“Üşüyor musun? Korkuyor musun? Yaraların iyileşti mi? Parçaların birleşti mi? Bizi özlüyor musun, seni özlediğimiz… kadar?” (Berivan)
“Devlet, hem geçmişimizi hem de geleceğimizi elimizden aldı.” (Cihan)
28 Aralık 2011’de Şırnak sınırında devlet kendi 34 vatandaşını bombalayarak öldürdü ve bu katliam yaklaşık bir gün boyunca kamuoyundan saklandı.
Bu topraklarda kendi ırkından, inancından olmayanlara yapılmış kaçıncı katliamdır bu! Ülkenin batısında yaşayanlar olarak bizler, kısa zamanda günlük yaşamlarımıza dönerken, bu acıları dile getirebilmek için Roboski’nin genç kadınlarıyla bir yıl kadar önce yazım atölyesi başlattı Hülya Tarman.
Hayatlarında katırlara bakmak, yatak yapıp yatak toplamak, yemek yapıp sofra kurmaktan başka hiçbir şeyin olmadığı bu genç kadınlar ilk defa kendilerini ifade ettiler. Kendi sözcükleriyle, duygularıyla, acılarıyla. Sınır noktasında, devlet tarafından zorla getirildikleri bu köydeki bir göz odada geçen yaşamlarını sürerken, yaşadıkları katliamın ruhlarında açtığı yarayı, yaşamlarındaki yarılmayı kâğıda döktüler, dökebildiler.
“İlk defa kendim için bir şey yaptım. Ailem okulu bırakmamı istedi, bir şey demedim, bugüne kadar ne söyledilerse yaptım. Cevabım hep evet olmuştur. İlk defa aileme, yakınlarıma hayır demeyi başardım. Bu da bu çalışma sayesinde oldu, bir de sizin. Hayata bakış açımı değiştirdiniz. Hayatta asla olmaz dediğim şey oldu. Kalemi elime aldım ve yazdım.”Cihan Encü
Kendilerini ilk defa ifade etme cesareti bulan kızlarımız çok heyecanlılar, devletin görmediği acılarını, duymadığı seslerini haykırabildikleri ve bunları kitlelere ulaştırabilecekleri için.
“Roboski’de Yazdık” kitabı, basılabilmesi için yaptığımız ön ödemeli dayanışma çağrısı sonunda Kibele Yayınevi’nden çıktı. Şimdi tüm kitapçılarda, seslerini duymanız, acılarını anlamanız ve en önemlisi katliamı ilk ağız(lar)dan öğrenmeniz için sizlerle buluşmayı bekliyor.
Bizi suç ortaklığına çağırıyor Hülya Tarman. “Varsanız buyrun okuyun” diyor
Roboski’nin genç kadınları 28 Aralık Pazar günü mezarlık ziyareti sonrasında kitaplarını imzalayacaklar.
“Sanki tek başıma yazıyorum kitabı. Kendimi bir yazar, avukat gibi hissediyorum.” (Eylem)
“Katliamın olduğu gecenin sabahıydı. Saat ona geliyordu. Babam kapıdan içeri girdi, olduğu yere çöktü. Ellerini gözlerine götürdü, ‘Kıymet, Fadıl gitti, Fadıl öldü,’ dedi.” (Kıymet)
“Köye baktığımda uçaklardan başka bir şey görmüyorum. Çünkü, ufkum hayata kapalı.“( Nazlı)
“Nereden bilecektim, nasıl bilebilirdim, küçükken el salladığım uçaklar kardeşlerimi bombalayacaklar!” (Nevruz)
“Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim bilir kimler ilk diye başlayacak?” (Nezahat)
“En çok ne koyuyor biliyor musunuz? Onun gülerken çektirdiği fotoğrafa bizim ağlayarak bakmamız.” (Sevcan)
“Biliyor musun, Aslan? Halı saha da sizin yokluğunuza dayanamadı, çöktü.” (Şilan)
“Hakikatin tarihi şöyle yazacak: Annesinden sessizce doğan, ateşin de bedenlerini sessizce yediği çocukların hikâyesi bu…” (Hülya Tarman)
Hülya Tarman 1962 Ankara doğumludur.Sivil itaatsiz bir birey olarak alan çalışmalarını yürütüyor.Verilen,dayatılan hiçbir statüyü kabul etmediğinden sadece Hülya olarak anılacağı günlerin mücadelesine devam ediyor. Yazarın Mayıs 2011’de Kibele yayınlarından çıkan “Peşime Verdi” adlı bir kitabı bulunmaktadır.
Altıok Gürol
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…