28Kasım 2023’de 28 bin 820 yurttaşın imzasını taşıyan “Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi”ni kapsayan dilekçenin TBMM Başkanlığı‘nca işleme alınmaması üzerine açılan davada, Ankara 4.İdare Mahkemesi TBMM’den savunma istedi.
TBMM Dilekçe Komisyonu’na iletilen dilekçe, komisyonun başkanlık divanınca “gereğinin yapılması” için ne TBMM Başkanlığı’na ne de Cumhurbaşkanına gönderilmedi. Komisyon Başkanlık Divanı, yurttaşların bu konudaki taleplerini de reddetti.
Bunun üzerine “Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi dilekçelerinin Meclis Başkanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmesi”isteminin reddine dair TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı’nın 13.03.2024 tarihli kararının iptali için dava açıldı. Davada;
gerekçeleriyle yürütmenin durdurulması ve iptal isteminde bulunuldu.
İdare Mahkemesi, 2024/826 esasına kaydedilen davada, bir ara karar vererek TBMM Dilekçe Komisyonu’nun Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi dilekçelerini TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmesi taleplerini neden reddettiğini tüm gerekçeleri ile ilgili tüm belge ve bilgilerin iletilmesine oy birliği ile karar verdi.
Ekokırım Yasası Yurttaş İnisiyatifi, bu aşamadan sonra, Meclis’e Ekokırım Yasa Teklifini veren yurttaşların davaya katılmaları için çalışmalara başladıklarını açıkladı:
“Çalışma Grubumuz tarafından listesi hazırlanacak avukat üyelerimize vekâletname vermek suretiyle davaya müdahil olunabilir ya da yasa teklifi sahibi yurttaşlar doğrudan davaya müdahil olabilir.
Yurttaşın yasama sürecine doğrudan katılmasına yönelik bir girişim olan, aynı zamanda yaşamı var eden doğanın haklarını savunmaya yönelik olan bu yasa teklifinin mecliste görüşülmesi için tüm hukuki ve meşru süreçleri sürdürmeye devam edeceğiz.
Doğanın hakları var! Yeni İliç’lerin olmaması için Ekokırım Suçu kabul edilsin.”
Vatandaşın yıllar süren doğa mücadelesi sonucunda ortaya koyduğu yasa teklifi içerisinde şu maddelere yer veriliyor:
-Ekokırım Suçu
MADDE 77/A
(1) Doğal veya kültürel çevrede insan veya diğer canlıların hayatını tehlikeye atmak, doğal veya kültürel varlıklar üzerinde ağır tahribata yol açabilecek davranışlarda bulunmak yahut hukuka aykırı diğer bir fiili işlemek suretiyle bütün bir ekosistemde kısa vadede telafisi mümkün olmayacak zarara yol açma tehlikesi doğuran kişiye müebbet hapis cezası verilir, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın on katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(2) Birinci fıkradaki suçun taksirle işlenmesi halinde ise on beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın beş katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(3) Ekokırım suçunun işlenmesi sonucu bütün bir ekosistemde kısa vadede telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelmişse, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; suçun taksirle işlenmesi halinde yirmi yıl hapis cezasına hükmolunur, ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın yirmi katı kadar adli para cezasına hükmedilir.
(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(5) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
“Eko”, Yunancadaki “oikos” yani, ev anlamının Türkçedeki anlam karşılığı olan, yerleşilen yer ve yaşam alanı anlamları ile “kırım” yani, yok etmek, öldürmek, varlığını sistematik bir biçimde ortadan kaldırmak anlamlarının bir araya gelmesi ile oluşmuş, yeni bir adlandırma (neoloji) ile dilimize kazandırılmış bir sözcüktür.
70’li yıllardan itibaren hukukun konusu olan ekokırımın uluslararası hukukta ve ülkelerin iç hukuklarında tanınması için çalışmalar tüm dünya genelinde yürütülüyor. Bu çabalardan birisi de ekokırımın, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin baktığı dört temel suça (insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım, savaş ve saldırı suçları) eklenerek beşinci suç olarak kabul edilmesi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…