This photo taken on December 22, 2014 shows smoke rising in the air from a power plant near Hengshui in China's Hebei province. China has for years been hit by heavy air pollution, caused by enormous use of coal to generate electricity to power a booming economy, and by more vehicles on the roads. China said in November that it aims to cap its annual coal use at 4.2 billion tonnes by 2020, a one-sixth increase on current consumption, already by far the world's largest. AFP PHOTO / FRED DUFOUR
Der Spiegel‘in internet sitesinde yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Ayşe Zeynep Pamuk‘un çevirisi ile paylaşıyoruz
* * *
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, 15 yıl içerisinde elektrik üretiminin büyük bir bölümü yenilenebilir enerjilerden karşılanabilecek. Bu konuda sera gazı üretimi zirvesine en geç 5 yıl içerisinde ulaşılması ise belirleyici bir rol oynuyor.
Şu ana kadar sadece 40 ülke atık gazların azaltılmasına dair hedeflerini sundu. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)‘nın son raporuna göre Birleşmiş Milletler‘in iklim koruma hedefleri, küresel ısı artışını 2 °C’nin altına çekmeyi başaramadı.
Sera gazı üretiminin azaltılmasına dair belirtilen niyetler, yüzyılın sonuna kadar dünya çapında 2.6 °C‘yi bulan ve daha sonra hızla artan bir ısı artışı ile sonuçlanıyor. Beklenilen ısı artışının önceden sadece aşağı yukarı tahmin edilebilmesi nedeniyle 2-Derece-Hedefi uzmanlar tarafından eleştirilmekte. Fakat bu yöntemin hedef odaklı iklim korumasını mümkün kılan tek ölçü olduğunun da altı çiziliyor.
IEA, geri dönüşümün nasıl olabileceğini değerlendirerek, aralık ayında gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’ndan çıkacak kararın önemli olduğunu belirtiyor: Geçtiğimiz ay Londra’da sunulan Enerji Ajansı İklim Raporu’na göre; Birleşmiş Milletler, sera gazı salınımı zirvesi olarak 2020 yılını kanunen belirleyebilirse, sadece 15 yıl içerisinde rüzgar, güneş ve hidroelektrik kömür ve petrolü en önemli enerji kaynakları olmaktan çıkarabilir.
Sera etkisinin en büyük nedenini enerji üretimi oluşturuyor: Enerji sektörü diğer bütün enerji tüketicilerinin toplamından iki kat daha fazla sera gazı üretiyor. IEA’nın Baş Ekonomisti Fatih Birol, Paris’te alınacak her karar enerji sektörü üzerine yoğunlaşmalı“ diye belirtiyor.
Çünkü burada dönüşüm mümkün: Birol, 2030 yılında enerji üretiminin yüzde 60’ı yenilenebilir enerjiden sağlanabileceğini vurguluyor ve 2014 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3 büyüme kaydetmesine rağmen ilk kez emisyonların artmadığının altını çiziyor.
Enerji dönüşümüne desteğe, politikacıların yanısıra artık kuruluşlar da sinyal veriyor: Aralarında Almanya’nın da bulunduğu 7 büyük endüstri ülkesinin oluşturduğu G7 ülkeleri, geçtiğimiz ay Bayern bölgesindeki Elmau’da fosil enerji kaynakları olan kömür, petrol ve doğalgazdan bu yüzyıl içerisinde tamamen uzaklaşmaya karar verdiler.
Öte yandan daha şimdiden bir çok büyük yatırımcı fosil enerji kaynaklarına yatırım yapan firmalardan çekiliyor. Bunların arasında dünya çapında en büyük yatırımcılardan, Norveç’in petrol gelir vergilerini yöneten Norveç Emeklilik Fonu da bulunmakta.
Çok önemli bir rol ise açık ara farkla en büyük CO2-üreticilerinden Çin’e düşüyor: Dev güç, 2014 yılında ilk kez kömürden elektrik üretiminde sera gazı salınımını arttırmadı. Hatta çevre örgütü Greenpeace’e göre, 2015 yılının ilk aylarında bir gerileme kaydedildi. Uzmanlar, Çin’de CO2-üretimiyle ekonomik büyüme arasındaki bağlantının mümkün olduğunca biribirinden ayrıldığını belirtiyorlar.
Enerji Ajansı’na göre, belirtilen hedeflere ulaşılabilmesi için, endüstrinin enerjiyi daha verimli kullanması, eski kömür santrallerinin kapatılması ve fosil enerji kaynağı tüketicilerine sağlanan sübvansiyonların kaldırılması gerekiyor. Ayrıca elektrik üretiminde yenilenebilir enerji yatırımlarının 2030 yılına kadar 270 Milyar Dolar’dan 400 Milyar Dolar’a yükselmesi gerektiği öngörülüyor. Paris’te merkezi bulunan Ululaslararası Enerji Ajansı IEA, aralarında Almanya ve ABD‘nin de bulunuğu 29 ülkeye danışmanlık veriyor.
Birleşmiş Milletler, geçtiğimiz ay Bonn’daki iklim konferansında bir dünya iklim anlaşmasının kaleme alınmasına dair çabalarında gelişme kaydedemedi.
Haberin Almanca Orjinali
Yeşil Gazete için çeviren: Ayşe Zeynep Pamuk
(Yeşil Gazete, Der Spiegel)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…