Fotoğraf: Saros Gönüllüleri
BOTAŞ tarafından Saros Körfezi’ne yapılmak istenen FSRU liman ve kara boru hattı inşaatına karşı açılan ikinci ÇED İptal Davası ve Nazım İmar Planları İptal Davası’na sunulan iki ayrı bilirkişi raporu bir kez daha projenin uygun olmadığını tescilledi.
Buna rağmen şirketin çalışmalarına devam ettiğini belirten Saros Gönüllüleri Dayanışması ve Keşan Kent Konseyi yazılı bir açıklama yaparak bu duruma tepki gösterdi.
Yapılan açıklamada “Edirne İdare Mahkemesi’nin birinci ÇED İptal Davası’nda verdiği iptal kararı ve üç ayrı davanın tüm bilirkişi raporları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca görmezden gelinmektedir” denildi.
Halka rağmen on binlerce kişinin itirazları hiçe sayarak inşaata devam etmenin doğaya, denize, insana zulümden başka bir şey olmadığı belirtilen açıklamada “Bilime ve hukuka karşı gelmek kamusal vicdansızlıktır” ifadeleri kullanıldı.
Saros FSRU’nun Hukuksuz Nazım İmar Planlarının İptali davasında bilirkişi heyeti oybirliğiyle düzenlediği raporunda şu ifadeler yer alıyordu:
Bölge ve İl Planında arazinin Tarım Arazisi niteliği gösterdiği, alanın 2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak Saros Körfezi Kültür ve Turizm Geliştirme Bölgesi olarak işaretlendiği görülmektedir. Her iki üst kademe plan ile dava konusu alandaki tarımsal ve çevresindeki orman varlığı göz önünde bulundurulduğunda alan temel olarak doğal nitelikleri korunması gereken bir alan olarak belirlenmiş, ancak Saros Körfezi Kültür ve Turizm Geliştirme Bölgesi kararıyla alanın turizm öncelikli olarak gelişmesi öngörülmüştür.”
İkinci ÇED İptal Davası’nda verilen bilirkişi raporunda ise Ziraat Mühendisliği yönünden de şu ifadeler yer almıştı:
ÇED raporunda toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerinin proje kapsamında analiz edilmediği… anlaşılmaktadır…bu yatırımın etki edeceği topraklara ait analitik veri için toprak örneği alınmadan 1970’li yıllarda üretilmiş bir harita verisinin kullanılması…uygun bulunmamıştır. İnşaat sahası ve boru hattının geçeceği güzergahta herhangi bir toprak örneği almadan, örneklerde fiziksel ve kimyasal analiz yapmadan ve toprak izleme çukuru(profili) açmadan genel bir ifade kullanılması eksik bir yaklaşımdır.”
Yapılan açıklamada “Sayın bilirkişi nezaket gösterip eksiklik demiş olsa da Saros FSRU ÇED sürecinde Toprak örneği almadan, toprak analizi yapmadan ÇED Raporu düzenlemek görevi ihmal, bu kadar eksik, hatalı ve bilime aykırı bir rapora ÇED Olumlu Kararı vermekte herhalde kamu görevini kötüye kullanmak olarak nitelendirilebilir” denildi.
Açıklamada “Bilimsel bilirkişi raporlarına saygı gösterilerek bir kamu kurumu olan BOTAŞ şirketi ve bu hukuksuz planları onaylayan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu planları derhal iptal etmeli ve arazilerimizdeki ve denizimizdeki tüm inşaat ve hafriyat çalışmalarını hukukun ve bilimin üstünlüğü ilkesi çerçevesinde derhal durdurmalı ve arazilerimizi eski haline getirmeli, tüm arazi sahiplerinin zararlarını derhal gidermelidirler” çağrısı yapıldı.
Hukuksal süreç tamamlanmadan ve arazi sahiplerine bilgi verilmeden, ata topraklarına Acele Kamulaştırma ve el koyma yoluyla girilerek inşaata başlanması nedeniyle Edirne İdare Mahkemesine yapılan yürütmeyi durdurma başvurularına uzun süreler geçmesine rağmen Yürütmeyi Durdurma Kararı verilmediği belirtilen açıklamada “Her geçen gün inşaatın hızla devam ettirilerek Saros’un daha fazla zarar görmesi bölge halkında endişe yaratmaktadır” denildi.
Bilime ve hukuka rağmen projenin gerçekleştirilmesi sonucunda Saros’un Marmara Atık Denizi’ne ve Aliağa Körfezi’ne dönmesinin kaçınılmaz olduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Çünkü bu proje sadece başka ülkelerin doğalgazının Avrupa pazarına sevkiyatı amacıyla yani sadece dış ticaret için yapılmaktadır. Bu projede halkın iradesi yok sayılıyorsa bilimsel raporlara saygı yoksa biliniz ki geriye sadece rant ve kar kalmaktadır.
BOTAŞ derhal Saros’dan çıkmak zorundadır. Bilim körfezimizde Botaş’ı istemiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Saros turizmini ve Saros Körfezini koruma görevini çerçevesinde hukuka aykırı olduğu ortaya çıkan imar planlarını derhal iptal etmelidir. Çevreyi korumakla görevli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verdiği bilime aykırı ÇED Olumlu kararlarını derhal iptal etmek zorundadır.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…