Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye‘nin sekiz haftadan bu yana koronavirüse karşı alığı önlemlere tüm dünyanın hayranlık duyduğunu söyledi ve salgının başından beri izlenen stratejiler sayesinde Türkiye’nin dünya toplumunun gündeminde olduğunu savundu.
Koca, tedbirlere uyarak geçirilen sekiz haftanın ardından “tek bir gün, hatta tek bir anın” dahi, can kayıplarına yol açabileceğini söyledi ve “Karıştığımız kalabalıktan, girdiğimiz kuyruktan salgın tekrar uç verebilir” dedi.
Tedbir almanın zorunlu olduğunu söyleyen Bakan, koronavirüs salgınının 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana tüm dünyayı ilgilendiren ilk olay olduğunu söyledi:
İşin ciddiyetini söylemekle yükümlüyüm. Koronavirüs salgını İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra aynı anda tüm dünyanın konusu olan ilk olaydır. Yine İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en çok insanın öldüğü ve tüm kıtaları tutan ilk salgındır. İnsanlık daha önce tüm dünyayı saran böylesi bir salgınla karşılaşmamıştır.
Salgının, insanları fiziki mesafeye ve kontrollü yaşamaya zorladığını söyleyen Koca, salgının hız kesmediğinin altını çizdi ve tüm dünyada yaşanan yeni vakalara ve ölümlere dikkat çekti. Türkiye’de iyileşenlerin sayısının toplam hastaların yüzde 70’ine (98 bin 889) tekabül ettiğini belirten Koca, daha önce olduğu kadar çok test yapılmasının artık gerekmediğini, bununla birlikte pozitiflik oranının düzenli olarak düştüğünü söyledi.
Bakan Koca bir kez daha yaygın tarama yerine filyasyon yönteminin önemine değindi ve “Hastalığın yayılımını kaynağından takiple kontrol altına aldık, bunun yerine yaygın tarama yapılsaydı hastalık vahim bir hızla yayılabilirdi” dedi.
Sosyal mesafe ve maske kullanımıyla, virüse karşı ciddi önlem alındığını ve virüsün yolunun kesildiğin söyleyen Bakan, salgının Türkiye’deki seyrinin ilk dört hafta içinde değiştiğini söyledi. 11 Nisan’da en yüksek noktanın görüldüğünü, beşinci hafta itibarıyla ise istikrarlı iyileşme oranlarının kaydedildiğini belirten Koca “Rehavete yol açmasından korktuğum cümleyi tekrar telaffuz etmeyi göze alırsam, salgın şu an kontrol altında” diye konuştu.
Koca, Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesinde birinci dönemin geride kaldığını söyledi ve “Şimdi mücadelenin ikinci dönemindeyiz” ifadelerini kullandı. Başarının tedbire bağlı olduğunu vurgulayan Sağlık Bakanı, olumlu gelişmelere rağmen, tehdidin ortadan kalkmadığını hatırlattı:
Virüsü taşıyan herkesin izolasyon altında olduğunu düşünmek tehlikelidir, virüs bir dönem daha varlığını aramızda sürdürecektir ve tüm dünyada hareket halindedir.
Bir hafta öncekinden daha iyi durumda olunduğunu belirten Koca, tedbirlerin elden bırakılması halinde bir ay öncesine geri dönülebileceğini söyledi ve uyarılarını yineledi: .
Alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yeri kalabalığına tedbirsiz karışmak risktir. Koronavirüs tedbirlerinden ödün vermek bir çikolatayla rejimi bozmaya, çarpıntı yapacağını bilerek bir fincan kahve içmeye maalesef benzemiyor.
Virüsle hangi anda, hangi ortamda, kim vasıtasıyla karşılaşacağımızı bilemeyiz. Çok sağlıklı, belki de hiçbir belirti göstermeyen biri size hastalığı bulaştırabilir. Virüsü ondan alıp bünyesi zayıf birinin hastalanmasına yol açabilirsiniz. Dışarı maskesiz çıkmak, maskeyi yarı açık biçimde kullanmak sorumlulukla bağdaşmaz, mesafe kuralını çiğnemekse virüsle aramıza hiç sınır koymamak demektir.
Sekiz haftadan bu yana alınan tedbirlerin, riskin yönetilebildiğni gösterdiğini söyleyen Koca, “Riskin ciddiyeti olası bir rehaveti pür dikkate çevirmelidir” dedi.
Geldiğimiz nokta o kadar umut verici ki, sanayi bölgelerinde çalışanların sağlığını korumak için test laboratuvarları açıyoruz, işyerlerine pandemi risk yönetimi için kurallar geliştiriyoruz, bakanlık olarak yeni yaşamın gerektirdiği sağlık standartlarını oluşturuyoruz. Süreç tipik normalleşme değil. Eski günlere tam olarak dönmüyoruz. Salgın yeni bir hayat biçimi getirdi (…) Bazı kısıtlamaları nasıl aşabileceğimizi öğrendik.
Uzaktan eğitim ve Zoom üzerinden yapılan konserlerden hareketle, “dünyanın Wuhan öncesi dünya olmadığını” belirten Fahrettin Koca, “Yeni normaller, yepyeni imkanlar keşfediyoruz” şeklinde konuştu.
Koca, şimdiye kadar “evde kal” söylemiyle mücadele edilen salgının, ikinci döneminin parolasının “kontrollü sosyal hayat” olacağının sinyalini verdi ve “Bir şey olmaz sözcüğünün üzeri çizilmelidir” dedi.
Kontrollü sosyal hayat söyleminin, toplumun iki tarafına da sorumluluklar yüklediğini belirten Bakan; bireylerin, maske ve sosyal mesafe kurallarına uymakla ve riskli ortamlardan uzak durmakla, toplumun diğer tarafının ise “sosyal alanı salgın şartlarına göre yeniden düzenlenmekle” yükümlü olduğunu belirtti.
Mesela ulaşımda yeni bir oturma düzeni, büyük işyerlerinin sağlık hizmetleri almada daha fazla ciddiyet göstermesi, virüsün yayılmasına elverişli her sosyal alanın yeniden düzenlenmesi… (gerekiyor)
Koca ayrıca vatandaşlara, on milyona yakın kullanıcısı olan mobil Hayat Eve Sığar uygulamasını indirmeleri tavsiyesinde bulundu. Bakan, vatandaşlara, mecbur olmadıkça evlerinden çıkmamaları yolundaki tavsiyelerini de yineledi.
Hayatımızı mümkün olduğu kadar evde sürdürmeye çalışalım, zorunlu olmadıkça evden çıkmayalım (…) Bu tedbirleri esnetenleri ya da risk yokmuş gibi davrananları uyaralım (…) İşyerlerimizdeyse sağlığımız için kurallara uygun ortam oluşturulmasını talep etmeli, kurumları teşvik etmeli ve önerilerimizi geliştirmeliyiz.
Salgının kontrol altına alındığını, sosyal hayatın da kontrol altına alınması durumunda güzel günler görüleceğini söyleyen Koca konuşmasını “Güzel günler göreceğiz, güneşli günler” diyerek tamamladı.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…