Uluslararası Af Örgütü, bu davada olduğu gibi vicdani ret hakkını destek amacıyla yapılan kamuoyu açıklamalarının ardından adil olmayan yargılamalara neden olan 318. Maddenin ifade özgürlüğü hakkını doğrudan ve yasal olmayan bir şekilde kısıtladığını düşünmektedir ve maddenin kaldırılması çağrısında bulunmaktadır.
Halil Savda’ya verilen ceza ifade özgürlüğü hakkını ihlal etmektedir. UAÖ, yetkililere Savda’nın cezaevine gönderilmemesi için çağrıda bulunmaktadır. Cezaevine gönderildiği takdirde, Uluslararası Af Örgütü Halil Savda’yı düşünce mahkûmu olarak kabul edecek ve kendisinin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep edecektir.
Savda’ya verilen hapis cezasının onanması Türkiye’de yetkilileri zorunlu askerliğe karşı vicdani ret hakkını tanımaya çağıran Halil Savda ve diğer aktivistlerin maruz kaldıkları adli tacizin bir devamı niteliğindedir.
Halil Savda’ya 318. Madde uyarınca açılan ve hapis cezası almasına neden olan dava, 2006 yılında İsrail’in Lübnan’a düzenlediği ve 34 gün süren saldırıya katılmayı reddeden iki İsrailli vicdani retçiye destek olmak amacıyla yaptığı basın açıklamasına dayanmaktadır.
Halil Savda bir vicdani retçi olarak askerlik yapmayı reddettiği için defalarca mahkûm edildi. 2004 yılında vicdani reddini açıklamasının ardından, dört defa gözaltına alınarak askeri cezaevinde toplam 17 ay tutulmuştur. 2008 yılında askerliğe elverişli olmadığına karar verilmesinin ardından vicdani retçi olarak maruz kaldığı yargılamalar son bulmuştur.
Halil Savda defalarca Türkiye’de sivil bir alternatifin olmadığı zorunlu askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğini belirtmiştir.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’de zorunlu askeri hizmetine karsı vicdani ret hakkını desteklemek amacıyla sesini yükselten kişilerin giderek artan bir şekilde hukuki olarak taciz edilmelerinden kaygı duymaktadır. UAÖ, 318. Maddenin acilen kaldırılmasını talep etmektedir.
Uluslararası Af Örgütü, 318. madde uyarınca açılan davaların ifade özgürlüğü hakkını düzenleyen ve Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesini ve Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme’nin 19. maddesini doğrudan ihlal ettiğini düşünmektedir.
Uluslararası Af Örgütü, vicdani retçiyi, vicdanı ya da inancı nedeniyle askerlik hizmetini yapmayı ya da savaşta ve silahlı çatışmalarda herhangi bir şekilde doğrudan veya dolaylı yer almayı reddeden kişi olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, savaşlara genel olarak katılmayı reddetmese bile amacına, sürdürülüş biçimine katılmadıkları için herhangi bir savaşa katılmayı reddeden kişileri de içermektedir. Uluslararası Af Örgütü, askeri hizmete karşı vicdani ret ya da alternatif sivil hizmet hakları tanınmadığı için tutuklanan ya da gözaltına alınan kişileri düşünce mahkûmu olarak kabul ediyor. Eğer vicdani nedenlerle askerlikten muaf olmak için makul yollar izlemişlerse, askeri birimlerini izin almadan terk eden ve bu yüzden hapse mahkûm edilen kişileri de düşünce mahkûmu olarak kabul ediyor.
(Yeşil Gazete, www.amnesty.org.tr)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…