Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerine İmzalatılmak İstenen “Tip Hizmet Sözleşmesi” hakkında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yanıtlanması için bir soru önergesi gönderdi.
Kerestecioğlu, “Yalnızca polikliniklerde bakılan hasta sayısıyla orantılı bir performans sistemi getirilerek ne amaçlanmaktadır?” diye sordu.
Filiz Kerestecioğlu’nun Sağlık Bakanı Koca’nın yanıtlaması istemiyle gönderdiği soru önergesinde yer alan sorular şöyle:
Soru önergesinde sözleşmeyi imzalamayan bazı öğretim üyelerinin sabit döner sermayelerinin ödenmediği hatırlatılarak, bu konuyla ilgili Bakanlığın bir yaptırımı olup olmayacağı da soruldu:
5. Sözleşmeyi imzalamayan hekimlere, uygulamalı tıp ve tıpta uzmanlık eğitimi ve sağlık hizmeti veremeyecekleri, asistanların uygulamalı eğitim alamayacağı, sabit döner sermaye ve döner sermaye ödemelerinin yapılmayacağı söylenmektedir. Bazı illerde öğretim üyelerinin sabit döner sermayeleri ödenmemiştir. Söz konusu kanuna aykırı işlemlerle ilgili Bakanlığınız bir yaptırımda bulunacak mıdır?
6. Pandemi süresince canla başla verdikleri emekler için hem Bakanlığınız hem de toplum tarafından alkışlanan hekimler, bugün neden bizzat Bakanlığınız tarafından ekonomik ve psikolojik baskıya maruz bırakılmaktadır?
Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü tarafından 16 Aralık 2020 tarihinde 81 il valiliğine “Birlikte Kullanım Kapsamında İmzalanacak Hizmet Sözleşmesi” konulu bir yazı gönderildi.
Bahsi geçen yazıda, Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kuruluşunun başhekimi ile “Personel” olarak tanımlanan öğretim üyeleri, öğretim görevlileri ve uzmanlık öğrencileri ile tıbbi biyokimya veya tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının bir yıl süreyle geçerli olmak üzere gönderilen ve performans kriterlerini belirleyen Sözleşmeyi imzalamaları gerektiği belirtildi.
Bu söyleşmeyle başhekimlere isterlerse personelin sözleşmelerini feshedebilme yetkisi verdiği gibi, üst sınır belirtilmeksizin fazla mesai yaptırabilecekleri vurgulandı.
Sözleşmeyi imzalamayan öğretim üyelerinin 2547 sayılı kanunla belirlenen serbest çalışma ya da kurumsal sözleşmeyle çalışması engelleneceği ifade edildi.
Sözleşmeyle, öğretim üyelerinin bilimsel toplantılara katılması bile başhekimin iznine bağlanmasının yanında, personelin performans değerlendirmesi de doğrudan başhekime bağlandı.
Söz konusu sözleşmeye Türk Tabipleri Birliği (TTB) yasal itirazları yapıp Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanıyla görüşmüş olsa da, sözleşmeyi imzalamayan sağlık çalışanlarına baskılar devam etti.
Ayrıca, sağlık çalışanlarının döner sermaye ödemeleri kesildi, hekimlerin yemek kartları veya personel kartları iptal edildi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…