Fotoğraflar, İstanbul’un merkezinde, eşsiz bir değere sahip olan yeşil alanı, Gezi adı verilen yeri tam ortadan jiletli tellerle ikiye bölen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir biriminin, Park ve Bahçeler’in deposu ve otoparkını gösteriyor. Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi Gezi’nin küfeki taşından yapılmış harpuştaları ve kolonları yerlerde. Bunları kim yıktı?
Gezi, 19. yüzyılda Galata’dan başlayarak gelişen Pera ile elektrikli tramvayların çalışmaya başlaması ile 20. yüzyılın başında gelişen Şişli arasındaki yerleşim alanlarının arasındaki kalan yerlerin düzenlenmesi ile ortaya çıkan bir rekreasyon alanı, bir vadi. Bir zamanlar Beyoğlu ve Şişli gibi şehrin o dönemde iki önemli yerleşim alanının ortasında kalan bu devasa parkta, önceki yüzyıldan kalan mezarlıklar, Topçu Kışlası, havagazı fabrikası ve ahırlar bulunuyordu. 1939’da İstanbul halkının nefes alabileceği bir yer haline dönüştürüldü. Ancak ilk projesinde içinde çok amaçlı salonlar, kültür yapıları bulunan bu alan daha sonra otoparklar, oteller, tüneller, kongre merkezleri yapılacak bir boşluk olarak değerlendirildi.
Bu şehircilik deneyimi 75. yılında, Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen bir etkinlik ile, içinde en tanınmış uzmanların olduğu bağımsız bir seçici kurul tarafından yapılan değerlendirme sonucu, “Cumhuriyet’in En Başarılı Şehircilik Uygulaması” ünvanını aldı.
Aldı almasına, ama şehrin bu kamusal alanının şu anda bir yönetimi yok. Bu yeşil alan bir boşluk gibi görülmekte. Bu yüzden ben bu yazıda size küçük bir bulmaca hazırladım. Cevaplarını da içinde bulacaksınız.
Cevap: Hiçbiri.
Doğru cevap: Gezi tam ortadan dikenli, hatta jiletli tellerle ikiye bölündüğü için…Hilton Oteli’nin Gezi’nin tam ortasına yapılmış olması bir engel gibi görünüyor. Ancak bu kararın alındığı zaman da tartışıldığı gibi, otel yaya bağlantısına bir engel oluşturmuyor. Otoparkın üstünden Maçka tarafına bir yürüyüş güzergahı var. Gezi’yi bölen, yürünmez kılan Büyükşehir Belediyesi’nin Park ve Bahçeler Şefliği’nin deposu ve otoparkı. Ayrıca istenirse Hyatt Regency ve Pasteur Hastanesi gibi alanlar imara açıldıktan sonra yolun ortasına konan elektrik trafosu da bir kenara alınabilir. Geçiş alanları, yaya yolları iyileştirilebilir.
Cevap: Hiçbiri.
Doğru cevap: Daha çok otomobil park etmek için otoparkçılar yıktı. Çünkü otomobillerin bagaj kısımları arkaya doğru uzandığında daha çok yer açılıyordu. Otoparkçılar yaya köprüsünün üzerine daha fazla araç park ettiriyorlardı. Sonra uzun bir mücadele ile bu otopark buradan atıldı. Gezi’nin otopark olarak kullanımı sırasında otomobiller park ederken arka bagaj kısımları dışarı doğru uzanabilsin diye bu balüstradların bir kısmı görevliler tarafından yıktırıldı. Büyükşehir Belediyesi de bu düzenlemeyi değiştirmek istediği için onarımını yapmadı. Bu balüstradlar ve Gezi Cumhuriyet döneminin bir kültür mirası. Bunları onarmak için bir yarışmaya ihtiyaç yok. Tıpkı yürüyüş yolu gibi yarın onarımına başlanabilir. Böylece hiç olmazsa bu alan bakımlı tutulur.
Cevap: Hiçbiri.
Doğru cevap: Taksim Cumhuriyet Anıtı 1929 yılında tamamlanan, Cumhuriyet tarihinin belgesi, eşi benzeri olmayan, tescilli bir anıt. Ünlü İtalyan heykeltraş Canonica’nın gerçekleştirdiği heykeller ile Akademi’nin Mimarlık Bölümü yöneticisi Mongeri’nin gerçekleştirdiği çevre düzenlemesinden oluşuyor. Bu eserin orjinal soğuk demir işçiliği ile yapılmış parmaklıklarını Büyükşehir Belediyesi restore etmek yerine komik bir şekilde bir müteahhite değiştirtmeye kalktı. Bu uygulama gerekli başvurular yapılarak anında durduruldu ve kendilerine bir örnek restore edilerek verildi ve zamanın Belediye Başkanı Topbaş bunu uygulama sözü verdi. Ancak itiraz edenlerle alay eder gibi ferforje taklidi uyduruk, kaynakla tutturulmuş bugünkü parmaklıklar yerleştirildi. Koruma Kurulu’na fotoğraflarla başvuruldu ama bir cevap alınamadı. Hiç şüphesiz en değerli anıtlardan biri olan Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın parmaklıkları herhangi bir mimari bir proje yarışması falan olmadan orijinal haline getirilebilir.
Cevap: Hiçbiri.
Doğru cevap: Tasarımı yapan kişiler yayaları önemsemedikleri için. Yoksa kolaylıkla otobüs duraklarının olduğu yer bir cep yapılarak genişletilebilirdi. Ayrıca burada bir tünele ihtiyaç yoktu. Bu alanı bir otoyol kavşağına dönüştürmeye çalışan projeciler yalnızca Taksim için değil, bütün meydanlar için basmakalıp otoyol kavşakları projeleri hazırladılar. Beşiktaş, Mecidiyeköy, Beyazıt, Eminönü, Tophane, Dolmabahçe için aynı projeleri geliştirdiler. Taksim Meydanı bir çevresel araç trafiği dolaşımına göre düzenlenmiş yaya-araç karma kullanımına açık diğer caddeler gibi gayet iyi işleyen bir düzene sahipti. Bütün meydanları otoyol kavşağına çevirmeyi amaçlayan projeciler bu düzeni bozdular. Gümüşsuyu’ndaki, Sıraselviler’deki düzeni de bozmaya çalıştılar. Yoksa, araç bekleme alanları ve Gezi’nin içindeki otopark kaldırılarak burada bir iyileştirme yapılabilirdi. Hala iyileştirme imkanları var.
Cevap: Hiçbiri.
Doğru cevap: Gezi’yi imara açmak için. Topçu Kışlası’nın taklidini yapmayı amaçlayan projede bu düzenlemeler korunmuyordu. Bu nedenle caddeyle sınır oluşturan binalar yıktırıldı. Oysa kamusal alanlarla ilgili bu tür önemli mimari tasarım kararlarının daha isabetli olması için başka yöntemlerin uygulanması gerekir. İyileştirme, trafik düzeni, çevre düzeni kararları yarışma, açık atölye gibi çeşitli yöntemlerle geliştirilir.
Sonuç:
Gezi’yi kim yönetiyor? Bu sorunun cevabı yok. Tıpkı diğer kamusal alanlar gibi. Gezi’nin yönetim organı yok.
Yıllardır kapalı ilişkiler içinde proje işleri alan kişiler bu değerli alanı bir otoyol kavşağına dönüştürmeye çalıştılar, tıpkı diğer meydanlarda olduğu gibi. Kamusal alanlar için farklı bir deneyimin gelişmesini engellediler.
Yalnızca Taksim için değil, bütün meydanlar için basmakalıp otoyol kavşakları projeleri hazırladılar. Beşiktaş, Mecidiyeköy, Beyazıt, Eminönü, Tophane, Dolmabahçe için…
Bugün Büyükşehir Belediyesi’nin raflarında bekleyen meydanlar için bu uygulama projelerinin hepsi bir felaket. Bu nedenle yöntem değiştirilmesini öneriyorum. Öncelikle meydanlar için misyon odaklı bir çalışma yapılmalı, bağımsız bir yönlendirici organ oluşturulmalı ve önce yönetim planları hazırlanmalı. Gezi ve Taksim Meydanı yönetimin yeni bir deneyim geliştirmesi için eşi benzeri az bulunur bir fırsat.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…