Kategoriler: İklim KriziManşet

İklim uzmanları: İklim krizinin kritik ve öngörülemez aşamasına adım atıyoruz

Yazar:
Yeşil Gazete

Dünyanın en kıdemli iklim uzmanlarından oluşan bir grup,  gezegendeki birçok “yaşamsal  bulgu’nun alarm verdiğini ve bunun “insanlığın geleceğinin tehlikede” olduğunu gösterdiğini duyurdu.

BioScience Dergisi‘nde yayımlanan araştırma için bilim insanları 2023 yılındaki 35 “yaşamsal belirtiyi” değerlendirildi; bunlardan karbondioksit seviyeleri ve insan nüfusu da dahil olmak üzere 25’inin şimdiye kadar kaydedilenlere göre çok daha kötü olduğu bulundu.

Bunun iklim krizinin kritik ve öngörülemez yeni bir aşamasına işaret ettiği” belirtilen makalede, giderek daha fazla bilim insanının toplumsal çöküş olasılığını araştırdığına da dikkat çekildi.

Çalışmada, fosil yakıtların rekor seviyede yakılmasıyla Dünya yüzeyinin ve okyanusların sıcaklığının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı kaydediliyor. Dünyada insan nüfusu günde yaklaşık 200.000 kişi ve sığır ve koyun sayısı günde 170.000 artıyor ve bunların hepsi rekor seviyede sera gazı emisyonlarına katkıda bulunuyor.

‘Ekolojik aşırılık’ tehditi

Bilim insanları, yaptıkları çalışmada eriyen permafrosttan kaynaklanan artan emisyonlar da dahil olmak üzere, Grönland‘daki devasa buzulların çökmesi gibi birden fazla dönüm noktasını tetikleyebilecek 28 geri bildirim döngüsü tespit etti .

Küresel ısınmanın dünya genelinde giderek daha ölümcül aşırı hava olaylarına yol açtığını belirten uzmanlar, ABD‘deki kasırgalar ve Hindistan‘daki 50 derecelik sıcak dalgaları gibi olaylara maruz kalan insanların milyarları bulduğuna dikkat çekiyor.

Amaçlarının “vatandaşlara, araştırmacılara ve dünya liderlerine bilgili ve cesur yanıtlar veren, kanıta dayalı içgörüler sağlamak olduğunu” belirten uzmanlar, “Sadece gerçeği olduğu gibi söylemek istiyoruz. Çünkü insanlığın acısını sınırlamak için kararlı ve hızlı hareket etmek zorunlu. Bunların başında da fosil yakıt yakımını ve metan emisyonlarını azaltmak, zenginlerin aşırı tüketimini ve israfını kesmek ve bitki bazlı gıdalara geçişi teşvik etmek geliyor” diyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi‘nden (OSU) gruba eş başkanlık eden Prof. William Ripple, “Zaten ani bir iklim değişikliğinin ortasındayız ve bu, Dünya’daki yaşamı insanların daha önce hiç görmediği kadar tehlikeye atıyor” değerlendirmesi yapıyor.

Ona göre, “ekolojik aşırılık, yani Dünya’nın güvenli bir şekilde verebileceğinden fazlasını almak, gezegeni tarih öncesi akrabalarımızın bile tanık olduğu her şeyden daha tehdit edici iklim koşullarına itti:

“İklim değişikliği milyonlarca insanı yerinden etti ve yüz milyonlarca hatta milyarlarca insanı yerinden etme potansiyeli var. Bu muhtemelen daha büyük jeopolitik istikrarsızlığa, hatta kısmen toplumsal çöküşe yol açacaktır.”

Çalışmada atmosferdeki CO2 ve metan konsantrasyonlarının rekor seviyede olduğu da vurgulanıyor. Ekibin eş liderliğini yapan ve daha önce OSU’da görev yapmış olan Dr. Christopher Wolf, ” Metan emisyonlarının büyüme artışı hızlanıyor, bu da son derece endişe verici” diye konuşuyor.

‘İnsanlığın geleceği tehlikede’

Araştırmacılar, rüzgar ve güneş enerjisinin 2023’te yüzde 15 oranında arttığını söylerken, kömür, petrol ve gazın hala baskın olduğunu; bunun nedeninin de  mevcut fosil yakıt tabanlı sistemden finansal olarak faydalananların sert bir direnişi” olduğunu belirtiyor.

“Gerçek şu ki, her onda bir derecelik ısınmadan kaçınmak son derece önemli. Her onda bir, 100 milyon insanı benzeri görülmemiş sıcak ortalama sıcaklıklara sürüklüyor” tespitini yapan araştırmacılar, küresel ısınmanın kirliliği, doğanın tahribatını ve artan ekonomik eşitsizliği içeren daha geniş bir krizin parçası olduğunu vurguluyor:

“İklim değişikliği, daha derin bir sistemik sorunun bariz bir belirtisidir: Ekolojik aşırılık. Ki bu sonsuza kadar devam edemeyen doğası gereği istikrarsız bir durumdur. Dünya’nın iklim sisteminin felaket durumuna geçme riski arttıkça, giderek daha fazla bilim insanı toplumsal çöküş olasılığını araştırmaya başladı. Küresel çöküş olmasa bile, iklim değişikliği 2050 yılına kadar milyonlarca ek ölüme neden olabilir. Cesur, dönüştürücü bir değişime ihtiyacımız var.”

Bilim insanlarının hızla benimsenmesi için önerdiği politikalar arasında, kız çocukları ve kadınlar için eğitim ve hakların güçlendirilmesi yoluyla insan nüfusunun kademeli olarak azaltılması; ekosistemlerin korunması, restore edilmesi veya yeniden vahşileştirilmesi; farkındalığı ve eylemi artırmak için iklim değişikliği eğitiminin küresel müfredata entegre edilmesi yer alıyor.

Çalışmanın sonuç paragrafı şöyle: “Yalnızca kararlı eylemlerle doğal dünyayı koruyabilir, derin insan acılarını önleyebilir ve gelecek nesillerin hak ettikleri yaşanabilir dünyayı miras almasını sağlayabiliriz. İnsanlığın geleceği tehlikede.”

 

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024