Kategoriler: Yeşeriyorum

Köle Şair Epiktetos – Özdener Güleryüz

Yazar:
Konuk Yazar

Özdener Güleryüz

Hayır, kar yağmıyordu…

İçim titriyordu, ellerim buz gibiydi, ama kar yağmıyordu.. Yağsaydı bu denli üşümezdim ki…
Yağan, hafif bir rüzgârla dahi dallarında tutunamayan, savrulan yağmura dönüşen kuru yapraklardı… Lapa lapa yapraktı yağan…
Fazla değil az aşağıda ise, hızla akan rengi turkuaza benzeyen bir akarsu vardı.Yamacın başlangıcında yaprakları kurumuş ağaçlardan, aşağıda akan su, bölüm bölüm saklanıyordu…

Hayır kar yağmıyordu…
Çok dar olan yürüme yolu ise iyice kayalara yaslanmıştı… Oradan yürürken suyu göremiyordum. Bastığım yer yapraklarla kaplıydı. Daha önce gelip geçenlerin çiğneyip üzerinden yürüdüğü yapraklar ezilmişti. Burnuma hoş değişik, ezilmiş ve kokuları karışmış, daha önce hiç duymadığım bir yaprak kokusu geliyordu…
Derin nefes aldım. Kayaların arasında bir hareketlenme vardı hızla akan bir şey.İ nce ve kaya renginde gözümle takip ettim… Durup, başını kaldırmış zarif vücuduyla, incecik kuyruğuyla güzel gözlü bir kertenkeleydi…

Hayır kar yağmıyordu…

Yürüdüm öndeki insanlar gibi.Bir kanyon içindeydik.Bazı bölümler çok dardı. Eğilip elimle kayalara tutunmadan geçemeyeceğim yerler vardı. Bir köprü çıktı önümüze. Demirden yapılmıştı. Yürüdük üzerinden. Ulaşmak istediğimiz yer, vatandaşımız ama, bizlerden çok önce, köle bir anneden doğan, bir süre köle olarak yaşamış ve azad edilmiş bir şairin, Epiktetus’un şimdi yürüdüğümüz kral yolundan yürüyerek önünde durup.

Üzerine yüz yıllarca önce, “Hür İnsan” başlıklı şiiri yazdığı kayayı görmek ve şiiri okumak…

Hayır kar yağmıyordu…
İkinci köprüyü de geçtik.Yol daha da dikleşti. Daraldı. Artık yol da yoktu. Sadece kayalar vardı. Dikkatlice yürüdük. Görmek istediğimiz kayayı artık görüyorduk. Tam önüne geldik ve durduk.

Evet artık kar yağıyordu…
Tıpkı terk edilmiş yüreğin duyduğu soğuğu,ayazı yiyordu şimdi yüreklerimiz. Okumak istediğimiz şiir, anlayabileceğimiz bir yazı türünden değildi. Ama biz yüreği titreşenler, Epiktetus’un oraya ne yazdığını biliyorduk. Orası kesin.. Bilemediğimiz,anlayamadığımız şey, o şiir üzerindeki kazma darbesi idi. Artık karın yağma nedeni de oydu. Terk edilmiş yüreğe yağar gibiydi.

Evet artık kar yağıyordu. Yüreklerimize. Yüreğim yemişti o kazma darbesini kanıyordu…

”İnsan insanın efendisi olamaz. Kader eninde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Bunu bilen insan, kimseye kızmaz, gücenmez, aşağılamaz, itham etmez,nefret etmez, kin gütmez.” Epiktetus.

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024