Haber: Fırat BULUT
*
BİNGÖL- Bingöl Metal Madencilik tarafından Bingöl’ün Kiğı ve Adaklı ilçelerine bağlı Eskikavak, İlbey, Cevizli, Aysaklı köyleri ve bu köylere bağlı mezraları kapsayan yaklaşık 500 hektarlık alanda yapılması planlanan kompleks cevher maden projesi bugün Kiğı’da protesto edilecek. Vatandaşlar İstanbul’dan araçlarla Peri Vadisi’ne mücadeleye gidiyorlar. Yeşil Gazete olarak yaklaşık 20 saat sürecek yolculuğa eşlik ederek yöre halkının maden projesine tepkisini dinledik.
Peri Vadisi Çevre Platformu‘nun çağrısı ve aralarında Bingöl Barosu, Çevre Mühendisleri Odası, Kaz Dağları İstanbul Dayanışması, Rize İkizdere Çevre Derneği’nin de olduğu 90 sivil toplum kuruluşunun imzası ile 11 Ağustos’ta Eskikavak Köyü’nde maden sahasında gerçekleştirilecek basın açıklaması için hazırlıklar tamamlandı.
Peri Vadisi‘nde ekolojik yıkıma yol açacağı uyarıları yapılan maden projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 9 Haziran 2022 tarihinde ‘ÇED Olumlu’ kararını ilan etmişti.
Bakanlığın kararı sonrası yöre dernekleri ve köylüler Peri Vadisi Çevre Platformu çatısı altında bir araya gelerek maden projesine karşı mücadele kararı almıştı.
Bu kapsamda Platform tarafından önceki gün yapılan açıklama ile Kiğı Eskikavak Köyü’nde maden sahasında basın açıklaması yapılacağı duyurularak sivil toplum kuruluşlarına ve yöre halkına katılım çağrısı yapıldı.
Kiğı‘da basın açıklaması yapmak üzere İstanbul’dan da araç kaldırılacağı duyurulmuştu.
Platformun çağrısı sonrası İstanbul’da yaşayan Eskikavak, İlbey, Cevizli köylüleri ve yöre dernekleri temsilcileri basın açıklamasına katılmak için 20 saat sürecek otobüs yolculuğuna çıktı.
Yurttaşlarla yollara düşerek direnişleri üzerine konuştuk.
Peri Vadisi Çevre Platformu Yürütme Kurulu üyesi ve aynı zamanda KAYY-DER Eş Başkanlığını yürüten Ahmet Tüzün uzun süredir ekolojik kırıma karşı diğer yöre dernekleri ile birlikte çalışmalar yürüttüklerini belirterek şöyle konuştu:
“Yürüttüğümüz çalışmaların bazılarında sonuç aldık. Peri Vadisi’ni yok edecek bu maden projesinden de vazgeçileceğini umuyoruz. Bu projeye ilişkin daha önceki yıllarda başlattığımız hukuki mücadelede mahkeme ÇED raporu olmadığı için iptal kararı vermişti. Ancak şirket maden sahasını da büyüterek çalışmalarına devam etti ve ÇED raporu da almış durumda.”
Maden projesini planlayan firmanın şu an sahada olduğunu hatırlatan Tüzün, “Firma makinalarıyla birlikte çalışmalara başlamış. Eğer bu proje gerçekleştirilirse gerçekten Peri Vadisi ve Bingöl civarında çok büyük bir ekolojik kırıma sebebiyet verecek. Bingöl balı daha dün dünya birincisi seçildi ama devlet bu güzelim arıcılığın kaybolması için elinden geleni yapıyor. Maalesef bölgenin çölleşmesi için bu tür ihaleler yapılarak zarar veriliyor. Umarım bu yanlıştan dönülür” diyerek maden projesinin iptal edilmesini istedi.
Tüzün bölgede yaşayanlara da şöyle çağrı yaptı:
“Basın açıklamasına destek vermek için yola çıktık. Ancak taşıma suyla değirmen dönmüyor. Yani İstanbul’dan gelen insanlarla değil, yöredeki insanların daha çok sahip çıkması gerekiyor.”
İlbey Köyü‘nden olan Mesut Adar ise bölgede mezarlarının bulunduğunu ve geçim kaynakları buradan sağladıklarını belirterek maden şirketinin bölgeye girmesi durumunda 30 – 40 yıl bölgeden çıkmayacağını söyledi.
Adar şirketi engellemenin önemli olduğunu ifade ederek şunları anlattı:
“Bizim orda tarihi eserlerimiz var. Kiğı Kalesi, doğal bir yaşam ve yaban hayvanlarımız var…Yani Hızır’ın hayvanları diyoruz biz. Bunlara dokunmasınlar. Orada dinamit patlattığında bütün hayvanlar yok olacak, doğa boş kalacak. Orada yaşam alanı kalmayacak her taraf tahrip olacak”
Maden projesinden etkileneceği öngörülen Arex mezrasından Selvi Varol ise şunları söyledi:
“Köyümüz, bağımız, bahçemiz var. Hepsi mahvolur; maden şirketinin oraya girmesini istemiyoruz. İstanbul’dan uzun bir yoldan maden şirketine karşı bölgeye gidiyoruz. Onları oraya sokmayacağız.”.
Kiğı ilçesi Eskikavak Köyü’nde maden sahasında bugün saat 16.00’da gerçekleştirilecek basın açıklamasına çevre illerden de yurttaşların katılması planlanıyor.
Peri Vadisi Çevre Platformu bünyesinde oluşturulan komisyon Dersim ve Elazığ gibi çevre illerde de sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek destek çağrısında bulundu.
Bingöl Metal Madencilik San. Tic. A.Ş tarafından 2011’de aynı bölgede 21.9 hektarlık alanda Kurşun-Gümüş-Çinko Kompleks Cevher Ocağı için ‘ÇED Gerekli Değildir’ belgesi alınmıştı. ÇED için 25 hektarlık bir sınır talep ediliyor ve şirket bu sınırın altında kalan arazi başvuruyor.
2014’te firma kapasite arttırımına giderek toplam ÇED alanının 24.75 hektara çıkartılması için Bingöl Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulmuş, yine ‘ÇED Gerekli Değildir‘ belgesi alınmıştı.
Köylülerin projenin iptali için Erzurum 1. İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda mahkeme 17 Ocak 2019 tarihli kararı ile ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını iptal ederek projeyi durdurmuştu.
Mahkeme “işletilecek ocağın jeoteknik, hidrojeolojik ve hidrolik yönlerden bilimsel açıdan yeterince değerlendirilmediği” , ayrıca “tespit edilen olumsuz etkilerin minimize edilmesi ya da giderilmesi için sunulan taahhütlerin gerçekçi ve yeterli özellikler taşımadığı” gerekçesi ile kararı iptal etmişti.
Ancak Bingöl Metal Madencilik mahkemenin iptal kararına rağmen maden ısrarından vazgeçmemiş ve ÇED dosyası hazırlayarak tekrar başvuruda bulundu.
Bingöl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sitesinde 9 Haziran 2022 tarihinde ilan edilen ÇED duyurusunda yer alan bilgilere göre; yeraltı üretim yöntemiyle yılda 25 bin ton ( kurşun , gümüş, çinko ) cevher ve 37 bin ton pasa üretilmesi planlanıyor.
Arel Müşavirlik Madencilik Mühendislik Medikal Tic. Ltd. şirketi tarafından hazırlanan raporda projeye ilişkin şu bilgilere yer veriliyor:
“Ruhsat alanı 1.943,5 hektarlık alanı kapsamaktadır. Proje konusu ÇED alanı; ruhsat alanı içerisinde toplam 464,149 hektarlık (4.641.488,48 m2) iki poligondan oluşmaktadır.
Yeraltı ocak alanları belirlenirken, galeri girişleri baz alınarak ocak alanı belirlenmiştir. Cevher, yeraltında damar tipi cevherleşme olarak ilerlemekte olup damar takip edilerek üretim yapılacaktır. Damar tipi cevherleşmenin doğrultusu, ÇED Alanlarının sınırlarına kadar ilerlemektedir. Bu nedenle damar tipi cevherleşmenin doğrultusu dikkate alınarak ÇED alanları belirlenmiştir.
Proje kapsamında yeraltı işletme yöntemi ile üretim yapılacaktır. Yeraltı işletme yöntemi ile üretim yapılırken gevşetme patlatması yapılacak, gevşeyen malzeme, martopikör yardımıyla alınacaktır. Kapalı üretim yöntemi ile galerilerden alınacak olan cevher, doğrudan kamyonlara yüklenerek gerekmesi durumunda öncelikle triyaj alanına sevk edilecektir. Triyaj işleminde, cevher elle seçilerek alınacaktır. Ayıklanan malzeme satış işlemi için stok alanında depolanacaktır. Triyaj işlemi sırasında su, kimyasal madde vb. herhangi bir yardımcı malzeme kullanılmayacaktır.”
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, Bingöl Metal Madencilik tarafından planlanan maden projesine ilişkin 11 sayfalık tespit ve değerlendirme raporu hazırlayarak kamuoyu ile paylaştı.
ÇED dosyasında yer verilen tespit ve analizleri değerlendiren Atabey , firmanın önceki yıllarda ‘açık ocak işletmeciliği’ yöntemiyle maden çıkarmayı planladığını, bu sefer ‘kapalı ocak işletmeciliği yöntemiyle’ maden çıkarmayı planladığını ancak her iki yöntemde de benzer çevresel zararların oluşabileceğine dikkat çekti.
Atabey, 31 Temmuz 2021 tarihli 11 sayfadan oluşan raporunda , “kapalı ocak işletmeciliğinde farklı olarak kanserojen radon gazı, karbondioksit v.d. gazların da etkisi olacaktır” dedi. Atabey şu tespitlerde bulundu :
Bölgedeki en önemli yerüstü su kaynağı sürekli akış gösteren Peri Çayı.
Ayrıca, Elbeyi Deresi, Süzmut Deresi, Yılan Deresi, Şeytan Deresi bölgede akış gösteren derelerden. Ruhsat sahasının içerisinden ise güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda akış gösteren Süzmut Deresi geçiyor.
Dr. Eşref Atabey’in hazırladığı raporda bölgedeki yerüstü su kaynakları sıralanarak şunlar söyleniyor;
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey son olarak 25 Haziran 2021’de Kiğı’da gerçekleşen ‘Halkın Katılımı Toplantısı’nda dile getirilen kaygılara yer verdi. Buna göre ;
Halkın görüşlerinin;
Halkın bu görüşlerinin yerine getirilmesine, çevreyi, doğayı, su kaynaklarını kirletmemesi için gerekli önlemlerin sağlıklı alınacağına kuşkuyla bakılmaktadır.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…