Ne garip günler… Bir süredir mesaimiz absürd’lük cımbızlamak. Şu iddinamede böyle denmiş, artık şu da suç olmuş, şu suçun delili de buymuş. ‘Soğuk Savaş’ dönemindeki kızıl paranoyaya benziyor biraz. Defterine orak çekiç çizen öğrencinin, evinde Lenin için kadeh kaldıran iki arkadaşın tutuklandığı, bıyığı yüzünden hayatı kayanların dönemi. Ajan oldukları şüphesiyle Sovyet yönünden gelen kuşların imha edildiği zaman. Evet, burası Türkiye’ydi.
TMK çerçevesinde yürütülen soruşturmalar acıklı bir biçimde o günleri hatırlatıyor. Birkaç örgüte birden üyelikle suçlananlar, olmayan örgüt üyeliğiyle itham edilenler, KCK kapsamında bir örgüt üyeliğinden ifadesi alınırken sadece yazdığı kitaplar sorulananlar… Evet, burası da Türkiye, sene 2011.
Devamı > Radikal, 4 Kasım 2011
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…