Manşet

Nükleer enerjiye karşı çıkmanın ilk 35 nedeni

Yazar:
Ümit Şahin

Dr. Ümit Şahin’in nükleer enerjinin sakıncaları ve buna karşı çıkmanın nedenleri üzerine 25 Mart 2010 tarihli Yeşil Gazete makalesini; enerji krizi, AB’nin nükleer enerjiyi ‘düşük karbonlu’ olarak tanımlayıp yatırımlara yeşil ışık yakması ve Türkiye’deki nükleer santral tartışmaları üzerine yeniden yayımlıyoruz.

*

Politik gerekçeler

  1. Nükleer santrallar, endüstriyalizmin ve yüksek teknolojiye tapınmanın en uç noktalarından birini temsil eder.
  2. Aşırı enerji tüketimine ve büyük miktarlarda enerji akışına olan bağımlılığı arttırır, enerji yoğunluğunun düşürülmesi girişimlerini baltalar.
  3. Tüketim toplumunu, enerji israfını ve kullan at mantığını seçeneksiz hale getirir.
  4. Nükleer silahlanmayla ve savaşlarla bire bir ilişkisi vardır, askeri ya da sivil reaktörlerin bazı tipleri nükleer silah hammaddesi üretir.
  5. Uluslararası güç dengelerinde barışçıl olmayan stratejik bir silah olarak kullanılır.
  6. Merkezi denetimi zorunlu kıldığı için enerji üretiminde ve dağıtımında merkezileşmeye neden olur.
  7. Yapımına antidemokratik süreçlerle, merkezi olarak ve kamuoyunda özgürce tartışılmasına izin verilmeden karar verilir; aynı şekilde yapılır ve işletilir.
  8. Toplumu ikna etmek için beyin yıkama/rıza yaratma kampanyalarını kullanır.
  9. Şeffaf değildir, yatırım kararından silah yapımına, kazalardan atıklara kadar her aşamada gizlilik esastır.
  10. Teknolojiyi elinde tutan, denetleyen ve dağıtan hegemonik devletlerin gücünü ve bu ülkelere olan bağımlılığı arttırır.
  11. Teknokrasinin ve uzmanların egemenliğindeki toplumsal ve ekonomik düzeni pekiştirir.
  12. Sabotajlara karşı korunma adına asker ve polis denetimini meşrulaştırır.
  13. Özellikle yatırım aşamasında büyük rüşvetler döner.
  14. Enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerjiye dayalı bir ekonomiye geçişin önünde engel oluşturur.
  15. İklim değişikliğinin çözümü için asıl yapılması gerekenlere karşı kalkan olarak kullanılır.
  16. Toplumda “her şeye kadir canavar ‘nükleer teknoloji’ karşısında kalıcı ruhsal hasar” oluşturur (F. Hundertwasser, 1979).
  17. Enerjiyle ilgili araştırma bütçelerinin büyük bölümü yenilenebilir kaynaklar yerine nükleer enerjiye harcanır.
  18. Toplumda nükleer teknolojiye karşı olağanüstü bir güvensizlik mevcuttur.

Nükleer enerji üretimindeki sakıncalar

19. Teknolojisi, yapım, inşaat ve güvenlik maliyetleri çok yüksektir.
20. Riski çok büyük olduğu için sigortalanamaz ve finansal riski kamuya yüklenir.
21. Yapım süresi çok uzundur, büyük gecikmeler yaşanır ve zamanında bitmez. Geri ödeme süresi çok uzundur.
22. Uranyum madenciliği ve yakıt üretimi/zenginleştirme aşamalarında sürdürülebilir olmayan kaynak bağımlılığı yaratır.
23. İşletim ömrü 40 yıl kadardır ve bu aşamadan sonra devreye giren söküm maliyetleri çok yüksektir.
24. Yüksek düzeyde uzman iş gücü kullanır, yerel ve ulusal düzeyde anlamlı istihdam yaratmaz (kaza sonrası temizlik işleri hariç).
25. Enerji üretimi verimsizdir (soğutma sırasında büyük miktarda enerji kaybı olduğu için üretilen net enerji miktarı düşüktür).
26. Arızalarda üretim çok uzun süre durur, santral atıl hale gelir.

Nükleer enerji üretiminin riskleri ve tehlikeleri

  1. Kazalardan kaçınılamaz, tasarım kusurları, yıpranma, mekanik ve insani hatalar nedeniyle kaza olasılığı yapısaldır. “Yeni” diye pazarlanmaya çalışılan modeller için başka bir deneme olanağı olmadığı için toplum “kobay” olarak kullanılır. Kaza ve sızıntılar, yüksek toplumsal maliyete yol açar ve sınır tanımaz.
  2. Normal işleyişi sırasında fark edilmeyen sızıntılar nedeniyle çevresinde radyoaktif kirlilik yaratır.
  3. Yüz binlerce yıl radyoaktif kalan atıkların zararsız hale getirilmesi mümkün değildir.
  4. Çeşitli şekillerde yarattığı radyoaktif kirlilik hastalıklara, hayvan ve bitkilerde mutasyonlara yol açar.
  5. Sabotajlara açıktır.
  6. Deprem sırasında kaza riski ortaya çıkar. Fay hatları yakınına reaktör kurulması ekstra risk yaratır.
  7. Sel ve tayfun gibi meteorolojik afetlerde kaza riski ortaya çıkar.
  8. Soğutma suyunun geri verilmesi sırasında nehirlerin, göllerin ve denizin ısıl kirlenmesine neden olur ve sudaki canlı yaşama zarar verir. Küresel ısınmaya bağlı olarak suların aşırı ısındığı dönemlerde soğutma işlemi tehlikeye girer.
  9. Kapanan santrallar uzun süren söküm aşamasında nükleer atık haline gelir.
Paylaş
Yazar:
Ümit Şahin

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024