratik teamüllere uygun olarak kişilerin adil yargılanma hakkı korunmalıdır.

Yargılamaların tutuksuz ya da denetimli serbestlik altında devam etmesi gerekir. Yargılamaların tutuklu olarak yılarca sürmesinin kendisi cezaya dönüşmüştür. Yargılanan kişilerin beraatı durumunda, ortaya çıkan adaletsizliklerin AİHM’ de devletin ödediği tazminatlar dışında hem hukuki hem de vicdani telafisi olamamaktadır. Hatırlanması gereken şey, gecikmiş bir adaletin, adalet olmadığıdır.

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024