Kategoriler: EkolojiEnerjiManşet

Konya’da 11 jeotermal kaynak arama ruhsat sahası ihale edilecek

Konya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Konya’nın Tuzlukçu, Karapınar, Akşehir, Doğanhisar ve Seydişehir ilçelerinde bulunan 11 jeotermal kaynak arama ruhsat sahasını ihale edeceğini duyurdu.

Söz konusu sahalar, üç yıl süreyle arama ruhsatı verilmek üzere açık teklif usulüyle ihaleye çıkarılacak. Tahmini bedelleri 269 bin 404 TL ile 5 milyon 869 bin 59 TL arasında değişen sahaların ihaleleri, 11 Haziran Salı günü Konya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ihale salonunda yapılacak.

Jeotermal enerji, genellikle yer altındaki sıcak su veya buharın kullanılmasıyla elde edilen bir enerji kaynağı. WWF-Türkiye‘nin verilerine göre, jeotermal enerjinin çevreye ve insan sağlığına çeşitli olumsuz etkileri bulunuyor. Üretim sürecinde atmosfere salınan gazlar ve partiküller, hava kirliliğine ve solunum yolu rahatsızlıklarına neden olabiliyor. Ayrıca, üretim sürecinin sonunda ortaya çıkan kimyasal içerikli su ve gazlar çevre ve insan sağlığını doğrudan tehdit ediyor.

Gediz Deltası’nı tehdit eden jeotermal projesine dava açıldı
Yurttaş Denizli’de JES patlamasına tepkili: ‘Acil müdahale talep ediyoruz!’
Denizli’de JES sondajı sırasında meydana gelen patlamada, 11 gündür çevreye hidrojen sülfür yayılıyor

Jeotermal enerji üretimi için kullanılan su kaynakları, yerel su kaynaklarının azalmasına ve su kıtlığına yol açabiliyor. Ayrıca, jeotermal enerji tesislerinin inşaatı ve işletilmesi sırasında toprak ve bitki örtüsüne zarar verilmesi, yerel ekosistemleri bozabiliyor.

‘İktidar-sermaye işbirliğiyle bölge yağmaya açıldı’

Denizli‘nin Sarayköy ilçesinde düzenlenen bir söyleşide, jeotermal enerji projelerinin bölgeye verdiği zararlar ele alındı. Evrensel’in aktardığına göre Büyük Menderes İnisiyatifi ve Ziraat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi tarafından gerçekleştirilen etkinlikte, jeotermal enerjinin çevre ve halk sağlığı üzerindeki etkileri tartışıldı. Söyleşide konuşan Dr. Metin Aydın, Buharkent Ziraat Odası Başkanı Nail Özdamar ve diğer katılımcılar, jeotermal projelerin tarım ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Dr. Metin Aydın, jeotermal enerji santrallerinin çevresel zararlarına vurgu yaparak, Türkiye’deki jeotermal projelerin enerji üretiminden çok sermayenin kar hırsıyla yürütüldüğünü belirtti. Aydın, “Jeotermal santrallerin enerji ihtiyacından çok sermayenin yağma ihtiyacından ileri geldiğini” ifade etti.

Buharkent Ziraat Odası Başkanı Nail Özdamar, jeotermal enerji üretiminin tarım ürünlerine zarar verdiğini belirtti. Jeotermal santrallerden salınan atıkların Büyük Menderes Nehri‘ne karıştığını ve bu durumun tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini söyledi. Özdamar, jeotermal projelerin tarımda kullanılan su kaynaklarını kirlettiğini ve bor gibi zararlı minerallerin tarım ürünlerine zarar verdiğini vurguladı.

Ziraat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Baha Yanarca da jeotermal enerji mevzuatındaki eksikliklere dikkat çekti. Yanarca, yasal düzenlemelerin yetersiz olduğunu ve kapsamlı denetim mekanizmalarının uygulanmadığını belirtti.

Avukat Yağmur Yalçın, Sarayköy’de patlayan jeotermal kuyusuna ilişkin hukuki süreci anlattı. Yalçın, “Kuyu sahibi ve saha sorumlusunun ifadeye çağrıldığını, ancak alınan önlemlerin yetersiz olduğunu” söyledi. Jeotermal projelere karşı hukuki mücadele yöntemleri hakkında bilgi veren Yalçın, kamunun çıkarlarını korumak için daha etkili yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi