Cumartesi günleri yapıldığını tekrarlamak zorunda hissetiğimiz Pazar mezatları gizli bir tarikat ayinini andırıyor. Büyük bir masanın etrafında daha büyük bir ciddiyetle oturan kelli felli, büyük bir ihtimalle işgüç sahibi; mühendis, doktor, bankacı veya emekli, münevver görünümlü bir takım insanlar çok basit kelimelerle ve hatta hiç konuşmadan, el kol hareketleriyle veya sadece kaş göz işmariyle saatle süren bir muhabbete dalıp gidiyorlar.
Tabak-çanak, kap-kaçak, ıvır- zıvır ve tabii bol miktarda kitabiyat ve benzeri bilumum kağıt ürünleri sürekli el değiştiriyor.sıranızı beklemek şartıyla size kadar ulaştırılan her ne ise bakmak, ışığa doğru tutmak, koklamak, eğip bükmek serbest. Mukavva kolilerden mütemadiyen yeni bir şeyler çıkartılıyor. Yeni dediğime bakmayın, rasgele çıkartılan malların bir kısmı sanki Harbi Umumiden beri ilk kez günyüzüne çıkıyormuş gibi. Salonun müdavimleri, yani en ön sırada oturanlar ‘biz neler gördük’ havasında gayet seçici davranıp her çıkan mala ilgi yapmıyorlar. Avını bekleyen avcı gibi sessizce öldürücü darbeyi vuracakları anı bekliyorlar. Salonun acemileri her çıkan mala taze gelin gibi büyük bir ilgiyle el atmalarından belli oluyorlar. Günün sonunda ellerinde bir naylon torbaya tıkıştırmaya çalıştıkları fotoğraf tomarları, eski yazıyla yazılmış dua kitabı mı, yoksa hafiye romanı mı olduğunu bilmedikleri bir sürü kitap, ne işe yaradığı pek anlaşılmayan ağzı çatlak bir şişe veya şimşir bir topaçla evlerine dönüyorlar.
Eve döndüklerinde evdekilerden azar işitme korkusunu yenip, bir kaç hafta üst üste bu cumartesi Pazar mezatı ayinine katılanların bazılarının bir üst merhaleye terfi ederek perşembe akşamları yapılan ve adının Kapelkayor olduğunu istihbar edindiğimiz daha esrarengiz bir toplantıya iştirak etmeye hak kazanabildiklerini duyduk, fakat gözlerimizle görmediğimiz için şimdilik bu kadar malumatla iktifa edelim.
Haftasonu planlarınızda Beyoğlunda gezmek var ise Galatasaray mevkiinde Hazzopulos pasajından geçerken gözleriniz ikinci kat seviyelerinde Pazar Mezatı tabelasını seçerse çantacının yanındaki dar merdivenlerden bir kat yukarı çıkın ve bulduğunuz ilk sandalyeye kurulun. Kimbilir belki sizin karşınıza babaannenizin dinlediği bir taşplak, dedenizin balkan savaşında çektirdiği bir askerlik hatırası fotoğrafı, dayınızın ortamektep takdirnamesi veya teyzenizin gelinlik kızken rüyasını gördüğü dikiş makinasının faturası çıkabilir.
Hakikaten ilginiz çektiyse, http://www.pazarmezati.net/
Mahmut B.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…