Kategoriler: EkolojiManşet

Gazze’de yaşanan ekokırım geri döndürülemez boyutlara ulaştı

Yazar:
Haber Merkezi

İsrail‘in 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de binlerce sivil hayatını kaybederken saldırıların çevreye verdiği tahribat ekokırıma dönüştü.

Saldırılarda bir yılda 40 bini aşkın Filistinli yaşamını yitirdi, 100 bine yakın kişi yaralandı. Yaşanan bu insani krizin yanı sıra saldırılar tarım arazilerine, su kaynaklarına, ekosisteme ve biyolojik çeşitliliğe büyük zarar vererek, geri dönülemez boyutlara yol açtı.

Gazze’deki hükümet, saldırıların ilk dört ayı itibarıyla, İsrail’in bölgeye 70 bin ton bomba attığını açıklamış, bunların arasında Birleşmiş Milletler (BM) Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının Yasaklanması veya Sınırlandırılması Sözleşmesi (BKSS) kapsamında yasaklı olan fosfor bombasının da yer aldığını duyurmuştu.

Filistinli çevre örgütleri: Gazze’deki tarım arazileri askeri üsse dönüştürülüyor
Dünyanın en büyük su krizi Gazze’de: Suyun miktarında ve kalitesinde büyük sıkıntı var
Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ: En şiddetli gıda krizi çekilen yer Gazze
Gazze’nin yeniden inşasının karbon maliyeti: 135 ülkenin emisyonunu aşacak
BM, Filistin’in Gazze’deki ‘çevre suçlarının araştırılması’ talebini kabul etti
Gazze’deki hayvanlar da zorda: Hayvanat Bahçesi’ndeki çok sayıda hayvan açlıktan öldü
İsrail’in tünelleri suyla doldurma planı Gazze’de çevre felaketine yol açabilir

Beyaz fosfor bombasının da yer aldığı yakıcı silahlar kategorisinde yer alan mühimmatlar altyapılara ve çevreye büyük zararlar veriyor. Yüksek derecede tehlikeli olan beyaz fosfor bombası havayla temas ettiğinde yanmaya başlıyor ve ortamda hava bulunduğu müddetçe söndürülemiyor.

Suya bulaştığında yıllarca saklı kalabilen ve sudaki canlıları zehirleyen beyaz fosfor bombası su kaynakları üzerinden havzalara, ardından toprağa ve havaya karışıyor, bitkilere temas ettiğindeyse onları öldürüyor.

EKOKIRIM 

 

Ekolojik kırımın kısaltması olarak kullanılan ekokırım (ecocide) kavramı, Avrupa Hukuk Enstitüsü’nce, “Can pahasına da olsa çevrenin yıkımı ve tahrip edilmesi” olarak tanımlanıyor.

 

Biyoloji profesörü Arthur W. Galston tarafından 1970’lerde Vietnam Savaşı esnasında ortaya atılan ekokırım kavramı, o dönem ABD ordusunun ülkedeki bitki örtüsünü ve mahsulleri tahrip etmek için herbisit ve portakal gazı kullanmasına karşı yapılan protestolarda sıkça kullanıldı.

 

Ekokırım, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kuruluş statüsü olan Roma Statüsü‘nde “savaş suçu” başlığı altında bir suç olarak kabul edilirken söz konusu belgede bir savaş veya saldırı ortamında doğal çevreye geniş, uzun dönemli ve ciddi bir zarar verilmesine neden olacak nitelikteki saldırılar suç olarak tanımlanıyor.

Ağır bombardıman altındaki Gazze’de tarım alanları tahribi

BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü’nün (UNITAR) Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi ile işbirliği içinde yürüttüğü Operasyonel Uydu Uygulamaları Programı (UNOSAT) ve BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) haziran ayında ortak yayımladığı “Gazze Şeridi Tarım Alanları Hasar Tespiti” raporuna göre bölgede devam eden savaş sonucu Gazze’de tarımsal verim zaman içinde azaldı.

Sentinel-2 isimli uydudan 2017 ve 2024 yıllarında alınan görseller üzerinden yapılan  analizlerde ağaçlar ve tarla bitkilerinde oluşan hasarlar mercek altına alındı. Çalışma sonunda bombardımanlar, ağır araçların neden olduğu tahribatlar, hava saldırıları ve diğer çatışma unsurlarının tarımsal alanlara ciddi zarar verdiğini gösterdi.

Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/ AA

Gazze Şeridi’ndeki tarım arazileri, bölgenin yüzde 41’ine denk gelen, yaklaşık 150 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Önceki yedi yılın ortalamasıyla karşılaştırıldığında Haziran 2024’te bölgedeki tarlaların yüzde 63’ünde verimin azaldığı görüldü.

18 Haziran 2024 tarihli uydu görüntülerinden elde edilen verilere göre Gazze Şeridi’nin 5 ana bölgesindeki tarım arazileri değişen oranlarda tahribata uğradı.

Buna göre, Gazze’nin kuzeyindeki 31,3 kilometrekarelik tarım arazisinin yaklaşık yüzde 75’i yani 23,5 kilometrekaresi, Gazze kentindeki 31,5 kilometrekarelik tarım arazisinin yüzde 69’una denk gelen 21,6 kilometrekaresi, Deyr El Balah bölgesindeki 25,9 kilometrekarelik tarım arazisinin yüzde 56’lık bölümünü oluşturan 14,6 kilometrekaresi, Han Yunus bölgesindeki 42,7 kilometrekarelik tarım arazisinin yüzde 58’i yani 24,6 kilometrekaresi, Refah bölgesindeki 19,1 kilometrekarelik tarım arazisinin ise yüzde 52’sine tekabül eden 9,9 kilometrekaresi tahrip oldu.

Fotoğraf: Jehad Alshrafi/ AA

Uydudan görüntülenen devasa çöplükler

Saldırıların ardından bölgedeki atık ayrıştırma altyapısının kullanılamaz hale gelmesiyle atıklar da ciddi bir halk sağlığı problemine dönüşmüş durumda. Hollanda merkezli sivil toplum kuruluşu PAX for Peace tarafından temmuz ayında yayımlanan “Gazze’deki Savaş ve Çöp” başlıklı rapora göre sadece Ekim 2023 ile Mayıs 2024 arasında çöplerin biriktirildiği 225 atık sahası tespit edildi. Raporda bu sayının uydu görüntülerinden tespit edilebilecek büyüklükteki çöp sahalarını kapsadığı, daha ufak çapta birçok çöp sahasının bulunduğuna dikkat çekildi.

Diğer yandan atıkların yakılması, hava kirliliği problemini ve birçok bulaşıcı hastalığı da beraberinde getiriyor.

Biyoçeşitlilik kaybı riski

Filistin Yönetimi’ne bağlı Çevre Kalite Kurumu’na göre 4 Temmuz itibarıyla bölgede 150 ila 200 kuş türü, 20 civarında memeli türü ile nadir ve nesli tehlike altında olan 20 sürüngen türü bulunurken İsrail saldırıları buradaki biyolojik çeşitliliği riske atıyor.

AA’ya konuşan Beytüllahim Üniversitesi Filistin Enstitüsü Biyoçeşitlilik ve Sürdürülebilirlik Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mazin Qumsiyeh, bölgedeki çevresel hasarların bazılarının artık geri döndürülemez olduğunu söyledi:

“Konu üzerine daha fazla çalışma gerekiyor ancak elimizdeki çalışmalar bölgedeki tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 70’inin zarar gördüğünü aktarıyor. Örneğin bölgedeki su akiferleri ciddi zarar gördü, bunlar yeniden eski haline dönemeyebilir. Dönse bile bu onyıllar alacaktır.” dedi.

Bölgede devam eden ekolojik yıkımı değerlendirebilecek bir uluslararası hukuk otoritesi olmadığını ve BM Güvenlik Konseyi‘nde veto hakkına sahip ülkelerden dolayı bu suçların cezasız kaldığını belirten Qumsiyeh, Gazze’deki insanlık krizinin bölgesel değil küresel olduğunu ve dünya barışını tehdit ettiğini dile getirdi.

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024