Bu yazı aysebereket.wordpress.com/ dan alınmıştır
Bugün, 30 Mart 2017, Brüksel’de Avrupa Komisyonu binası önünde Friends of the Earth aktivistleri Monsanto ve Bayer şirket evliliğini, ya da sosyal medyadaki adıyla Baysanto’yu, protesto etmek için bir eylem gerçekleştirdi. Hafta başında ise, aralarında Friends of the Earth, Avaaz, Slowfood ve Via Campesina gibi örgütlerin de bulunduğu 200’den fazla örgüt Avrupa Komisyonu’na hitaben bir açık mektup yayınladı ve Dow-Dupont, Bayer-Monsanto ve Syngenta-Chemchina şirket birleşmelerinin endüstriyel tarımın neden olduğu sorunları derinleştireceğini ve halk, çiftçi, tüketici, doğa ve gıda güvenliğine olumsuz etkileri olacağını belirtip, bu şirket evliliklerine onay vermemesini talep etti. Friends of the Earth birleşmelerle ilgili yayınladığı raporda, tehlikeyi dört ana başlık altında topluyor: artan piyasa hakimiyeti, artan lobi gücü, çiftçi ve çevreye olumsuz etkiler, yaban hayata tehdit.
Bu birleşmeler sonucunda piyasaya hakim olacak şirketler sadece tohum, pestisit ve diğer girdi fiyatlarını etkilemekle kalmayacak, neyin ve nasıl üretileceğine dair de daha fazla söz sahibi olacaklar. Girdi yoğun monokültürden (tek tip tarım) kâr eden ve bunu pompalayan bu şirketlerin güç kazanmasıyla birlikte biyoçeşitlilik kaybının önüne geçmek ve gıda sistemlerimizi iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı kılmak daha da güç olacak.
Öte yandan, şirketler birleşerek zaten çok büyük paralar harcadıkları lobicilik faaliyetlerinde iyice güçlenecekler. AB Şeffaflık Sicili’ndeki kayıtlara göre, Monsanto ve Bayer’in lobicilik masrafları 2014 yılında neredeyse 3 milyon Euro’ya yaklaşmıştı (Monsanto’nun kaydı, Bayer’in kaydı), Dow ise, 2015’te AB’de lobi yapmak için 3.75 milyon Euro’dan fazla harcamış ve Avrupa Komisyonu ile 26 toplantı yapmıştı. Syngenta ise, 2015’te 1.5 milyon Euro lobicilik harcaması olduğunu açıklamıştı.
Gıdamız açısında ise, tohum tekellerinin oluşması sonucu sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada fiyatlar artabilir, çeşitlilik azalabilir. Bu tekellerle mücadele etmeye çalışan çiftçiden soframıza iyi, temiz ve adil gıda gelmesi tehlike altına girecek ve iklim değişikliği karşısında gıda güvenliğimiz sağlamamız çok zorlaşacak.
Eylül 2016’daki “Tohum ve Pestisit Tekelleri Mercek Altında” yazımda da anlattığım gibi, bu tür dev anlaşmalarda tarafların anlaşması yeterli değil, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülkede rekabet ve regülasyon kurumları tarafından inceleniyor ve onay alması gerekiyor. Aralık 2015’te Dow ve Dupont, Şubat 2016’da Syngenta ve Chemchina ve Eylül 2016’da Monsanto ve Bayer’in birleşme açıklamalarıyla başlayan süreçte, en azından Avrupa Birliği’nde, artık sona yaklaştık.
İlk olarak iki ABD şirketi, Dow ve Dupont’a bakalım. 27 Mart 2017’de Avrupa Komisyonu Rekabetten Sorumlu Komiseri Margrethe Vestager, Dow ve Dupont’un 77 milyar ABD dolarlık birleşmesine koşullu onay verildiğini açıkladı. Bu koşul Dupont’nun küresel pestisit (tarım ilacı) ve Ar-Ge bölümlerini elden çıkartmasıydı ve Dupont “önemli bir bölümünü” elden çıkartmayı kabul ettiğini açıkladı. AB, bu koşulu koymasının nedenini Dow ve Dupont’ın kafa kafaya rekabet ettiği pestisit sektöründe yeni ürün geliştirmeye yatırdıkları parayı kısabileceklerine dair ellerinde “kesin kanıt” olması olarak açıkladı.
AB rekabet kurulu tarafından onaylanan Dow-Dupont birleşmesindeki esas can alıcı nokta küresel tohum piyasasındaki durum. Dow ve Dupont toplam %25’lik paylarıyla Bayer-Monsato’dan (%29) sonra 2 numaraya yerleşiyor. Ama bu nedense AB’i rahatsız etmişe benzemiyor. Dow ve Dupont’un önünde hâlâ ABD Adalet Bakanlığı’na bağlı rekabet kuruludan onay alma aşaması var ancak AB onayı ABD rekabet kurulunun kararını etkileyecek gibi görünüyor.
İsviçreli Syngenta’nın 43 milyar ABD dolarına Çinli ChemChina’na satılmasına bakarsak, AB Rekabet Kurulu’nun en geç 12 Nisan 2017’de kararını açıklaması gerekiyor. Syngenta CEO’su Erik Fyrwald’in hafta başında Brüksel’de yaptığı açıklamada, AB ve ABD rekabet kurullarıyla ne yapılmasına dair prensipte anlaştıklarını ve onayların çok kısa süre içinde verilmesini beklediğini ifade etti.
Ve son olarak, gelelim belki tüm diğerlerinde de fazla tüylerimizi ürperten Bayer-Monsanto şirket birleşmesine. Alman Bayer ABD’li Monsanto’nun 66 milyar ABD dolarlık satın alımı için AB rekabet kuruluna 2017 yılının ikinci çeyreğinde başvurmayı planlıyor. Monsanto %26 piyasa payı ile dünyanın en büyük tohum üreticisi ve genetiği değiştirilmiş tohumlar üzerine yoğunlaşıyor, Bayer ise %3’lük pay ile yedinci.
Pestisitte ise, Bayer %18 piyasa payı ile Syngenta’nın arkasından ikinci, Monsanto ise %8 ile 5 numarada ve dünyanın en çok satılan herbisiti (ot ilacı) Roundup’ın (glifosat) üreticisi. Birleştikleri takdirde, Bayer-Monsanto küresel tohum piyasasının %29’una, küresel pestisit piyasasının %26’sına, yani tohum ve tarım ilaçları piyasının dörtte birinden fazlasına hükmederek, dünyanın en büyük kimyasal tarım şirketi olacak. Gelişmeleri takip ediyor olacağız.
Not: Tüm piyasa verileri ETC 2015 raporundan alınan 2014 verileridir.
Kaynaklar:
http://www.foeeurope.org/sites/default/files/agriculture/2017/report_agri_mergers_-_final_final.pdf
https://aysebereket.wordpress.com/2016/09/22/tohum-ve-pestisit-tekelleri-mercek-altinda/
https://aysebereket.wordpress.com/2016/09/23/983/
http://www.etcgroup.org/sites/www.etcgroup.org/files/files/etc_breakbad_23dec15.pdf
https://www.ft.com/content/cbf685c2-13b7-11e7-80f4-13e067d5072c
Bu yazı aysebereket.wordpress.com/ dan alınmıştır
Ayşe Bereket
Twitter: @aysebereket
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…