Meksika‘nın Yucatan Yarımadası boyunca uzanan yaklaşık bin 555 km uzunluğundaki Maya Treni isimli demiryolu projesi, binlerce yeraltı mağarası gibi antik ekosistemler de dahil olmak üzere çevre açısından hassas alanlara zarar verme potansiyeli nedeniyle eleştirilerin odağında.
Eco Watch’ın aktardığına göre Tren Maya projesinin Cancún‘a bağlanan güneydoğu bölümü 2023’ün son aylarında resmi olarak hizmete girdi. Meksika hükümeti, projenin diğer kısımlarının 2024’ün Şubat ayında tamamlanarak işletmeye alınacağını açıkladı. Ancak, bu planın gerçekleşme süreci ve zamanlaması, çeşitli uzmanlar tarafından şüpheyle karşılanıyor. Uzmanlar, özellikle ekolojik ve arkeolojik etkilerle ilgili yeterli değerlendirmelerin yapılmadığını öne sürüyor.
Projenin maliyetinin de dikkat çekici bir şekilde arttığı belirtiliyor. Başlangıçta yaklaşık 8,5 milyar dolar olarak tahmin edilen maliyetin, son hesaplamalara göre 28 milyar dolara yükseldiği bildirildi. Bu maliyet artışı, projenin finansal sürdürülebilirliği konusunda da soru işaretleri yaratıyor.
Bünyesinde çevre aktivistleri, arkeologlar ve mağara dalgıçları bulunduran çevreci grup Selvame del Tren, tren güzergahının ciddi çevresel zararlara yol açtığını ifade ediyor. Bu grup, tren hattının Yucatán ormanlarından geçişinin, örümcek maymunları, jaguarlar ve yaklaşık 400 çeşit kuş gibi nesli tehlike altında olan türlerin yaşadığı kırılgan ekosistemlere ciddi zararlar verdiğini vurguluyor. Grup, bu türlerin yaşam alanlarının korunması ve tren projesinin yol açtığı çevresel tahribatın önüne geçilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde farkındalık yaratmaya çalışıyor.
Selvado del Tren, yaptığı açıklamada “Tren, ormanın içinden geçiyor, cenoteleri (doğal gölleri) ve yeraltı nehirlerini betonla dolduruyor, üstelik herhangi bir çalışma yapılmadan. Biz ilerlemeye karşı değiliz. Aksine, Yarımada’da gelişimi sosyal adalet, ekonomik canlanma ve altyapı iyileştirmesi için büyük bir fırsat olarak görüyoruz, ancak bunu çevreye tam saygı göstererek yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Su Uzmanı Guillermo D’Christy, hassas mağaralarda yer alan sarkıt ve dikit formasyonlarının arasına yerleştirilen çelik ve beton kazıkları inceledi.
D’Christy, trenlerin ve inşaatın neden olacağı titreşimlerin mağaraların tavanlarına zarar vereceğinden endişeli olduğunu belirtti.
“Meksika ve insanlık için çok önemli bir biyokültürel mirası riske atıyoruz” diyen D’Christy, “Bu tavan giderek inceliyor, düşüyor, çöküyor” şeklinde açıklama yaptı.
Meksiko City’den bir deniz biyoloğu olan Paulina Rios ise durumu “Tren sadece her an çökebilecek cenotelerin üzerine inşa edilmedi, aynı zamanda birçok Maya topluluğunu da yerinden etti. Maya halkı, yüzlerce nesildir yaşadıkları evlerinden, çok pahalı olacağı için muhtemelen hiç binemeyecekleri bir tren için taşınmak zorunda kaldı. Bu hiç mantıklı değil” diyerek açıkladı.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…