“Onama kararında yer almayan hukuki tartışmalar karşı oy yazısında yer bulmuş, bu karşı oy yazısı ile yargılamanın da verilen cezanın da hukuka aykırılığına açıkça dikkat çekilmiştir.  Öncelikle mahkumiyet kararının kesinleştiği bu dönemde halen milletvekili sıfatına sahip olduğumu hatırlatmak isterim.

‘Türkiye’nin imzaladığı sözleşmelere aykırı’

Anayasa’da 2001 yılında yapılan değişiklik ile yasama dokunulmazlığına istisna tutulan hakkın kötüye kullanımına ilişkin madde büyük bir değişiklik geçirmiştir. Maddeden açıkça ‘düşünce’ ifadesi çıkarılmış olması nedeni ile propaganda suçu açıkça bu kapsamdan çıkarılmıştır.  Bu yönüyle anayasaya ve kanuna aykırı bir şekilde, dokunulmazlığı bulunan bir milletvekilinin yargılamasına devam edilmesi ve hakkında cezaya hükmedilmesi açıkça anayasaya, siyasi faaliyette bulunma, seçme ve seçilme evrensel haklarına ve Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası demokratik sözleşmelere aykırıdır.

‘Barış çağrısı, şiddete teşvik etmez ’

“Öte yandan milletvekili olduğum dönemden çok önce de insan hakları savunucusu olarak pek çok toplumsal olaya dikkat çektiğim, bunları kamuoyu gündeme taşıdığım unutulmamalıdır. Suç teşkil ettiği iddia edilen paylaşım da çözüm sürecine dair tartışmaların devam ettiği bir dönemde barış çağrısıyla yapmıştır. Ulusal bir haber sitesinin linki ile birlikte şiddete teşvik amaçlı taşımayan bir paylaşım nedeniyle ağır bir suçtan dolayı cezalandırılmam ifade özgürlüğüne yapılan açık bir müdahaledir.. Ayrıca kararda düşünce açıklamamın doğrudan ya da dolaylı olarak nasıl açık ve yakın bir tehlike oluşturduğu hususunda bir değerlendirme de yapılmamıştır.  .. Bu madde kapsamında yargılanan pek çok milletvekilinin yargılamalarının mahkeme kararıyla durduğunu ama benim yargılamamın kasıtlı devam ettirildiğini de bilginize sunarım.

‘AİHM içtihatlarına aykırı’

“Bir insan hakları savunucusu olarak, sivil toplum kuruluşlarında başkanlık yapmış ve çözüm sürecine doğrudan katkım bulunduğunu alenileşmiş bir haberin içeriğini paylaşmasının propaganda suçu olarak değerlendirilmesi gerek mahkumiyet kararını onayan Yargıtay’ın, gerekse de Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) içtihatlarına aykırıdır. Dolayısıyla milletvekili seçildiğim bir dönemde milletvekili dokunulmazlığına aykırı bir şekilde yargılamaya devam edilmiştir. Ve zorlama yorumlarla hakkımda mahkumiyet hükmü verilmiştir. Adil yargılanma başta olmak üzere anayasa ve AİHS de koruma altına alınmış haklarım ihlal edilmiştir. 

Berberoğlu örneği

Sayın Enis Berberoğlu örneğinde olduğu gibi kararın alelacele ve siyasi rant elde etmek amacıyla Meclis’e getirtilip okutulması amacıyla Yargıtay tarafından hızlı bir şekilde çıkarılan bu karar çok açık bir hak ihlallerine yol açacaktır. Anayasa Mahkemesi tarafından da hakkımda ihlal kararı vermesi kuvvetle muhtemeldir. Bugün benim aldığım cezanın öncelikle TBMM’ye yani millet iradesine sonra da benim gibi insan hakları savunucusu bir milletvekiline verilmiş olması insan hakları aktivizmine vurulmuş büyük bir darbedir.”