Güney Koreli üniversite öğrencileri Japonya’nın Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali‘ndeki radyoaktif maddeler içeren bir milyon tondan fazla atık suyu denize boşaltma kararına dikkat çekici bir eylemle tepki gösterdi.
Seul’da yer alan Japonya Büyükelçiliği önüne gelen üniversite öğrencileri saçlarını kazıtarak kararı protesto etti.
30’dan fazla kişinin bir araya geldiği eylemde polis, pankart tutan ve sloganlar atan kalabalığı uzaklaştırmak için zaman zaman müdahalede bulundu. Ancak pandemi gerekçesiyle 10’dan fazla kişinin bir araya gelmesini engelleyen yasağa rağmen eylemi sonlandırmadı.
Saçlarını kazıtan protestocular üzerlerinde Japonya’nın kararını kınayan ve karardan geri adım atmasını isteyen sloganların yazdığı önlükler giydi. Önlüklerden birinde “Japonya hükümeti kirli suyu serbest bırakma planını derhal iptal etmelidir” yazıyordu.
Nükleer santralde devasa miktardaki radyoaktif su 2011 yılında meydana gelen deprem ve tsunaminin neden olduğu tam erimeler neticesinde üç reaktörde soğutma işlemine devam edildiği için biriktiriliyordu.
Santralin işletmecisi TEPCO şirketi, 2022 yazına kadar santralde atık suların depolandığı tankların tamamen dolacağını açıklamıştı. Santralde günde 170 ton atık su oluşuyor.
Japonya hükümeti geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada 1.000’den fazla tankta depolanan yaklaşık 1.25 milyon ton atık suyu denize boşaltma kararı aldıklarını duyurdu.
Fukuşima Nükleer Santrali’nde tam erimeye uğramış olan reaktörlerin soğutulmasının söz konusu olduğunu dile getiren nukleersiz.org Koordinatörü Pınar Demircan da Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada tirityum izotopunun dışında “suyun içinde yarılanma ömrü 28 yıl olan stronsiyum ile yarılanma ömrü 30 yıl olan sezyum gibi daha başka radyoaktif izotopların da bulunduğunu” söylemişti.
Japonya’nın kararını “eko-kırım” olarak niteleyen Demircan, “Bu durum ise söz konusu radyoaktif izotoplarının yarıyıl ömrüleri yaklaşık olarak 10 defa tüketilerek tesiri azaldığı için bizi üç yüzyıl boyunca kanser ve türevi hastalıklara maruz bırakma riskiyle karşı karşıya getirmiş bulunuyor” ifadelerini kullanmıştı.
Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, Japonya’nın kararını uluslararası mahkemeye taşıma hazırlığına girdiklerini açıklamıştı. Demircan, Japonya kararı sonrasında yaşanan gelişmeleri de Yeşil Gazete’deki köşesine taşımıştı.
Güney Kore’de saç kazıtmak uzun zamandır bir protesto biçimi olarak kullanılıyor. Kökeni geleneksel Konfüçyüs öğretisine dayanıyor ve tarihsel olarak bir amaca bağlılığı göstermenin bir yolu olarak görülüyor.
1960’lar ve 70’ler boyunca, Güney Kore askeri diktatörlük altındayken, muhalifler genellikle bir direniş işareti olarak başlarını tıraş ederlerdi.
Geçtiğimiz on yıllarda aktivistler ve politikacılar da bu protesto biçimini benimsediler. 2016 yılında 900’ün üzerinde Güney Koreli, ABD füze savunma sistemini protesto etmek için saçlarını kazımıştı.
Türkiye’de de açıkta bırakılan eski uranyum madenleri nedeniyle yüksek düzeyde radyasyon ölçümlerinin yapıldığı Aydın Söke’nin Kisir Köyü’nde köy muhtarı Baki Suna ve eşi Nazan Suna saçlarını kazıtarak köydeki kanser sebebiyle gerçekleşen ölümlere dikkat çekmişti.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…