15 Aralık 2019’da İzmir’in Alsancak ilçesinde yapılan Las Tesis eylemine katılan 24 kadın hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması dün İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde görüldü.
Duruşmaya sanıklar ve avukatlarla birlikte çeşitli kadın örgütleri de izleyici olarak katıldı.
Duvar’dan Cihan Başakçıoğlu‘nun haberine göre, ifadelerini veren kadınlar, kadına yönelik şiddeti protesto eden ve kadına şiddete dikkat çekmek isteyen bu eyleme katıldıklarını, eylem sırasında İspanyol metnin çevirisi dışında ve kadın eylemlerinde atılan sloganlar dışında devleti hedef alan, suç unsuru taşıyan bir şeyin söylenmediğini kaydetti.
Suçsuz olduklarını belirten ve beraatlerini talep eden kadınlar, etkinliğin yasadışı olmadığını dile getirerek, polisin tutumunun “politik baskı altına alma şartı taşıyan kasıtlı bir tutum olduğunu” belirtti.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 29 Nisan Perşembe gününe erteledi.
Kadınlar, duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını yapan Günseli Kaya, Şili‘de başlayan ve dünyanın dört bir yanına yayılan dans performansının Alsancak’ta da yüzlerce kadının katılımıyla gerçekleştiğini vurguladı.
Kaya, 2020 yılında 400 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ve 171 kadının ölümünün de şüpheli olduğunu söyledi. Günseli Kaya “Tüm bunlar olurken biz kadınlar ‘suçlu sizsiniz’ dediğimiz için yargılanıyoruz” dedi.
Alsancak’ta yüzlerce kadının katıldığı Las Tesis eyleminden bir gün sonra eyleme katılan 25 kadın için yakalama kararı çıkarılmış ve kadınlar evlerinde gözaltına alınmıştı.
İzmir Cumhuriyet Savcılığı‘nın hazırladığı iddianamede 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu‘na muhalefet edildiği, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme ve yönetme suçlarının işlendiği ileri sürüldü.
Dans performansında geçen “tecavüzcü sensin, öldüren sensin, polisler, hakimler, devlet ve başkan” sözleri de suç unsuru sayılmıştı. Bununla birlikte eylemin ardından atılan “Yaşasın kadın dayanışması”, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet gelsin cop inadına isyan inadına özgürlük”, “Kadınlara değil katillere barikat” sloganları da suç sayılmıştı.
Duruşma, koronavirüs salgını ve İzmir depremi nedeniyle iki kez ertelenmişti.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…