İzmir’in Kemalpaşa ilçesine bağlı Beşpınar Mahallesi’nde, Spil Dağı Milli Parkı’na 500 metre uzaklıktaki alana taş ocağı kurulması için verilen “ÇED gerekli değildir” kararı, köylüler ve yaşam alanı savunucuların başvurusuyla İzmir 5’nci İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Kendisine has bitki örtüsü, yılki atları ile doğal güzelliklere sahip olan Spil Dağı Milli Parkı’na 500 metre uzaklıktaki alanda taş ocağı açılması için İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verdi. Milli park sınırları içerisinde kalan bölgede yaşamlarını sürdüren vatandaşlar ile yaşam alanı savunucuları, doğal güzelliğin yok olmaması için yetkili kurumlara başvuruda bulundu. Bundan bir sonuç alınamaması üzerine ise hukuk mücadelesi başlatıldı. Avukat Cem Altıparmak, ÇED gerekli değildir kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için idare mahkemesinde dava açtı.
Dava dilekçesinde, proje faaliyet alanının gerçek faaliyet alanından daha düşük gösterildiği, böylelikle projenin ÇED sürecinden kaçırıldığı, proje sahasını çevreleyen kiraz bahçeleri ve Spil Dağı Milli Parkı’nın görmezden gelindiği, proje tanıtım dosyasında flora ve fauna tespitine yönelik hiçbir saha çalışmasının bulunmadığı, havada asılı kalan partikül ve çöken toz modellemelerinin gerçeği yansıtmadığı, çevre mevzuatına aykırı olduğu belirtildi.
Taş ocağınin avukatları ise projelerinde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürdü.
Davaya bakan İzmir 5’inci İdare Mahkemesi, önce yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ardından da taş ocağı projesi için gerekli olan “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etti. Böylelikle, bölgede taş ocağının işletilmesinin önüne geçilmiş oldu. Mahkeme kararında, “Taş ocağı işletme ruhsat alanının, 98.22 hektar ile yönetmelikte belirtilen 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsadığı anlaşılmıştır. Böylelikle faaliyet konusunun ÇED sürecine tabi olduğu açık olup, dava konusu ‘ÇED gerekli değildir’ kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır” denildi. Dava konusu kararın iptaline karar verildi.
Bölgedeki köylüler, mahkeme kararı sonrasında doğalarının yok olmayacağını söyleyip sevinç yaşadı. Köylüler ile avukatları Cem Altıparmak, ayrıca, aynı yerde taş ocağı açılması için yapılacak girişimlere karşı bundan sonra da mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
(Evrensel)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…