Geçtiğimiz yıl İzmir’de gerek merkezi yönetimin gerekse yerel yönetimlerin yaptığı imar planları, kent gündeminin en çok tartışılan konularının başında yer almıştı. İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak nitelendirilen Çeşme Kültür ve Turizm Projesi, Bayraklı gökdelenlerini Konak ve Kahramanlar bölgesine uzatacak Konak-Kahramanlar planları, kentin simgesi Kültürpark’ı yapılaşmaya teslim eden planlar yıl boyunca kent gündeminden hiç düşmedi. 2022 yılına da yansıyan tartışmalara ve açılan davalara bu yıl içinde yeni dosyalar da eklenecek gibi…
Şimdiden İnciraltı’nın imara açılması, Konak ve Kahramanlar dışında kentin yeni bölgelerine gökdelen izinleri verilmesi konuşuluyor. Ayrıca sınırları üzerinde davaların sürdüğü Çeşme Projesi’nde de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘proje planlarını’ açıklaması an meselesi… İşte tüm imar planlarına karşı meslek odaları; özellikle de Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası İzmir şubeleri bilimsel ve hukuksal mücadelesini sürdürüyor. Açılan davaların bir kısmı sürüyor, bir kısmı ise bu davaları açan meslek odalarının talebi doğrultusunda planların iptali ile sonuçlandı. Son dönemde meslek odaları tarafından yargıya taşınan yeni imar planları içinde mahkemeler tarafından iptal edilmeyen plan yok.
Son olarak Konak Belediyesi’nin yapıp Büyükşehir Belediyesi‘nin onayladığı Gültepe imar planı da İzmir 4. İdare Mahkemesi’nden döndü. Şehir Plancılarının açtığı dava sonucu mahkeme verdiği planı iptal etme kararında şu noktaları özellikle vurguladı:
Görüldüğü gibi adeta mahkeme kararıyla sağlıklı bir kent yapısına ulaşabilmek için değil, sadece rant için imar planlarının yapıldığı bir kez daha tespit edilmiş. Mahkeme kararında planın bölgede %17 nüfus artışı getirmesine rağmen yeşil alan, yollar ve diğer alt yapıda bir iyileşme sağlamadığı özellikle vurgulanıyor.
Tabii iptal kararı ile kamuoyunda bazı çatlak sesler de yükseldi. Bu seslere göre üstelik kentin birçok yerinde arazi sahiplerine rant kapısını açan imar planları, serbest planlama büroları eliyle kamu kaynakları kullanılarak yapılıyordu ve onun için adeta Gültepe’de de ranta göz yumulmalıydı. İşte bu aşamada herkesin çok iyi bilmesi gereken bir gerçeği Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu yaptığı bir kamuoyu açıklamasıyla yeniden hatırlatma gereksinimi duydu. ‘Planlama kamusal bir iştir, çıkar ilişkisi kurulamaz’ başlıklı açıklamasında Şehir Plancıları Odası temel bir ilkeyi vurguluyor:
‘Yetkili kamu idareleri tarafından, bedeli kurumca ödenmek üzere doğrudan temin veya ihale yoluyla yaptırılan imar planı çalışmalarında, işin yüklenicisi olan serbest planlama bürolarının veya bu bürolar adına üçüncü kişilerin, mülk sahiplerinden ücret veya hisse talep etmesi, herhangi bir kişisel çıkar ilişkisi kurması meslek etiğine aykırıdır.
Oda açıklamasının devamında ‘Plân Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkında Yönetmeliğin’ 13.maddesinin bazı noktalarına dikkati çekiyor:
“c) Müellifler; üstlendikleri plânlama işinin kapsadığı plânlama alanının sınırları içinde, plânlama süresince, ilgili idare dışındaki kuruluşlar ve kişiler adına her ölçekteki ve türdeki plânları yapamazlar ve parselasyon plânları düzenleyemezler. Aynı plânlama alanı sınırları içinde, ilgili idare dışında özel kişi veya kuruluşlara müşavirlik yapamaz, proje düzenleyemez, teknik sorumluluk veya fennî mesuliyet üstlenemezler. Ancak, bitmiş olan plânlama işine ek yeni bir plânlama işi bu hükmün dışındadır.
Gerek Şehir Plancıları Odası’nın açıklamasından, gerekse çeşitli planları iptal eden mahkeme kararlarından anlıyoruz ki, gerek merkezi yönetimler gerekse yerel yönetimler tarafından ‘serbest planlama bürolarına’ yaptırılan planlarda dikkat çekici bir yoğunluk artışı var. Oda uyarmaya devam ediyor: ‘Yukarıda belirtildiği gibi ücret ve hisse vb. çıkarlar karşılığı daha avantajlı yapılaşma koşulları sağlanacağı vaadi aynı zamanda da gerçek dışıdır. Bu gibi durumlarda; Anayasa, Kanun ve Oda Yönetmelikleri doğrultusunda mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını, meslek etiğini korumak, planlama ve uygulamalarının, Planlama Esaslarına, Şehircilik İlkelerine ve Kamu yararına Uygun yapılmasını denetlemekle yükümlü olan Şehir Plancıları Odasına, bilgi ve belgelerle başvurulması halinde, kamu yararı ve yaratılan haksız rekabet nedeniyle diğer meslektaşlarımızın hak ve çıkarlarının korunamaması yönüyle “Meslek Etik ve İlkeleri” doğrultusunda inceleme yapılacaktır. Konu, hem duyarlı meslektaşlarımızın hem vatandaşlarımızın bilgisine sunulur.’
Görüldüğü gibi İzmir’de 2022 yılı içinde de imar planları tartışılmaya devam edecek. Meslek odaları, çevre örgütleri ve kent insanı, kentin havasına, suyuna, ekosistemine sahip çıkmak için eskisinden de fazla gayret göstermek zorunda. Çünkü gökdelenlerle, kat artışlarıyla geleceği düşünmeden rant yaratıp o rantı paraya çevirmek peşinde koşanlar 2021’de olduğu gibi 2022’de de her yolu deneyecekler.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…