Yapılan değişiklik, kraliyete ait toprakların, Kraliçe’nin onayı olmadan yeşil enerjiyi teşvik amacıyla kamulaştırılamayacağı anlamına geliyor. Saray ile İskoçya hükümeti arasında bu konuda yapılan yazışmalar önce Guardian gazetesine sızmıştı.
BBC’nin aktardığına göre Buckingham Sarayı, yapılan değişikliğin yasanın özüne dokunmadığında ısrarlı. İskoçya hükümeti de Kraliçe’nin yasaların üzerinde olmadığını söylüyor ama çıkarlarını ilgilendiren konularda yasal olarak onayının alınması gerektiğine işaret ederek değişikliği İskoçya Parlamentosu’nun da kabul ettiğini vurguladı.
İskoçya Parlamentosu’nun Liberal Demokrat üyesi Willie Rennie ise , ayrıntıları ancak Bilgi Edinme Özgürlüğü kapsamında öğrenilen bu tür lobi faaliyetlerinin, aslında açık bir şekilde bildirilmesi ve şeffaf olması gerektiğini söyleyerek müdahaleyi eleştirdi: “İskoçya’nın arkasından iş çevriliyor”
Isıtma Ağları Yasası, evler ve binaların fosil yakıtla çalışan kombiler yerin altına borular döşenerek ısıtılmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.
Saray ile İskoçya hükümeti arasındaki yazışmaların temelinde “Kraliçe’nin onayı” diye bilinen bir mekanizma yatıyor. Buna göre Kraliyet’in kendi çıkarlarını ilgilendirebilecek yasaları önceden görme ve itirazını seslendirmesi mümkün oluyor. Burada Kraliyet açısından kaygı yaratan şeyin, tasarıda düzenlenen “zorla kamulaştırma” ya da müsadere düzenlemesi olduğu anlaşılıyor.
Bu, hükümetin önemli kamu yararı görülen durumlarda, örneğin büyük altyapı projeleri gerektirdiğinde, bir toprak ya da mülke sahibinin rızası olmadan el koyabilmesini sağlayan bir yasal süreç. Kraliçe’nin İskoçya’daki Balmoral Kalesi çevresinde ormanlar, meralar ve tarım alanlarından oluşan 200 kilometrekare kadar toprağı var.
Isıtma Ağları Yasa Tasarısı geçen yıl İskoçya Parlamentosu gündemine girmiş ve onaylanmadan önce bu yılın ocak ayında Kraliçe’nin onayı için başvurulmuştu. Enerji Bakanı Paul Wheelhouse, İskoçya Parlamentosu’nda yapılan değişikliği açıklarken, Kraliçe’ye ait topraklarların ısıtma ağları için kullanılmasının gerekebileceği nadir durumlarda, “majestelerinin” toprakları için zorla kamulaştırma düzenlemesinin farklı işletilmesi gerekeceğini söyledi.
Bu tür faaliyetleri de muhtemelen daha çok özel şirketlerin yürütmesi söz konusu olacağı için Wheelhouse, zorla kamulaştırma kararı ihtimalinin çok küçük olduğunu kaydetti.
Buckingham Palace sarayı sözcüsü de eleştiriler üzerine bir açıklama yaptı. Sözcü, “Teknik netlik ve Yasanın Kraliyet’e uygulanışı konularında tutarlılık sağlamak amacıyla yasalar konusunda Kraliyet’e danışılabilir. Bu süreç hiç bir yasanın özünü değiştirmez” dedi.
İskoçya hükümeti ise Kraliyet’in de “muafiyet ya da farklı muamele gerektiren meşru bir sebep olmadıkça” herkes gibi yasalara tabi olduğunu kaydetti. Bir hükümet sözcüsü “Ancak bir yasa egemenin mülkü ya da çıkarlarını etkiliyor ise o konuda Kraliyet’in onayının alınması yasalar gereğidir. Bu olayda da yaşanan budur” dedi.
‘
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…